2002 seçimleri öncesinde, Kemal Derviş’in CHP ile ittifak kurma çabalarını eleştirirken kullandığı bir deyimdir. “Ha Ecevit’le Derviş, ha Baykal’la Derviş!” diyerek, Derviş’in hangi partiyle birleşirse birleşsin sonucun değişmeyeceğini, bunun bir aldatmaca olduğunu ifade eder. Bu deyim, rakip siyasi oluşumları birbirinden farksız, aynı zihniyetin farklı versiyonları olarak göstererek seçmen nezdinde değersizleştirmeyi amaçlar. Siyasetin aktörlerini değil, temel […]
Dilbilgisel Kategoriler: Deyim
Haddini bildirmek
3 Mayıs 1999’da, Fazilet Partisi milletvekili Merve Kavakçı’nın başörtüsüyle TBMM Genel Kurulu’na girerek yemin etmeye teşebbüs etmesi üzerine, Başbakan Ecevit’in kürsüden sarf ettiği ve olaya müdahale çağrısı yapan ifadedir. Bu söz, Ecevit’in siyasi kariyerinin ikinci dönemini karakterize eden katı laiklik ve devletçi tutumun zirve noktasıdır. “Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini […]
Her Kuruşun Hesabını Vermek
Şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışının temel ilkesidir. Kılıçdaroğlu, bu ifadeyle, toplanan vergilerin ve kamu harcamalarının nereye gittiğinin millete açıkça rapor edileceğini vaat eder. “Her namuslu siyasetçinin onurlu görevi” olarak tanımladığı bu ilke , yolsuzluk ve israfın panzehiridir. Kendi iktidarlarında muhalefete hesap vermeyi yasal bir zorunluluk haline getirme vaadi, bu ilkeye olan bağlılığının en […]