Devlet Bahçeli’nin “düşman” olarak kodladığı kişi ve gruplar için kullandığı en sert ve yaygın pejoratif ifadelerden biridir. Terör örgütleri ve onların destekçileri, Türkiye’nin milli çıkarlarına karşı hareket ettiğini düşündüğü iç ve dış aktörler bu sıfatla anılır. “Alçak” kelimesi, rakibi sadece siyasi bir hasım olarak değil, ahlaki olarak en alt seviyede, onursuz ve hain bir varlık […]
Dilbilgisel Kategoriler: Sıfat
Alternatifsiz Lider
Özal’ın, özellikle Demirel, Ecevit, Erbakan ve Türkeş gibi eski liderleri “vizyonsuzlukla” itham ederek kendisini konumlandırdığı bir sıfattır. 12 Eylül öncesinin kaos ortamını yaratan siyasi figürlerin karşısına, Türkiye’yi yeni bir çağa taşıyacak tek seçenek olarak kendisini koymuştur. Bu söylem, temsili demokrasi kurumlarını ve rakip partileri önemsizleştirme eğilimi taşır. Retorik işlevi, seçmeni eski ile yeni arasında net […]
Antidemokratik
DP’nin 1946-1950 yılları arasında CHP iktidarını eleştirmek için kullandığı temel sıfatlardan biridir. Seçim kanunu, basın yasası, dernek kurma özgürlüğünü kısıtlayan yasalar gibi uygulamalar “antidemokratik” olarak nitelendirilmiştir. Bu terim, CHP yönetiminin anayasanın ruhuna ve evrensel demokrasi ilkelerine aykırı hareket ettiğini iddia ederek, iktidarın meşruiyetini sarsmayı hedefler. Retorik işlevi, DP’yi demokrasinin savunucusu, CHP’yi ise demokrasinin önündeki engel […]
Batıl
Erbakan’ın dünya görüşünün temelini oluşturan “Hak-Batıl mücadelesi” diyalektiğinin olumsuz kutbudur. Kur’ani bir terim olan “batıl,” hakkın ve doğrunun zıddı olan her türlü yanlışlığı, zulmü ve sömürüyü ifade eder. Erbakan’ın söyleminde Batıl, somut siyasi ve ideolojik karşılıklar bulur: Siyonizm, emperyalizm, faizci kapitalizm, komünizm ve materyalizm bu düzenin temel unsurlarıdır. “Kuvveti üstün tutan” zihniyeti temsil eder ve […]
Çürük
“Sürtük” ifadesiyle birlikte, özellikle 2013 Gezi Parkı protestolarına katılanları ahlaki olarak değersizleştirmek ve toplumun sağlıklı bünyesinden atılması gereken “bozuk” unsurlar olarak tanımlamak için kullanılan bir sıfattır. Bu terim, “çapulcu” gibi siyasi bir aşağılamanın ötesine geçerek, muhatapları biyolojik bir metafor üzerinden (çürük meyve gibi) gayriinsani bir kategoriye sokar. Bu dil, hedef alınan gruplara yönelik her türlü […]
En kalbî
Özellikle mitingler ve halka açık toplu hitapların sonunda, selamlama ve iyi dilek ifadelerinin (“en kalbî duygularımla,” “en kalbî selamlarımla“) başına eklenen ve samimiyet vurgusunu artırmayı amaçlayan bir sıfattır. “Kalbî,” yani “kalpten gelen” kelimesinin “en” derecelendirme zarfıyla pekiştirilmesi, liderin halkla kurduğu bağın protokol veya nezaket gereği değil, içten ve derin bir sevgiye dayandığı mesajını verir. Bu, […]
Hak
Erbakan’ın dünya görüşünün merkezinde yer alan, “Batıl“ın karşıtı olan pozitif kutuptur. Kur’ani bir referansa sahip olan “Hak,” ilahi doğruyu, adaleti, sömürüsüz bir düzeni ve İslam medeniyetinin temsil ettiği değerler bütününü ifade eder. Erbakan’a göre tarih, “Hakkı üstün tutan” zihniyet ile “Kuvveti üstün tutan” zihniyet arasındaki mücadelenin sahnesidir. Milli Görüş, bu mücadelenin modern dünyadaki “Hak” temsilcisidir. […]
İlkesizler
Siyasi rakipleri, özellikle de sık sık ittifak veya pozisyon değiştirenleri tanımlamak için kullanılan ahlaki bir suçlamadır. “İlkesizlerin bağımsız bir iradesi olamaz” diyerek, bu aktörlerin kendi inançları veya değerleri doğrultusunda değil, anlık çıkarlar veya dış telkinler doğrultusunda hareket ettiğini iddia eder. Bu ifade, MHP’nin “ilkeli” ve “çizgisi net” duruşuyla bir tezat oluşturarak, partinin ahlaki üstünlüğünü vurgulamayı […]
İnsanca
Ecevit’in ünlü “Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen” sloganında geçen ve onun siyaset felsefesinin hümanist temelini ortaya koyan bir kelimedir. “İnsanca” kelimesi, hedeflenen düzenin sadece ekonomik veya siyasi bir yapı olmadığını, aynı zamanda ahlaki ve varoluşsal bir boyutu olduğunu vurgular. Bu, her bireyin onuruna yakışır bir yaşam sürme hakkını ifade eder. Sadece temel […]
Kasımpaşalı
Erdoğan’ın İstanbul’da doğup büyüdüğü semt olan Kasımpaşa’ya referansla, onun siyasi kimliğinin ve karakterinin bir parçasını tanımlayan bir sıfattır. Bu kimlik, “halkın içinden gelme,” sözünü sakınmayan, cesur, gerektiğinde kavgadan çekinmeyen ve “delikanlı” tavrıyla haksızlığa karşı çıkan bir lider imajını içerir. “Kasımpaşalılık,” Erdoğan’ın eğitimli, bürokratik ve “elitist” olarak kodlanan siyasi rakiplerinden ayrışmasını sağlar. “Ananı da al git” […]