“Farz edelim ki,” “öyle olsa bile” anlamına gelen ve bir tartışmada karşı tarafın argümanını geçici olarak doğru kabul edip, buna rağmen kendi tezinin hala geçerli olduğunu göstermek için kullanılan bir bağlaçtır. “Velev ki dediğiniz doğru olsun, bizim yaptığımız yine de haktır” gibi bir kullanım, rakibin argümanını çürütmekle uğraşmak yerine, onu önemsizleştirerek baypas etme ve kendi pozisyonunun ahlaki veya siyasi üstünlüğünü koruma amacı güder. Bu, tartışmada geri adım atmadan üstünlüğü sürdürmeyi sağlayan bir retorik tekniktir.
Arapça kökenli, “büsbütün,” “tamamıyla,” “tümüyle” anlamına gelen bir zarftır. Erdoğan’ın konuşmalarında, bir iddiayı veya suçlamayı kesin ve net bir dille, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde reddetmek için sıkça kullanılır. “Bu iddia külliyen yalandır” gibi bir kullanım, sadece iddianın yanlış olduğunu değil, baştan sona kasıtlı bir uydurma olduğunu vurgular. Kelimenin eski ve ağdalı tınısı, konuşmaya bir […]
Mitinglerde ve halka açık konuşmalarda dinleyici kitlesine yönelik kullanılan yaygın bir hitap biçimidir. Bu ifade, lider ile halk arasında resmi ve mesafeli bir ilişki yerine, samimi, sıcak ve bir aile bağına benzer bir yakınlık olduğu mesajını verir. “Kardeşlerim” hitabı, dinleyicileri siyasi bir topluluktan öte, ortak bir inanç, kader ve “dava” etrafında birleşmiş bir kardeşler topluluğu […]
Özellikle sosyal medya üzerinden eleştiri yönelten veya hasmane tavır sergileyen yabancı siyasetçileri veya muhalif figürleri aşağılamak ve ciddiye almadığını belirtmek için kullanılan bir ifadedir. “Soytarı” kelimesi muhatabı itibarsızlaştırırken, “klavye” kelimesi ise bu kişilerin eylemlerinin sanal dünyayla sınırlı, gerçek bir gücü veya etkisi olmayan, ciddiyetsiz eylemler olduğunu ima eder. Bu, liderin kendisine yönelik eleştirileri küçümsediğini ve […]