Genellikle “Beşli Çete” ve diğer yasa dışı yapılar için kullanılan, “hesabını görmek, faaliyetlerine son vermek, etkisiz hale getirmek” anlamına gelen bir deyimdir. Bu ifade, yasal ve idari yollarla kararlı bir mücadele verileceğini, bu yapıların kurduğu düzene son verileceğini sert ve net bir dille ifade eder. Halk dilinde yaygın olan bu deyimin kullanımı, mesajın daha geniş kitleler tarafından anlaşılmasını ve benimsenmesini sağlar.
“Beşli Çete” ve “Haramilerin Saltanatı” gibi ifadelerle aynı anlamsal alanda yer alan, mevcut ekonomik yapıyı tanımlayan bir ifadedir. Bu terim, kamu kaynaklarının sistematik bir şekilde belirli çevrelere aktarılmasını, münferit yolsuzluk olaylarından ziyade kurumsallaşmış bir “düzen” veya “sistem” olarak tanımlar. “Bu soygun düzenine son vereceğiz” vaadi, sadece kişileri değil, sistemi değiştirmeyi hedeflediğini gösterir.
Kamu kaynaklarının gereksiz, lüks ve verimsiz harcamalarla heba edilmesidir. Kılıçdaroğlu’nun söyleminde israf, sadece bir bütçe açığı nedeni değil, aynı zamanda “haram” olan ahlaki bir sorundur. Özellikle “Saray” harcamaları, lüks makam araçları ve gösterişli kamu binaları üzerinden somut örneklerle eleştirilir. “Devlette itibar, israfı önlediğiniz ölçüde artar” diyerek, hükümetin “itibar” gerekçesiyle yaptığı harcamaların aslında itibarsızlık kaynağı olduğunu […]
Osmanlı tarihinde zevk, sefa ve lüks tüketimle anılan, ancak halkın genelinin sıkıntı içinde olduğu bir döneme yapılan tarihi bir göndermedir. Kılıçdaroğlu bu ifadeyi, iktidar elitlerinin ve yandaşlarının halkın gerçeklerinden kopuk bir şekilde refah içinde yaşadığı, ancak “sokaktaki vatandaşın dert küpü” olduğu mevcut durumu eleştirmek için kullanır. Bu benzetme, iktidarın yarattığı ekonomik ve sosyal adaletsizliği, tarihi […]