Kendi yaptığı bir açıklamanın veya getirdiği bir yorumun son derece mantıklı, açık ve tartışmaya kapalı olduğunu vurgulamak için konuşmasının sonuna eklediği bir retorik sorudur. Bu ifade, muhataplarına meydan okur ve “daha mantıklı bir açıklamanız varsa söyleyin” anlamına gelir. Siyasi işlevi, kendi argümanını nihai ve tek doğru olarak sunmak ve olası itirazları daha baştan geçersiz kılmaktır. Demirel’in kendine olan güvenini ve tartışmalarda son sözü söyleme arzusunu yansıtan tipik bir ifadedir.
Arapça kökenli olan ve “bundan dolayı, bu nedenle, sonuç olarak” anlamına gelen bu kelime, Demirel’in en belirgin retorik tiklerinden biriydi. Konuşmalarında bir argümanı sonuca bağlarken veya bir konuya dair nihai hükmünü verirken kullanırdı. Siyasi işlevi, sıradan bir bağlaç olmanın ötesindeydi. Kelimenin eski ve Osmanlı Türkçesini andıran tınısı, Demirel’in ifadelerine bir ağırlık, bilgelik ve devlet adamı […]
Hükümetin yaptığı bir zammı savunurken kullandığı, siyasi dilin gerçekliği nasıl eğip bükebileceğini gösteren (euphemism/örtmece) tipik bir örnektir. Bu ifade, olumsuz bir eylemi (zam) olumlu veya teknik bir kavramla (“kalite ayarlaması“) yeniden adlandırarak halkın tepkisini yumuşatmayı amaçlar. Retorik işlevi, sorumluluğu belirsizleştirmek ve tartışmayı ekonomik bir zorunluluktan teknik bir detaya kaydırmaktır. Bu söz, Demirel’in nüktedan ve kelime […]
Kıbrıs meselesi nedeniyle Türkiye ile İngiltere’nin arasının gergin olduğu 1960’lı yıllarda, bir etkinlikte karşılaştığı İngiliz büyükelçisinin elini sıkması eleştirilince verdiği yanıttır. Bu argo ve müstehcen imalar içeren soru, diplomatik nezaket kurallarının siyasi husumetlere rağmen geçerli olduğunu, devlet yönetiminin kişisel öfkelerle yürütülemeyeceğini anlatır. Retorik işlevi, kendisine yöneltilen “milliyetçi duruş eksikliği” eleştirisini, kaba ama akılda kalıcı bir […]