Soğuk Savaş döneminde, Bayar’ın Türkiye’nin uluslararası konumunu tanımlamak için kullandığı jeopolitik bir terimdir. Türkiye’nin, Sovyetler Birliği’nin başını çektiği Doğu Bloku’na karşı, ABD liderliğindeki “Hür Dünya“nın bir parçası olduğunu ifade eder. Bu terim, Türkiye’nin NATO üyeliği ve Batı ile askeri, siyasi ve ekonomik ittifaklarını meşrulaştırmak için kullanılır.
Soğuk Savaş döneminde Bayar’ın dış politika söyleminin temel kavramlarından biridir. ABD ve Batı Avrupa ülkelerinin oluşturduğu, demokrasi ve serbest piyasa ekonomisine dayalı ittifakı tanımlar. Bu ifade, Sovyetler Birliği’nin temsil ettiği “esir milletler” veya “demir perde” anlatısının karşıtını oluşturur. Bayar, Türkiye’yi “Hür Dünya“nın komünizme karşı ileri bir karakolu olarak konumlandırarak, Batı ittifakı içindeki stratejik önemini vurgulamış […]
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü. Bayar’ın cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye’nin üyeliğinin gerçekleştiği bu askeri ittifak, onun dış politika lügatinin merkezinde yer alır. Bayar için NATO, sadece bir askeri pakt değil, aynı zamanda Türkiye’nin “Hür Dünya“ya ve Batı medeniyetine ait olduğunun en somut kanıtıdır. Sovyet tehdidine karşı ulusal güvenliğin temel garantisi olarak sunulmuştur
Bayar’ın, özellikle 1954’te ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmada kullandığı, Soğuk Savaş dönemindeki Batı ittifakını tanımlayan bir ifadedir. Bu terim, Batılı ülkelerin Sovyet tehdidine karşı sadece askeri değil, aynı zamanda barışı (“sulh“) korumak için ortak bir amaç etrafında birleşmiş bir “cephe” olduğunu vurgular. Türkiye’nin bu cephenin önemli bir parçası olduğunu belirterek, ülkenin Batı ittifakı içindeki rolünü ve […]