Demokrasinin ve “milli iradenin” tecelli ettiği nihai ve en meşru yer olarak kabul edilen simgesel bir kavramdır. Erdoğan’ın söyleminde “sandık,” her türlü siyasi tartışmayı sonlandıran, gücün tek meşru kaynağı olan nihai hakemdir. “Hesabı sandıkta sorarız” veya “Millet kararını sandıkta verir” gibi ifadeler, siyasi mücadelenin meşru alanının sadece seçimler olduğunu, sokak protestoları veya diğer muhalefet biçimlerinin ise gayrimeşru olduğunu ima eder. Bu, çoğunlukçu demokrasi anlayışının bir yansımasıdır; sandıktan çıkan sonuç, tartışılmaz bir zafer olarak kabul edilir ve yönetime mutlak bir yetki verir.
Kanal İstanbul gibi büyük ölçekli, vizyoner ve genellikle maliyeti veya çevresel etkileri nedeniyle tartışmalı olan mega altyapı projelerini tanımlamak için kullanılan bir ifadedir. Bu terim, ilk kez 2011 yılında Kanal İstanbul projesi için kullanılmıştır. “Çılgın” sıfatı, projenin hem ölçeğinin büyüklüğünü ve hayal gücünü zorlayan niteliğini vurgular hem de ona yönelik eleştirileri, vizyonsuzluk ve statükoculuk olarak […]
Erdoğan’ın kendi siyasi kariyerini ve AK Parti iktidar dönemlerini, geleneksel esnaf loncalarındaki (Ahilik) hiyerarşiye benzer bir şekilde aşamalara ayıran bir metafordur. Bu anlatıya göre, 2002-2007 arası “çıraklık,” 2007-2011 arası “kalfalık” ve 2011 sonrası ise “ustalık” dönemidir. Erdoğan, daha sonra “baş ustalık için icazet” istediğini de belirtmiştir. Bu metafor birkaç önemli işleve sahiptir: Birincisi, iktidarın zaman […]
Türkiye’nin fiziki sınırlarının ötesinde, Osmanlı İmparatorluğu’ndan miras kalan ve ortak tarih, kültür ve inanç bağlarıyla bağlı olunan coğrafyaları (Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu, Kuzey Afrika) ifade eden bir dış politika kavramıdır. Bu terim, “Yeni Türkiye” vizyonunun sadece ulusal sınırlarla kısıtlı olmadığını, Türkiye’nin bu “gönül coğrafyasında” tarihi bir sorumluluğu ve liderlik misyonu olduğunu ima eder. Dış politikayı, […]