Türkiye topraklarında yabancı bir devletin askerinin bulunmasına karşı olan kesin ve net duruşu ifade eden güçlü bir metafordur. “Yabancı asker” yerine “yabancı asker postalı” denmesi, bu varlığı daha somut, daha rahatsız edici ve işgal çağrışımı yapan bir imgeye dönüştürür. Kılıçdaroğlu, “Ben kendi ülkemde yabancı asker postalı istemiyorum” diyerek, bu konudaki tavrının pazarlığa açık olmadığını ve […]
Dilbilgisel Kategoriler: Metafor
Yaraları Sarmak
1999 Depremi gibi ulusal trajedilerden sonra, devletin ve toplumun yapması gereken toparlanma ve iyileşme sürecini tanımlamak için kullandığı bir metafordur. “Kısa zamanda yaraların sarılması mümkün değildir” ifadesi, felaketin boyutunun büyüklüğünü ve iyileşme sürecinin uzun ve zorlu olacağını kabul eden gerçekçi bir yaklaşımdır. Bu metafor, acıyı fiziksel bir “yara” olarak somutlaştırarak, halkın yaşadığı travmayla empati kurar. […]
Yaraları Sarmak
“Helalleşme” projesinin temel eylemidir. Toplumun geçmişte yaşadığı siyasi ve sosyal travmaların (Sivas, Maraş, Roboski vb.) birer “yara” olarak görüldüğünü ve siyasetin görevinin bu yaraları kaşımak değil, iyileştirmek ve kapatmak olduğunu ifade eder. Bu metafor, toplumsal barış sürecini tıbbi bir iyileşme sürecine benzeterek, bunun hassasiyet ve özen gerektiren bir iş olduğunu vurgula
Yargıdaki Çeteler
Yargı sistemi içinde, hukuka göre değil, siyasi veya kişisel çıkarlara göre hareket eden, rüşvet ve usulsüzlükle karar alan hakim ve savcı gruplarını tanımlamak için kullanılan çok sert bir suçlamadır. Kılıçdaroğlu, bu ifadeyi kullanarak yargı bağımsızlığının tamamen ortadan kalktığını ve adaletin bir “çete” yapılanmasının eline geçtiğini iddia eder. Bu söylem, “devletin dini adalettir” ilkesinin nasıl yok […]