Bkz. 21. Yüzyılın En Büyük Projesi. Yılmaz’ın Avrupa Birliği üyeliğini tanımlarken kullandığı bu ifade, süreci teknik bir uyum çalışmasından çıkarıp, Türkiye’nin kimlik ve aidiyet seçimi düzeyine yükseltir. AB’yi, Türkiye’nin modern, demokratik ve Batılı bir ülke olma hedefinin nihai durağı olarak sunar. Bu, Atatürk’ün modernleşme vizyonuna yapılan bir göndermedir ve AB karşıtı argümanları “medeniyet karşıtlığı” olarak […]
Dilbilgisel Kategoriler: İsim Tamlaması
Milli Birlik ve Kardeşlik
Türk milletini oluşturan tüm unsurların ayrım gözetmeksizin bir ve bütün olduğu, ortak bir geleceği paylaştığı idealini ifade eden bir kavramdır. Bahçeli’nin söyleminde “milli birlik ve kardeşlik“, ülkenin bekasının en temel şartıdır. Terörün ve “bölücü” faaliyetlerin asıl hedefinin bu birliği ve kardeşliği bozmak olduğu sık sık vurgulanır. Bu ifade, MHP’nin bölücü ve ayrıştırıcı siyasetlere karşı birleştirici […]
Milli Güvenlik Meselesi
Normalde askeri ve stratejik tehditler için kullanılan bu kavram, Bahçeli’nin dilinde genişletilerek, muhalefet partilerinin politikaları, bazı sivil toplum faaliyetleri, hatta yargı kararları gibi pek çok iç siyaset unsurunu kapsayacak şekilde kullanılır. Bir konuyu “milli güvenlik meselesi” olarak tanımlamak, o konuyu normal demokratik tartışma süreçlerinin dışına çıkarmak ve devletin en sert tedbirleri almasını meşrulaştırmak anlamına gelir. […]
Milli Mücadele Ruhu
Türk milletinin Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği bağımsızlık azmi, fedakârlık, birlik ve beraberlik ruhunu ifade eder. Bahçeli, günümüz Türkiye’sinin karşılaştığı sorunlarla (terör, ekonomik zorluklar, dış baskılar) başa çıkmak için aynı “Milli Mücadele ruhuna” ihtiyaç olduğunu sık sık vurgular. Bu, hem tabana moral ve motivasyon aşılamayı hem de mevcut mücadeleyi o kutsal ve şanlı tarihsel direnişle eşitleyerek meşrulaştırmayı […]
Milliyetçi Cephe (MC)
1970’lerde Süleyman Demirel liderliğindeki Adalet Partisi’nin, Millî Selamet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyetçi Güven Partisi ile kurduğu sağ koalisyon hükümetlerine verilen addır. Ecevit’in söyleminde “Milliyetçi Cephe,” kendisinin temsil ettiği halkçı, ilerici ve aydınlık siyasete karşı; karanlığı, gericiliği, baskıyı ve halk düşmanlığını temsil eden bir yapı olarak konumlandırılır. MC hükümetleri, onun dilinde, ülkeyi siyasi ve […]
Milliyetçi-Ülkücü Hareket
MHP’yi ve ona bağlı kuruluşları (özellikle Ülkü Ocakları) kapsayan, sadece bir siyasi parti değil, aynı zamanda köklü bir ideolojik ve kültürel “hareket” olduğunu belirten resmi isimdir. Bu ifade, yapının siyasi konjonktürlerin ötesinde, tarihsel bir misyonu olan, sürekliliğe sahip bir “dava” hareketi olduğunu vurgular. “Milliyetçi-Ülkücü gençlik” gibi kullanımlarla, hareketin dinamizmi ve geleceğe olan iddiası pekiştirilir.
Münafık Odaklar
“İnanmış gibi görünüp aslında inanmayan, ikiyüzlü” anlamına gelen dini bir terim olan “münafık“, Bahçeli’nin söyleminde siyasi bir anlam kazanır. “Münafık odaklar“, milli ve manevi değerleri savunuyormuş gibi görünüp aslında Türkiye’nin aleyhine çalışan, “battık, bittik” yaygarası koparan iç düşmanları tanımlar. Bu ifade, rakibin eleştirisinin samimi olmadığını, aksine gizli bir yıkım amacı taşıdığını ima eder. Dini bir […]
Özgür İnsan
Ecevit’in 1972’de çıkardığı aylık derginin adıdır ve onun siyaset felsefesinin merkezindeki birey anlayışını yansıtır. Ecevit için özgürlük, sadece siyasi haklara sahip olmak değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal baskılardan da kurtulmaktır. “İnsanlar, yaşama ve çalışma şartlarının hakimi değil de tutsağı iseler, o toplumda özgürlük yok demektir” sözü bu anlayışı özetler. “Özgür İnsan,” ekonomik güvenceye sahip, […]
Rahşan Affı
Ecevit’in son başbakanlığı döneminde, 2000 yılında çıkarılan ve kamuoyunda eşi Rahşan Ecevit’in ısrarlarıyla gündeme geldiği için bu isimle anılan geniş kapsamlı af yasasıdır. Bu af, özellikle cezaevlerindeki doluluğu azaltma amacı taşısa da, başta cinayet ve gasp suçluları olmak üzere birçok adli suçluyu kapsaması ve terör suçlularını dışarıda bırakması nedeniyle yoğun bir şekilde eleştirilmiştir. Siyasi lügat […]
Samimiyet Çizgisi
Yılmaz’ın, siyasi duruşlarını ve politikalarını tanımlarken kullandığı ahlaki bir referans noktasıdır. “Güçlüklere ve olumsuz eleştirilere bakmadan samimiyet çizgisinde durmak ve bunu halka anlatmak durumunda” olduklarını belirterek, siyaseti ilkesel ve dürüst bir temelde yaptıklarını iddia eder. Bu ifade, rakiplerini “iki yüzlü tutum” sergilemekle suçlarken, kendisini ve partisini tutarlı ve samimi olarak konumlandırma amacı taşır. “Samimiyet“, onun […]