Kişiler: Necmettin Erbakan

Milliyetçi Cephe Hükümetleri

1970’li yıllarda Türkiye’de kurulan ve Necmettin Erbakan’ın Milli Selamet Partisi’nin (MSP) de ortak olduğu sağ partilerden oluşan koalisyon hükümetleridir. Erbakan, I. Milliyetçi Cephe (Mart 1975) ve II. Milliyetçi Cephe (Temmuz 1977) hükümetlerinde devlet bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev yapmıştır. Bu dönemler, Erbakan’ın “Ağır Sanayi Hamlesi” kapsamında yüzlerce fabrikanın temelini attığı ve bürokraside kendi kadrolarını […]

Montaj Sanayi

Erbakan’ın, Türkiye’nin sanayileşme modelini eleştirmek için kullandığı bir terimdir. “Montaj sanayi,” kendi teknolojisini ve markasını üretmek yerine, dışarıdan getirilen parçaları sadece birleştirerek üretim yapan, dolayısıyla dışa bağımlı ve katma değeri düşük bir sanayi modelini ifade eder. Erbakan’a göre bu model, bir “müstemleke tipi kalkınma“dır ve Türkiye’yi Batı’nın pazarı haline getirir. “Ağır Sanayi Hamlesi,” bu “montaj […]

Nakşibendilik

Milli Görüş hareketinin ortaya çıkışında ve tabanının oluşumunda etkili olan önemli tasavvufi ekollerden biridir. Erbakan’ın kendisinin de bu geleneğe mensup olduğu ve özellikle Gümüşhanevi Dergahı’ndan etkilendiği bilinmektedir. Hareketin “nefis terbiyesi,” “ahlak ve maneviyat” gibi temel vurguları, bu tasavvufi kökenlerle yakından ilişkilidir. Siyasi analizlerde Milli Görüş, Nakşibendiliğin siyasi alandaki modern bir tezahürü olarak da yorumlanmıştır. Bu […]

Nefis Terbiyesi

Erbakan’ın ahlak ve siyaset düşüncesinin temel kavramlarından biridir. Milli Görüş’ün “kimyası” olarak tanımladığı ilkelerden biri olan “nefis terbiyesini esas almak,” bireyin bencil arzu ve çıkarlarını kontrol altına alarak, kendini toplumun ve davanın hizmetine adaması anlamına gelir. Bu, İslami ve tasavvufi bir kavram olup, “manevi kalkınmanın” bireysel düzeydeki karşılığıdır. Siyasi söylemde bu kavram, Milli Görüş kadrolarının […]

Önce Ahlak ve Maneviyat

Milli Görüş hareketinin temel sloganı ve siyaset felsefesinin özetidir. Bu ilke, bir toplumda ekonomik, siyasi ve sosyal ilerlemenin temel şartının, o toplumun ahlaki ve manevi değerlere olan bağlılığı olduğunu savunur. Erbakan’a göre, ahlaki ve manevi temelleri zayıf olan bir toplum, ne kadar maddi zenginliğe ulaşırsa ulaşsın, gerçek “saadete” erişemez. Bu slogan, Milli Görüş’ü diğer tüm […]

Onlar

Erbakan’ın “biz” zamirinin karşıt kutbunu oluşturan ve Milli Görüş’ün dışındaki tüm siyasi, ideolojik ve ekonomik aktörleri kapsayan genel bir zamirdir. “Onlar,” Batı’yı ve onun değerlerini taklit eden “taklitçiler,” “Batı Kulübü,” “faizci kapitalist düzenin” savunucuları, “dış mihraklar” ve onların yerli işbirlikçileridir. “Onlar,” milli ve manevi değerlerden yoksundur, halkın “ruh kökü”ne yabancıdır ve ülkeyi sömürü düzenine mahkum […]

Rant Ekonomisi

Erbakan’ın, özellikle 1980’ler ve 1990’lar Türkiye’sinde uygulanan ve üretime değil, faiz, borsa gibi finansal spekülasyonlara dayalı olarak servet birikimini teşvik eden ekonomik modeli tanımlamak için kullandığı eleştirel bir terimdir. Bu ekonomi, çalışmadan, üretmeden, “paradan para kazanma“ya dayalı olduğu için haksız ve gayri ahlakidir. “Rant ekonomisi,” gelir dağılımını bozar, küçük bir azınlığı zenginleştirirken geniş halk kitlelerini […]

