Menderes’in muhalefet yıllarında ve iktidarının ilk dönemlerinde sıkça savunduğu bir ilkedir. DP’nin kuruluşuna yol açan “Dörtlü Takrir“de de basın özgürlüğünü kısıtlayan kanunların değiştirilmesi talebi yer alıyordu. Menderes, hükümet programında matbuat hürriyetinin demokratik bir rejimin temeli olduğunu vurgulamıştır. Ancak zamanla, özellikle basından gelen eleştiriler sertleştikçe, DP hükümeti basın üzerindeki kontrolü artıran yasalar çıkarmış, gazeteleri kapatmış ve gazetecileri hapse atmıştır. Bu durum, Menderes’in “basın hürriyeti” kavramına yaklaşımının konjonktürel olduğunu ve iktidarını tehdit ettiğini düşündüğü noktada bu ilkeyi askıya alabildiğini göstermektedir.