Dilbilgisel Kategoriler: Suçlama

Bürokratik Vesayet

DP söyleminde, CHP’yi ve onun temsil ettiği iddia edilen devlet yapısını tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. “Milli İrade“nin üzerinde, halka rağmen devleti yöneten sivil ve askeri bürokrasinin gücünü ifade eder. DP, kendisini bu bürokratik vesayeti kıracak ve yönetimi doğrudan millete devredecek siyasi hareket olarak konumlandırır. Bu terim, seçilmişlerin atanmışlar üzerindeki üstünlüğünü savunan popülist bir retoriğin […]

Çete

Özellikle Susurluk skandalı bağlamında, devlet içindeki yasa dışı, organize suç yapılarını tanımlamak için kullandığı bir terimdir. Yılmaz, bu yapıların üzerine gidilmesi gerektiğini savunarak kendisini temiz siyasetin ve hukuk devletinin yanında konumlandırmıştır. Ancak aynı zamanda, bu “çetelerin” devletin derinliklerindeki gücünün farkında olduğunu ima eden pragmatik bir dil de kullanmıştır. Söyleminde “çete“, sivil siyaseti tehdit eden, hukukun […]

Fitne, Fesat

Özellikle parti içine veya Cumhur İttifakı’na yönelik olduğu düşünülen eleştirileri, komplo teorilerini ve ayrılıkçı çabaları tanımlamak için kullanılan İslami kökenli kavramlardır. Bahçeli, “fitne ve fesat hareketleri” diyerek, bu tür girişimlerin iyi niyetli eleştiriler olmadığını, aksine birliği ve dirliği bozmayı amaçlayan şeytani ve yıkıcı eylemler olduğunu ima eder. Bu kavramlar, eleştiriyi rasyonel bir zeminden çıkarıp, onu […]

Gri Liste

Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından, bir ülkenin kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadelede yetersiz kaldığı durumlarda dahil edildiği listeye atıftır. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bu listeye alınmasını, mevcut yönetimin ülkeyi “uyuşturucu baronları” ve “kara para” için bir merkez haline getirdiğinin uluslararası bir kanıtı olarak sunar. Bu terimi kullanarak, hükümetin ekonomi yönetimindeki başarısızlığını ve ülkenin uluslararası […]

Hacivat Liginde

2002 seçimleri öncesinde, siyasi yasağı nedeniyle seçime giremeyecek olan AKP lideri Tayyip Erdoğan’ı hedef alan alaycı bir ifadedir. Geleneksel gölge oyunu karakteri Hacivat’a yapılan bu benzetme, Erdoğan’ı “asıl aktör” (Karagöz) olmayan, geçici, göstermelik ve yetkisiz bir figür olarak tasvir etmeyi amaçlar. “4 Kasım’da yok” diyerek hukuki durumuna vurgu yapar ve seçmen nezdinde liderliğini itibarsızlaştırmaya çalışır. […]

Hasım

“Düşman” kelimesine göre daha stratejik ve kontrollü bir tona sahip olmakla birlikte, yine de siyasi rakibi meşru bir aktör olarak görmediğini belirten bir ifadedir. Bahçeli, Türkiye’nin milli menfaatlerine aykırı hareket eden herkesi “hasım” olarak nitelendirir. Bu kelime, aradaki ilişkinin bir rekabet değil, kökleri derinde olan bir karşıtlık ve mücadele olduğunu vurgular. “Hasım çevreler” ifadesiyle, Türkiye’ye […]

Hıyanet

“Vatana ihanet” kavramının en keskin ve duygusal yüklü ifadesidir. Bahçeli’nin söyleminde hıyanet, sadece yasal bir suç olan vatana ihaneti değil, aynı zamanda milli değerlere, tarihe, Atatürk’e veya devletin temel ilkelerine aykırı görülen her türlü söz ve eylemi kapsayan geniş bir ahlaki suçlamadır. Örneğin, Atatürk düşmanlığını “hiyanete hizmettir” olarak tanımlar. Bu kelimenin kullanımı, hedef alınan eylemin […]

Husumet Cephesi

Türkiye’ye karşı birleşmiş olan iç ve dış düşman unsurların tamamını kapsayan kolektif bir ifadedir. “İç ve dış husumet cephesi” kullanımı, terör örgütlerinden muhalefet partilerine, Batılı ülkelerden uluslararası medyaya kadar geniş bir yelpazedeki aktörlerin aslında tek bir merkezden yönetilen, organize bir “cephe” olduğu yönündeki komplo teorisine dayalı bir dünya görüşünü yansıtır. Bu ifade, Türkiye’nin maruz kaldığı […]

İki Yüzlü Tutum

Yılmaz’ın, Türkiye’nin temel sorunlarının çözülememesinin nedenlerinden biri olarak gördüğü siyasi tavrı tanımlamak için kullandığı bir eleştiridir. “Gerçek niyetleri süslü örtüler arkasında saklayan iki yüzlü tutum” ifadesiyle, bazı siyasetçilerin kamuoyunda savundukları görüşlerde samimi olmadıklarını, konjonktüre göre davrandıklarını ve güçlendiklerinde gerçek niyetlerini ortaya koyduklarını iddia eder. Bu suçlama, siyasi rakiplerini ilkesizlikle ve popülizmle itham ederek, kendi pozisyonunu […]

İktidar Hastalığı

Menderes’in, en büyük siyasi rakibi İsmet İnönü’nün muhalefet tarzını ve iktidara dönme arzusunu aşağılamak için kullandığı metaforik bir suçlamadır. “İsmet Paşa hastadır. (…) Onun hastalığının adı iktidar hastalığıdır” sözüyle İnönü’nün eleştirilerini, ülkenin sorunlarına yönelik meşru bir endişe olarak değil, uzun yıllar elinde tuttuğu gücü kaybetmenin yarattığı patolojik bir hırs olarak sunar. Bu retorik, rakibi siyasi […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×