Ecevit’in siyasi felsefesinin nihai hedefini ve idealini özetleyen anahtar kavramdır. “Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen” sloganının merkezinde yer alır. Bu kavram, Necmettin Erbakan’ın “Adil Düzen” kavramından farklı olarak, referansını dini metinlerden değil, evrensel insan hakları, sosyalizm ve hümanizm gibi seküler düşüncelerden alır. “Hakça düzen,” sadece gelir ve servetin adil bölüşüldüğü ekonomik bir […]
Dilbilgisel Kategoriler: Kavram
Halk
Ecevit’in söyleminin merkezinde yer alan, siyasetinin öznesi ve meşruiyet kaynağı olan bir kavramdır. Ecevit’in “halk” anlayışı, CHP’nin geleneksel elitist ve bürokratik halkçılık anlayışından bir kopuşu temsil eder. Onun için halk, soyut bir kitle değil, somut sorunları olan, ezilen, sömürülen işçiler, köylüler, memurlar ve dar gelirlilerdir. “Halkçı Ecevit” lakabı, onun siyasetini halkın çıkarları üzerine kurma iddiasından […]
Helalleşme
Kılıçdaroğlu’nun siyasi kariyerindeki en önemli ve en çok tartışılan kavramdır. Kelime anlamı olarak “karşılıklı hakları helal etme, barışma” anlamına gelse de, Kılıçdaroğlu bu kavramı siyasi bir projeye dönüştürmüştür. Bu proje, CHP’nin ve devletin geçmişte neden olduğu mağduriyetlerle (başörtüsü yasağı, Roboski, Sivas, Varlık Vergisi vb.) yüzleşmeyi ve bu mağduriyetleri yaşayan kesimlerle barışmayı hedefler. “Hesaplaşma değil helalleşme” […]
Hür Dünya
Soğuk Savaş döneminde Bayar’ın dış politika söyleminin temel kavramlarından biridir. ABD ve Batı Avrupa ülkelerinin oluşturduğu, demokrasi ve serbest piyasa ekonomisine dayalı ittifakı tanımlar. Bu ifade, Sovyetler Birliği’nin temsil ettiği “esir milletler” veya “demir perde” anlatısının karşıtını oluşturur. Bayar, Türkiye’yi “Hür Dünya“nın komünizme karşı ileri bir karakolu olarak konumlandırarak, Batı ittifakı içindeki stratejik önemini vurgulamış […]
Hususi Teşebbüs
“Özel teşebbüs” veya “özel girişim” anlamına gelen bu ifade, DP’nin ve Bayar’ın 1946 sonrası ekonomi politikasının temel direğidir. CHP’nin “devletçilik” anlayışına karşı, ekonomik kalkınmanın motorunun devlet değil, bireyler ve özel şirketler olması gerektiği fikrini savunur. DP programları, “hususi teşebbüsün” önündeki bürokratik engellerin kaldırılmasını, vergi yükünün azaltılmasını ve yerli-yabancı sermayenin teşvik edilmesini vaat etmiştir. Bu terim, […]