“İcraat” kelimesiyle birlikte, Özal’ın siyaseti teknik bir yönetim faaliyetine indirgeme stratejisinin bir parçasıdır. Siyasi hedefler, “projeler” (GAP projesi, otoyol projesi vb.) olarak adlandırılarak, ideolojik tartışmalardan arındırılır ve teknik olarak çözülmesi gereken meseleler olarak sunulur. Bu dil, Özal’ın teknokrat kimliğini pekiştirir ve siyasi muhalefeti, ülkenin “büyük projelerine” karşı çıkan engelleyici bir güç olarak konumlandırır.
Özal’ın, büyük altyapı projelerini (köprüler, otoyollar, santraller) devlet bütçesine yük olmadan özel sektöre yaptırmak için geliştirdiği bir finansman modelidir. Bu terim, onun pragmatik, piyasa odaklı ve proje bazlı siyaset anlayışının somut bir örneğidir. Söyleminde bu modeli, Türkiye’nin kalkınmasını hızlandıran, bürokrasiyi aşan ve devleti gereksiz yüklerden kurtaran sihirli bir formül olarak sunmuştur.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’nun halk arasındaki popüler adıdır. Özal, bu fonu neoliberal politikaların yarattığı yoksullukla mücadele etmek ve sosyal devletin aşındırılmasını telafi etmek için bir araç olarak sunmuştur. Ancak eleştirmenlere göre bu fon, yoksul kesimleri devlete ve iktidar partisine bağımlı kılan bir patronaj ağına dönüşmüştür. Söylemde ise “fakire yardım” ve “sosyal adalet” gibi […]
Özal’ın siyasi vizyonunun nihai hedefini tanımlayan bir kavramdır. Bu hedef, sadece ekonomik olarak kalkınmış değil, aynı zamanda bölgesinde lider, dünyada söz sahibi bir Türkiye idealini içerir. “Çağ atlamak” bu hedefe ulaşma sürecini, “Büyük Türkiye” ise varılacak nihai noktayı ifade eder. Bu söylem, milliyetçi kesimleri de kendi projesine dahil etme işlevi görür.