Erdoğan’ın siyasi kariyerinin başlarında, RP İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde (1994) kullandığı bir ifadedir. “Hem laik, hem Müslüman olunmaz. İkisi bir arada olunca ters mıknatıslanma yapar” sözleriyle, laiklik ile Müslüman kimliğinin bir arada bulunamayacak, birbirini iten iki zıt kutup olduğunu iddia etmiştir. Bu ifade, daha sonra “Milli Görüş gömleğini çıkardığı” dönemdeki muhafazakâr demokrat kimliğiyle tam bir tezat oluşturur ve siyasi evrimini anlamak için önemli bir referans noktasıdır. Muhalifleri tarafından, Erdoğan’ın temel görüşlerinin değişmediğini, sadece konjonktüre göre söylem değiştirdiğini iddia etmek için sıkça hatırlatılır.
Fransızca “mon cher” (azizim, dostum) ifadesinden gelen ve Türk siyasi dilinde, özellikle Dışişleri Bakanlığı’ndaki eski tip, Batılılaşmış, elitist ve halkın değerlerinden kopuk diplomatları ve bürokratları aşağılamak için kullanılan bir terimdir. Erdoğan bu ifadeyi, kendi “yerli ve milli” dış politika anlayışını, eski Türkiye’nin “vesayetçi” ve “halktan kopuk” elitlerinin anlayışından ayırmak için kullanır. “Monşer” olarak etiketlenen figürler, […]
“Milli iradenin,” yani seçimle iş başına gelmiş sivil hükümetin üzerinde, anayasal ve demokratik olmayan yollarla güç kullanan kurum ve odakları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. AK Parti’nin ilk iktidar dönemlerindeki söyleminin merkezinde yer alan bu kavram, özellikle ordu, yüksek yargı ve Cumhurbaşkanlığı gibi kurumların oluşturduğu “askeri-bürokratik vesayeti” hedef almıştır. AK Parti, iktidarını “vesayetle mücadele” ve […]
İlk olarak 2013 Gezi Parkı protestoları sırasında protestocuları tanımlamak için kullanılan, aşağılayıcı ve küçümseyici bir ifadedir. Bu terimle, protestocuların meşru talepleri olan vatandaşlar değil, düzene ve kamu malına zarar veren, yağmacı ve başıboş bir güruh olduğu ima edilmiştir. “Çapulcu” kelimesinin kullanımı, toplumsal bir muhalefet hareketini kriminalize etme ve siyasi taleplerini itibarsızlaştırma stratejisinin bir parçasıdır. Protestocuların […]