Celal Bayar’ın Milli Mücadele yıllarında, özellikle Ege Bölgesi’nde Yunan işgaline karşı sivil direnişi örgütlerken kullandığı takma addır. Bu isim, sıradan bir köy hocası kimliğine bürünerek halkla kolayca kaynaşmasını, onların güvenini kazanmasını ve onları Kuvayı Milliye saflarında seferber etmesini sağlamıştır. Siyasi ve retorik işlevi, Bayar’ın kariyerinin sonraki aşamalarında da devam etmiştir. Bu lakap, onun asker veya bürokrat kökenli olmayan, “milletin içinden çıkmış” sivil bir lider olduğu imajını pekiştiren kurucu bir mite dönüşmüştür. Demokrat Parti lideri olarak, CHP’nin elitist ve halktan kopuk olarak tasvir ettiği kadrolarının karşısına, kendisinin “Galip Hoca” ruhuyla, yani halkın diliyle konuşan ve halk için mücadele eden bir lider olduğu anlatısını koymuştur.