Türkiye’nin güçlenmesinden, milli politikalarından veya MHP’nin duruşundan rahatsız olan iç ve dış düşmanları tanımlamak için kullanılan, hayvanlaştırıcı ve aşağılayıcı bir ifadedir. “Biz Türkmeneli dedikçe, birileri kudurmaktadır” örneğinde olduğu gibi, bu ifade rakibin tepkisinin rasyonel bir karşıtlık değil, akıl dışı, kontrolsüz bir öfke ve saldırganlık olduğunu ima eder. Bu, düşmanı insanlık onurundan uzaklaştırarak, ona karşı verilecek mücadelenin meşruiyetini artırır.
Özellikle parti içine veya Cumhur İttifakı’na yönelik olduğu düşünülen eleştirileri, komplo teorilerini ve ayrılıkçı çabaları tanımlamak için kullanılan İslami kökenli kavramlardır. Bahçeli, “fitne ve fesat hareketleri” diyerek, bu tür girişimlerin iyi niyetli eleştiriler olmadığını, aksine birliği ve dirliği bozmayı amaçlayan şeytani ve yıkıcı eylemler olduğunu ima eder. Bu kavramlar, eleştiriyi rasyonel bir zeminden çıkarıp, onu […]
“Uşak” kelimesinin aşağılayıcı anlamından yola çıkarak, dış güçlere hizmet eden, onların emirlerini yerine getiren iç odaklar anlamına gelir. Bu ifade, “taşeronlar” veya “kiralık akıl” gibi terimlerle benzer bir işleve sahiptir. Hedefteki grupların (genellikle muhalefet veya eleştirel sesler) bağımsız bir iradeye sahip olmadığını, birilerinin “uşaklığını” yaptığını iddia ederek onları onursuzlaştırır ve gayrimilli ilan eder.
Siyasi rakiplerinin, özellikle de Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ne kadar usta ve sık bir şekilde yalan söylediğini, bunun artık bir karakter özelliği haline geldiğini iddia etmek için kullanılan bir halk deyimidir. Bu ifade, rakibin sadece belirli bir konuda yalan söylemediğini, aksine yalancılığın onun doğasında olduğunu ve bu konuda çok mahir olduğunu ima ederek, güvenilirliğini tamamen yok etmeyi […]