Menderes’in, siyasi kariyerinin başlangıcını doğrudan Mustafa Kemal Atatürk’e bağlayan ve sıkça tekrarladığı bir anlatıdır. Bu ifadeye göre, Atatürk bir Aydın ziyareti sırasında genç Menderes’in yeteneklerini fark etmiş ve onun milletvekili adayı olmasını bizzat sağlamıştır. Bu anlatının retorik işlevi çok katmanlıdır: 1) Menderes’in siyasi meşruiyetini, rakibi olan CHP’nin kurucusuna dayandırarak güçlendirir. 2) Kendisini, İsmet İnönü gibi “ikinci adam“ların aksine, Atatürk’ün gerçek ve doğrudan varisi olarak sunar. 3) DP’nin Atatürk karşıtı olduğu yönündeki suçlamalara karşı kişisel bir kalkan oluşturur. Bu, tarihi kişisel bir tanıklık üzerinden yeniden yazarak siyasi avantaj elde etme stratejisinin bir örneğidir.