Yılmaz’ın, özellikle Susurluk gibi devletin karanlık ilişkilerinin ortaya çıktığı skandallarda, soruşturmaların ilerlemesini engelleyebilecek bir kavram olarak işaret ettiği bir terimdir. Soruşturma komisyonlarının, “devletin alî menfaatleri, devletin sırları” gibi gerekçelerle kendilerinden gizlenen bilgi ve belgeler nedeniyle “hiçbir yere ulaşamayacağını” belirtmesi, bu kavramın nasıl bir kalkan olarak kullanılabileceğine dikkat çeker. Yılmaz’ın söyleminde “devlet sırrı“, hem meşru bir […]
Dilbilgisel Kategoriler: İsim Tamlaması
Devletin Bekası
Özellikle devlet içi krizler ve ulusal güvenlik meseleleri gündeme geldiğinde, siyasi kararları meşrulaştırmak için kullanılan bir kavramdır. Yılmaz’ın dilinde bu terim, “rutin dışı” eylemleri veya sivil özgürlükleri kısıtlayan bazı adımları gerekçelendirmek için örtülü bir referans noktası olabilir. Susurluk Komisyonu’ndaki ifadelerinde, Cumhurbaşkanı Demirel’in “Bunların meydana çıkarılması halinde devletin zarar göreceğinden de endişe ederim” sözüne atıfta bulunulması, […]
Dış Politika
Ecevit’in söyleminde dış politika, “ulusal onur,” “bağımsızlık” ve “çok yönlülük” ilkeleri üzerine kuruludur. Başbakanlık yaptığı dönemlerde Türkiye’nin sadece Batı’ya endeksli bir politika izlemesine karşı çıkmıştır. NATO üyeliğini sorgulamamakla birlikte, ABD ile ilişkilerde eşit ve onurlu bir ortaklık kurulmasını savunmuş, bunu haşhaş ve Kıbrıs krizlerinde göstermiştir. Aynı zamanda, komşu ülkelerle, Sovyetler Birliği ve diğer sosyalist ülkelerle, […]
Düşünme Yöntemi
Ecevit’in şiire ve sanata yüklediği işlevi tanımlamak için kullandığı bir ifadedir. Kendisiyle yapılan bir söyleşide, şiiri bir iletişim aracı veya topluma mesaj verme yolu olarak değil, “bir düşünme yöntemi” olarak gördüğünü belirtmiştir. Ona göre şiir ve sanat, “düzyazı diliyle düşünülebilenin ötesine geçme” imkanı sunar. Bu ifade, Ecevit’in entelektüel derinliğini ve siyaseti sadece pragmatik bir eylem […]
Ehli Salip
Tarihteki Haçlı Seferleri’ne katılan Hristiyan ordularını tanımlayan “Haçlılar” kelimesinin Osmanlıca karşılığıdır. Bahçeli, bu tarihi terimi günümüze taşıyarak, Türkiye’ye karşı hareket ettiğini düşündüğü Batılı ülkeleri ve uluslararası güçleri “modern Haçlılar” olarak kodlar. Bu kullanım, Türkiye’ye yönelik dış baskıların ve eleştirilerin yeni olmadığını, aksine yüzlerce yıldır devam eden tarihi bir “Haçlı zihniyetinin” günümüzdeki bir yansıması olduğunu iddia […]
Geldiğimiz nokta
Genellikle bir konuşmanın başında veya ortasında, geçmişteki olumsuz durumlarla bugünkü başarıları kıyaslamak için kullanılan bir geçiş ifadesidir. “Türkiye’nin 20 yıl önce geldiği noktayı hatırlayın…” gibi kullanımlarla, iktidarının ülkeyi ne kadar ileriye taşıdığını vurgular. Bu, siyasi rakiplerin eleştirilerini, geçmişteki kendi başarısızlıklarıyla kıyaslayarak etkisizleştiren ve kendi icraatlarını tartışılmaz bir başarı hikayesi olarak sunan bir retorik tekniktir. Bu, […]
Hakça Düzen
Ecevit’in siyasi felsefesinin nihai hedefini ve idealini özetleyen anahtar kavramdır. “Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen” sloganının merkezinde yer alır. Bu kavram, Necmettin Erbakan’ın “Adil Düzen” kavramından farklı olarak, referansını dini metinlerden değil, evrensel insan hakları, sosyalizm ve hümanizm gibi seküler düşüncelerden alır. “Hakça düzen,” sadece gelir ve servetin adil bölüşüldüğü ekonomik bir […]
Haşhaş Ekimi
Ecevit’in 1974’te kurduğu CHP-MSP koalisyon hükümetinin ilk ve en simgesel icraatlarından biridir. ABD’nin baskısıyla 1971’de yasaklanan haşhaş ekimini, ulusal egemenlik ve Türk çiftçisinin çıkarlarını gerekçe göstererek 1 Temmuz 1974’te yeniden serbest bırakmıştır. Bu karar, sadece tarımsal bir politika değil, aynı zamanda Ecevit’in “bağımsızlıkçı” ve “ulusal onur” odaklı dış politika anlayışının bir manifestosudur. ABD’nin dayatmalarına boyun […]
Hesap Hatası
Siyasi rakiplerinin stratejilerini, öngörülerini ve eylemlerini küçümsemek ve bunların başarısız olmaya mahkûm olduğunu belirtmek için kullanılan bir ifadedir. Özellikle erken seçim çağrıları gibi siyasi hamleler karşısında “fazla hesap hatası yapma” diyerek, rakibin durumu yanlış okuduğunu, gücünü abarttığını ve sonuçta hüsrana uğrayacağını ima eder. Bu ifade, Bahçeli’nin kendisini siyasi satrancı daha iyi gören, daha tecrübeli ve […]
Hukuki Süreç
Özellikle Susurluk skandalı ve yolsuzluk iddiaları gibi hukuki boyutları olan siyasi krizlerde Yılmaz’ın sıkça başvurduğu bir kavramdır. “Hukuki sürecin sonunda ortaya çıkacak olan gerçeğin, ANAP’a, bize vereceği en ufak bir zarar söz konusu değildir” gibi ifadelerle, siyasi tartışmaların yargıya bırakılması gerektiğini savunur. Retorik olarak bu ifade ikili bir işlev görür: Bir yandan, hukuka ve adalete […]