Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) önemini vurgulamak ve bu projeyi siyasi olarak sahiplendiğini göstermek için kullandığı, kelime oyunu içeren bir slogandır. “Gapmak” (kapmak) fiilini kullanarak, projeye yönelik olası engellemeleri veya sahiplenme girişimlerini bir “çalma” eylemi olarak kodlar ve kendisini projenin koruyucusu olarak konumlandırır. Bu slogan, hem projenin büyüklüğünü halkın anlayacağı bir dille anlatır hem de Demirel’in […]
Kişiler: Süleyman Demirel
Gardeşim
“Kardeşim” kelimesinin halk ağzındaki, özellikle Ege şivesindeki söyleniş biçimidir. Demirel’in konuşmalarında, özellikle halka hitap ederken veya samimi bir ton yaratmak istediğinde kullandığı bir hitap şeklidir. Bu kelimenin kullanımı, onun “halktan biri” olma, köklerini ve şivesini unutmamış olma imajını güçlendirir. Akademik veya bürokratik dil yerine halkın dilini kullanarak, seçmenle arasındaki mesafeyi kapatmayı ve onlarla hemşerilik temelinde […]
Görünen köy uzakta değildir
Aslında “Görünen köy kılavuz istemez” atasözünün Demirel tarafından sıklıkla kullanılan bir versiyonudur. Bu ifade, bir sonucun veya siyasi gelişmenin artık çok belirgin ve yakın olduğunu, gerçekleşmesinin kaçınılmaz olduğunu anlatmak için kullanılır. Retorik olarak, kendi siyasi öngörülerinin doğruluğunu kanıtlama ve rakiplerini yaklaşan kaçınılmaz sona (örneğin bir seçim yenilgisi veya hükümetin düşmesi) karşı uyarma amacı taşır. Bu, […]
Güniz Sokak
Süleyman Demirel’in Ankara’daki evinin bulunduğu sokağın adıdır. Özellikle 12 Eylül 1980 darbesi sonrası siyasi yasaklı olduğu dönemde, evinin fiili bir siyaset merkezine dönüşmesiyle sembolik bir anlam kazanmıştır. “Güniz Sokak“, yasaklara rağmen Demirel’in siyaseti yönlendirmeye devam ettiği, merkez sağ siyasetin gayriresmi karargahı anlamına gelen bir metafor haline gelmiştir. Bu isim, Demirel’in siyasi yasakları tanımayan direncini ve […]

Süleyman Demirel Karnesi
Tematik Odak Dağılımı
Sık Kullandığı Terimler
Kişiler: Süleyman Demirel Hakkında
Süleyman Demirel’in Türk siyasi hayatındaki 40 yıla yayılan etkinliği, sadece siyasi manevraları ve icraatları ile değil, aynı zamanda kendine özgü, çok katmanlı ve son derece işlevsel dil kullanımıyla da şekillenmiştir. Demirel’in söylemi, akılda kalıcı aforizmalar ve nüktelerden ibaret bir koleksiyon değil, Türkiye’nin çalkantılı siyasi zemininde uzun süre ayakta kalabilmek ve krizleri yönetebilmek için tasarlanmış sofistike ve tutarlı bir retorik sistemidir. Bu sistem, birbiriyle sinerji içinde çalışan dört temel direk üzerine inşa edilmiştir: Pragmatist realizm, kalkınmacı popülizm, “halkın adamı” mitosu ve nüktedan kriz yönetimi. Bu direkler, Demirel’in merkez sağ siyasetteki merkezi konumunu pekiştirmiş ve onu hem askeri vesayetle müzakere edebilen hem de geniş halk kitleleriyle doğrudan bağ kurabilen ender liderlerden biri yapmıştır.