Demokrasinin ve “milli iradenin” tecelli ettiği nihai ve en meşru yer olarak kabul edilen simgesel bir kavramdır. Erdoğan’ın söyleminde “sandık,” her türlü siyasi tartışmayı sonlandıran, gücün tek meşru kaynağı olan nihai hakemdir. “Hesabı sandıkta sorarız” veya “Millet kararını sandıkta verir” gibi ifadeler, siyasi mücadelenin meşru alanının sadece seçimler olduğunu, sokak protestoları veya diğer muhalefet biçimlerinin ise gayrimeşru olduğunu ima eder. Bu, çoğunlukçu demokrasi anlayışının bir yansımasıdır; sandıktan çıkan sonuç, tartışılmaz bir zafer olarak kabul edilir ve yönetime mutlak bir yetki verir.
Kanal İstanbul gibi büyük ölçekli, vizyoner ve genellikle maliyeti veya çevresel etkileri nedeniyle tartışmalı olan mega altyapı projelerini tanımlamak için kullanılan bir ifadedir. Bu terim, ilk kez 2011 yılında Kanal İstanbul projesi için kullanılmıştır. “Çılgın” sıfatı, projenin hem ölçeğinin büyüklüğünü ve hayal gücünü zorlayan niteliğini vurgular hem de ona yönelik eleştirileri, vizyonsuzluk ve statükoculuk olarak […]
İlk olarak 2017 Anayasa Referandumu sonrasında, özellikle büyükşehirlerdeki oy kayıplarının ardından Erdoğan tarafından AK Parti teşkilatlarındaki performans düşüklüğünü, heyecan kaybını ve yıpranmayı tanımlamak için kullanılan bir metafordur. Bu ifadenin kullanımı, basit bir teşhisin ötesinde, partideki geniş çaplı bir tasfiye operasyonunu meşrulaştıran bir örtmece (euphemism) işlevi görmüştür. Bu süreçte, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş […]
AK Parti iktidarı altında inşa edildiği iddia edilen, “Eski Türkiye“nin vesayetçi, bürokratik ve ekonomik olarak zayıf yapısından kurtulmuş, “milli iradenin” tam olarak hakim olduğu, özgüvenli, ekonomik olarak kalkınmış ve bölgesel bir güç haline gelmiş Türkiye idealini ifade eden bir vizyondur. Bu vizyon, “Dünya Beşten Büyüktür” sloganıyla küresel siyasete, yerli ve milli üretim hamleleriyle ekonomiye, Cumhurbaşkanlığı […]