Siyasi muhalefeti, iradelerini ve kontrollerini “küresel güç odaklarına” veya “LGBT‘ci” çevrelere teslim etmekle suçlayan, argo ve aşağılayıcı bir deyimdir. “Uçkur,” namus ve ahlakla ilgili güçlü kültürel çağrışımlara sahip bir kelimedir. Bu deyimin kullanımı, muhalefetin siyasi pozisyonunu rasyonel bir tercih olarak değil, ahlaki bir zafiyet ve irade kaybı olarak çerçeveler. Bu, siyasi rakibi hem gayrimilli (iradesini dış güçlere teslim etmiş) hem de gayriahlaki (namusunu kaybetmiş) olarak kodlayan çift yönlü bir itibarsızlaştırma saldırısıdır.
“Sürtük” ifadesiyle birlikte, özellikle 2013 Gezi Parkı protestolarına katılanları ahlaki olarak değersizleştirmek ve toplumun sağlıklı bünyesinden atılması gereken “bozuk” unsurlar olarak tanımlamak için kullanılan bir sıfattır. Bu terim, “çapulcu” gibi siyasi bir aşağılamanın ötesine geçerek, muhatapları biyolojik bir metafor üzerinden (çürük meyve gibi) gayriinsani bir kategoriye sokar. Bu dil, hedef alınan gruplara yönelik her türlü […]
Arapça kökenli, “büsbütün,” “tamamıyla,” “tümüyle” anlamına gelen bir zarftır. Erdoğan’ın konuşmalarında, bir iddiayı veya suçlamayı kesin ve net bir dille, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde reddetmek için sıkça kullanılır. “Bu iddia külliyen yalandır” gibi bir kullanım, sadece iddianın yanlış olduğunu değil, baştan sona kasıtlı bir uydurma olduğunu vurgular. Kelimenin eski ve ağdalı tınısı, konuşmaya bir […]
Eleştirilen veya hasım olarak görülen bir kişinin ismini anmaktan kaçınarak onu işaret etmek için kullanılan, küçümseyici ve mesafeli bir ifadedir. Bu kullanım, muhatabı gayrişahsi hale getirir ve onu meşru bir siyasi aktör olarak görmediğini ima eder. Fethullah Gülen (“Pensilvanya’daki zat” gibi) veya Kemal Kılıçdaroğlu gibi siyasi rakipler için kullanılabilir. Bu, karşı tarafı itibarsızlaştıran ve onunla […]