Menderes söyleminin kilit taşı ve en stratejik kavramıdır. Başlangıçta, CHP’nin tek parti yönetimine karşı halkın egemenlik hakkını ve sandık sonucunun üstünlüğünü ifade eden demokratik bir ilke olarak kullanılır. Ancak DP iktidarı boyunca anlamı temelden bir dönüşüme uğrar. İktidarının ikinci yarısında “Milli İrade“, artık sadece seçim sonucunu değil, DP hükümetinin her türlü eylemini ve kararını meşrulaştıran, sorgulanamaz ve mutlak bir gücü ifade etmeye başlar. Muhalefetin her eleştirisi, basının her haberi, “Milli İrade’ye” karşı bir komplo ve saldırı olarak sunulur. Bu dönüşüm, demokratik bir kavramın nasıl otoriter bir çoğunlukçuluk aracına evrildiğinin ve muhalefeti gayrimeşrulaştırmanın bir aracı haline geldiğinin en net göstergesidir. Menderes’in “millet ile ben iki su gibi karışmışız birbirimize” sözü, bu tehlikeli özdeşleşmenin zirvesidir.