Menderes’in siyasi söyleminde ve DP’nin seçmen tabanında merkezi bir yere sahip olan toplumsal kategoridir. Menderes, “milletin efendisi” olarak gördüğü köylüyü, tek parti döneminde ihmal edilmiş, horlanmış ancak milli ve manevi değerlerin asıl taşıyıcısı olan kesim olarak tanımlar. DP’nin tarımda makineleşme (traktör), yol ve su gibi hizmetleri, köylüye verilen değerin bir göstergesi olarak sunulur. “Köylü Vatandaş Demokrat Parti Seni Kimseye Ezdirmez” gibi sloganlar, bu doğrudan sahiplenmeyi gösterir. Menderes’in popülizmi, büyük ölçüde bu ihmal edilmiş kırsal çoğunluğun sesi ve temsilcisi olma iddiası üzerine kuruludur.
Demokrat Parti’nin 14 Mayıs 1950’de seçimleri kazanarak iktidara geldiği günü ve bu zaferin arkasındaki toplumsal heyecanı, umudu ve değişim arzusunu ifade eden bir kavramdır. Menderes ve DP’liler için bu ifade, sadece bir seçim zaferini değil, aynı zamanda “Tek Parti Devri“nin sona erdiği, “Milli İrade“nin tecelli ettiği ve yeni bir dönemin başladığı tarihsel bir anı simgeler. […]
Menderes’in söyleminin en temel ve en sık kullanılan kavramıdır. “Halk” ile benzer şekilde, “millet” de Menderes tarafından homojen, yekpare ve ezici çoğunlukla DP’yi destekleyen bir bütün olarak tasvir edilir. Siyasi meşruiyetin tek ve mutlak kaynağıdır. “Yeter! Söz Milletindir!” sloganı bu anlayışın manifestosudur. Menderes, kendi şahsını ve partisini milletle özdeşleştirir; “Vatanı ve milleti Allah refah içinde […]
Menderes’in popülist söyleminin merkezinde yer alan soyut ancak güçlü bir kavramdır. Menderes’in dilinde “halk”, genellikle “millet” ile eş anlamlı kullanılır ve homojen, sağduyulu, muhafazakâr değerlere sahip, DP’yi samimiyetle destekleyen büyük bir kitleyi ifade eder. Bu “halk”, CHP’li bürokratların, “kara cübbeliler“in (aydınların) ve şehirli elitlerin karşısında konumlandırılır. Menderes, kendisini bu “halk“ın doğrudan temsilcisi ve hizmetkârı olarak […]