Süleyman Demirel’in fötr şapkası, siyasi kariyeri boyunca onunla özdeşleşen en güçlü semboldür. Sadece bir giysi değil, çok katmanlı bir siyasi mesaj aracıydı. Birincil işlevi, onu halktan biri, özellikle de taşralı, muhafazakâr seçmenle özdeşleştirmektir. Şapkasını halkı selamlama biçimi, onunla seçmen arasında doğrudan ve samimi bir bağ kurma yöntemiydi. İkinci olarak, şapka onun siyasi dayanıklılığının metaforu haline […]
Kişiler: Süleyman Demirel
Şapkamı alır giderim
Siyasi bir kriz anında veya partisi içinde kendisine karşı bir muhalefetle karşılaştığında kullandığı, istifa etme tehdidini içeren bir ifadedir. Bu söz, “şapka” sembolünü kullanarak, siyaseti kişisel bir mesele olarak görmediğini, koltuğa yapışmayacağını ve gerekirse her şeyi bırakıp gidebileceğini ima eder. Retorik işlevi, kendi partisindeki muhaliflere veya koalisyon ortaklarına karşı bir blöf ve güç gösterisidir. “Ben […]
Su Müdürü
Demirel’in siyasete girmeden önceki kariyerinde Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü yapmasından kaynaklanan bir lakabıdır. Başlangıçta teknik ve bürokratik bir unvan olan bu ifade, onun siyasi kimliğinin bir parçası haline gelmiştir. Bu lakap, onun “Barajlar Kralı” imajının temelini oluşturur ve ülkenin su kaynaklarını, sulama ve enerji projelerini en iyi bilen, bu konularda uzman bir lider […]

Süleyman Demirel Karnesi
Tematik Odak Dağılımı
Sık Kullandığı Terimler
Kişiler: Süleyman Demirel Hakkında
Süleyman Demirel’in Türk siyasi hayatındaki 40 yıla yayılan etkinliği, sadece siyasi manevraları ve icraatları ile değil, aynı zamanda kendine özgü, çok katmanlı ve son derece işlevsel dil kullanımıyla da şekillenmiştir. Demirel’in söylemi, akılda kalıcı aforizmalar ve nüktelerden ibaret bir koleksiyon değil, Türkiye’nin çalkantılı siyasi zemininde uzun süre ayakta kalabilmek ve krizleri yönetebilmek için tasarlanmış sofistike ve tutarlı bir retorik sistemidir. Bu sistem, birbiriyle sinerji içinde çalışan dört temel direk üzerine inşa edilmiştir: Pragmatist realizm, kalkınmacı popülizm, “halkın adamı” mitosu ve nüktedan kriz yönetimi. Bu direkler, Demirel’in merkez sağ siyasetteki merkezi konumunu pekiştirmiş ve onu hem askeri vesayetle müzakere edebilen hem de geniş halk kitleleriyle doğrudan bağ kurabilen ender liderlerden biri yapmıştır.