Refahyol Hükümeti

28 Haziran 1996’da Necmettin Erbakan’ın liderliğindeki Refah Partisi (RP) ile Tansu Çiller’in liderliğindeki Doğru Yol Partisi (DYP) arasında kurulan koalisyon hükümetidir. Erbakan, bu hükümette başbakanlık görevini üstlenmiştir. Bu dönem, Erbakan’ın siyasi kariyerinin zirvesidir ve Milli Görüş ideallerini (D-8’in kurulması, memur ve emekli maaşlarına yapılan yüksek zamlar, havuz sistemi vb.) hayata geçirmeye çalıştığı bir dönemdir. Ancak […]

Saadet Dünyası

Erbakan’ın nihai hedefi olan “Yeni Bir Dünya“nın niteliğini tanımlayan bir ifadedir. “Saadet,” sadece maddi refahı değil, aynı zamanda manevi huzuru, adaleti, barışı ve insan onuruna yaraşır bir yaşamı içeren bütüncül bir mutluluk halini ifade eder. “Adil Düzen“in kurulmasıyla önce Türkiye’de, ardından D-8’in öncülüğünde tüm dünyada bir “saadet dünyası” kurulacağı vaat edilir. Bu ifade, mevcut “zulüm […]

Sabır

Milli Görüş’ün “fiziğini” oluşturan beş temel erdemden sonuncusudur. Sabır, dava yolunda karşılaşılan zorluklara, engellemelere ve baskılara karşı metanetle direnmek, yılgınlığa kapılmamak anlamına gelir. Kur’an’daki “Başına gelenlere sabret, çünkü bunlar, azmi gerektiren işlerdendir” (Lokman Suresi, 17) ayeti bu erdemin temelini oluşturur. Siyasi bağlamda sabır, uzun soluklu bir mücadele olan “cihad“ın vazgeçilmez bir parçasıdır. Parti kapatmaları, siyaset […]

Necmettin Erbakan

Necmettin Erbakan Karnesi

Tematik Odak Dağılımı

Sık Kullandığı Terimler

Kişiler: Necmettin Erbakan Hakkında

Necmettin Erbakan’ın yarım asra yayılan siyasi kariyeri boyunca inşa ettiği dil, Türk siyasi tarihinde kendine özgü bir yer işgal eder. Bu dil, sadece politik bir pozisyonu ifade etmenin ötesinde, bütüncül bir dünya görüşünü, alternatif bir medeniyet tasavvurunu ve bu tasavvurun hayata geçirilmesi için gerekli olan kurumsal ve ahlaki altyapıyı tanımlayan karmaşık bir yapıdır. Erbakan’ın söyleminin merkezinde, hem bir mühendis-profesör olarak sahip olduğu teknik yetkinliği hem de İslami bir cemaatin manevi rehberi kimliğini birleştiren “Hoca” personası yer alır. Bu çift yönlü kimlik, onun siyasi iletişim stratejisinin temelini oluşturur. Bir yandan “Ağır Sanayi Hamlesi” ve “Adil Düzen” gibi projeleri somut, rasyonel ve teknik verilerle sunarak teknokratik bir meşruiyet alanı yaratırken ; diğer yandan bu projeleri İslami referanslar ve ahlaki bir zorunluluk çerçevesine oturtarak manevi bir mobilizasyon sağlar. Erbakan’ın siyasi lügatini anlamak, bu iki damarın nasıl iç içe geçtiğini ve birbirini nasıl beslediğini çözümlemeyi gerektirir. Bu giriş bölümü, Erbakan’ın söylemini ayakta tutan dört temel direği analiz ederek onun siyasi dilinin analitik bir çerçevesini sunmaktadır: Didaktik-teknokrat söylem, Manichean dünya görüşü, ahlaki ve manevi üstünlük retoriği ve inşacı (yapıcı) dil.

Necmettin Erbakan, Türk siyasetçi, mühendis ve akademisyendir. Başbakan yardımcılığı ve başbakanlık görevlerinde bulunmuştur. Başbakanlık görevini 28 Haziran 1996 ile 30 Haziran 1997 tarihleri arasında devam ettirmiştir. 28 Şubat sürecinden sonra istifa etmeye zorlanmış ve kendisine 5 yıl süreliğine siyaset yasağı verilmiştir. Alman Ekonomi Bakanlığı için motorların daha az yakıt kullanımı konusunda araştırmalar yapmış ve bu konuda ilgili bakanlığa bir rapor sunmuş olan Erbakan’ın bu dönemde yazdığı dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuşturulduğunu matematik bağlamında izah etmiş ve bu doçentlik tezi Alman ilim çevrelerinde büyük ilgi görmüştür. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Alman üniversitelerinde ilk Türk ilim adamı olan Erbakan, 1953’te doçentlik sınavını vermek üzere Türkiye’ye dönmüş ve bu sınavı başarıyla vererek henüz 27 yaşındayken Türkiye’nin en genç doçenti olmuştur.

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×