Kamu atamalarında liyakat yerine siyasi veya kişisel kayırmacılığın esas alınması durumudur. Kılıçdaroğlu, özellikle gençlere ve öğretmenlere seslenirken, KPSS’den yüksek puan almalarına rağmen mülakatlarda elenenlerin hakkını savunur ve “torpili” kaldıracağını vaat eder. Bu, “liyakat” ilkesinin ihlal edildiği en somut ve halk tarafından en çok tepki gösterilen alanlardan biridir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için kullandığı en sert eleştirel ifadedir. Bu terim, tüm yetkilerin tek bir kişide toplandığı, Meclis’in ve yargının işlevsizleştirildiği, denge ve denetleme mekanizmalarının ortadan kalktığı anti-demokratik bir yönetim modelini tanımlar. “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” vaadi, bu rejime bir alternatif olarak sunulur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerini, tevazuyu ve devlette devamlılığı simgeleyen tarihi Cumhurbaşkanlığı makamıdır. Kılıçdaroğlu, “Saray” olarak nitelediği mevcut Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin israf ve şatafatını eleştirirken, iktidara geldiklerinde Cumhurbaşkanlığı makamını yeniden Çankaya Köşkü’ne taşıyacaklarını vaat eder. Bu, sadece fiziksel bir mekan değişikliği değil, aynı zamanda “tek adam rejimi“nden “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”e ve onun temsil ettiği daha mütevazı, demokratik […]
Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a doğrudan ismini kullanmadan atıfta bulunmak için kullandığı, ironi ve mesafe içeren bir hitap biçimidir. Görünüşte saygılı olan bu ifade, bağlama göre eleştirel bir tona bürünür. Özellikle Erdoğan’ın verdiği ancak tutmadığı sözleri hatırlatırken (“Sanki Beyefendi yeni iktidara geliyor, o da söz vermiş…“) kullanması, bu ironik işlevi belirginleştirir. Bu kullanım, doğrudan bir saldırıdan kaçınırken […]