Gaz yağı sıkıntısının yaşandığı bir dönemde, bir gazetecinin “hükümet ne gibi önlemler alıyor?” sorusuna verdiği, gerçekliği inkâr eden bir yanıttır. Bu ifade, sorunu çözmek yerine sorunun varlığını reddederek krizi yönetme stratejisinin bir örneğidir. “Benzin vardı da biz mi içtik?” sözünün aksine, burada mizah veya kaçamak yerine doğrudan bir inkâr söz konusudur. Bu, hükümetin aciziyetini veya […]
Kişiler: Süleyman Demirel
Meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz
Demirel’in siyasi ve kişisel felsefesini yansıtan derin bir aforizmadır. Bu söz, sorunlara karşı takınılan tavrın, sorunun kendisinden daha önemli olabileceğini ifade eder. Siyasi olarak, kriz anlarında paniğe kapılmamayı, soğukkanlılığı korumayı ve bazı sorunları görmezden gelerek veya zamanla çözülmesine izin vererek aşılabileceğini telkin eder. Retorik işlevi, karmaşık sorunları basitleştirmek ve yönetilebilir kılmaktır. Eleştirenler tarafından sorunları halının […]
Milli irade
Demirel’in demokrasi anlayışının merkezinde yer alan ve siyasi meşruiyetin tek kaynağı olarak gördüğü kavramdır. Söyleminde “milli irade“, halkın seçim sandığında tecelli eden gücünü ifade eder ve bu gücün karşısında bürokrasi, ordu veya herhangi bir elit grubun vesayetini reddeder. Demirel, askeri müdahaleleri “milli iradeye” karşı yapılmış en büyük suç olarak görmüş ve siyasi mücadelesini büyük ölçüde […]
Morrison Süleyman
Demirel’in siyasete atılmadan önce, Amerikan firması Morrison-Knudsen’in Türkiye temsilciliğini yapması nedeniyle siyasi rakipleri tarafından takılan bir lakaptır. Bu lakap, onu “yabancı sermayenin temsilcisi” ve “Amerikancı” olarak damgalama amacı taşıyordu. Demirel’in kendisi bu lakabı hiç kullanmamış olsa da özellikle sol muhalefetin dilinde onun ekonomik ve dış politikasını eleştirmek için kullanılan bir sembol haline gelmiştir. Bu, onun […]

Süleyman Demirel Karnesi
Tematik Odak Dağılımı
Sık Kullandığı Terimler
Kişiler: Süleyman Demirel Hakkında
Süleyman Demirel’in Türk siyasi hayatındaki 40 yıla yayılan etkinliği, sadece siyasi manevraları ve icraatları ile değil, aynı zamanda kendine özgü, çok katmanlı ve son derece işlevsel dil kullanımıyla da şekillenmiştir. Demirel’in söylemi, akılda kalıcı aforizmalar ve nüktelerden ibaret bir koleksiyon değil, Türkiye’nin çalkantılı siyasi zemininde uzun süre ayakta kalabilmek ve krizleri yönetebilmek için tasarlanmış sofistike ve tutarlı bir retorik sistemidir. Bu sistem, birbiriyle sinerji içinde çalışan dört temel direk üzerine inşa edilmiştir: Pragmatist realizm, kalkınmacı popülizm, “halkın adamı” mitosu ve nüktedan kriz yönetimi. Bu direkler, Demirel’in merkez sağ siyasetteki merkezi konumunu pekiştirmiş ve onu hem askeri vesayetle müzakere edebilen hem de geniş halk kitleleriyle doğrudan bağ kurabilen ender liderlerden biri yapmıştır.