Süleyman Demirel’in fötr şapkası, siyasi kariyeri boyunca onunla özdeşleşen en güçlü semboldür. Sadece bir giysi değil, çok katmanlı bir siyasi mesaj aracıydı. Birincil işlevi, onu halktan biri, özellikle de taşralı, muhafazakâr seçmenle özdeşleştirmektir. Şapkasını halkı selamlama biçimi, onunla seçmen arasında doğrudan ve samimi bir bağ kurma yöntemiydi. İkinci olarak, şapka onun siyasi dayanıklılığının metaforu haline […]
Kişiler: Süleyman Demirel
Şapkamı alır giderim
Siyasi bir kriz anında veya partisi içinde kendisine karşı bir muhalefetle karşılaştığında kullandığı, istifa etme tehdidini içeren bir ifadedir. Bu söz, “şapka” sembolünü kullanarak, siyaseti kişisel bir mesele olarak görmediğini, koltuğa yapışmayacağını ve gerekirse her şeyi bırakıp gidebileceğini ima eder. Retorik işlevi, kendi partisindeki muhaliflere veya koalisyon ortaklarına karşı bir blöf ve güç gösterisidir. “Ben […]
Su Müdürü
Demirel’in siyasete girmeden önceki kariyerinde Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü yapmasından kaynaklanan bir lakabıdır. Başlangıçta teknik ve bürokratik bir unvan olan bu ifade, onun siyasi kimliğinin bir parçası haline gelmiştir. Bu lakap, onun “Barajlar Kralı” imajının temelini oluşturur ve ülkenin su kaynaklarını, sulama ve enerji projelerini en iyi bilen, bu konularda uzman bir lider […]
Tapulu arazime gecekondu yaptırmam
12 Eylül darbesi sonrası askerlerin, merkez sağı kontrol altında tutmak amacıyla yeni partiler kurdurma girişimlerine karşı söylediği bir sözdür. “Tapulu arazi” metaforu, merkez sağ siyasetin doğal ve meşru liderinin kendisi olduğunu, bu alanın kendi “mülkü” olduğunu ifade eder. “Gecekondu” ise askerlerin kurdurduğu partilerin gayrimeşru, yapay ve geçici olduğunu ima eder. Bu ifade, askeri vesayete karşı […]
Turbun büyüğü heybede
Henüz açıklamadığı daha büyük ve önemli planları, projeleri veya siyasi hamleleri olduğunu ima etmek için kullandığı bir halk deyimidir. Bu ifade, dinleyici üzerinde bir merak ve beklenti duygusu yaratmayı hedefler. Siyasi işlevi, rakiplerine karşı “daha kozlarım bitmedi” mesajı vermek ve kendi tabanına geleceğe dair umut aşılamaktır. Genellikle bir basın toplantısını veya konuşmayı sonlandırırken, gündemi kendi […]
Va mı bunun başka izah tarzı?
Kendi yaptığı bir açıklamanın veya getirdiği bir yorumun son derece mantıklı, açık ve tartışmaya kapalı olduğunu vurgulamak için konuşmasının sonuna eklediği bir retorik sorudur. Bu ifade, muhataplarına meydan okur ve “daha mantıklı bir açıklamanız varsa söyleyin” anlamına gelir. Siyasi işlevi, kendi argümanını nihai ve tek doğru olarak sunmak ve olası itirazları daha baştan geçersiz kılmaktır. […]
Verdimse ben verdim
İLKSAN skandalında yolsuzlukla suçlanan bir bakanını savunurken, sorumluluğu kişisel olarak üstlendiğini göstermek için kullandığı bir ifadedir. Bu söz, bir liderin kendi ekibini ve kararlarını sonuna kadar savunduğunu gösteren bir sahiplenme ifadesidir. Retorik işlevi, tartışmayı hukuki veya idari bir soruşturma zemininden çıkarıp, liderin kişisel onuru ve sorumluluğu zeminine taşımaktır. Bu, “adamını satmayan lider” imajı çizerek, kendi […]
Yollar yürümekle aşınmaz
1968’de, hükümetine karşı düzenlenen öğrenci ve sol grupların protesto yürüyüşleri hakkında sarf ettiği bir sözdür. Bu ifade, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını küçümseyen, bu eylemlerin siyasi bir sonuç doğurmayacağını ve hükümetini etkilemeyeceğini ima eden bir anlama sahiptir. Retorik işlevi, muhalif eylemleri “boş bir çaba” olarak nitelendirerek değersizleştirmek ve kendi iktidarının sağlamlığına vurgu yapmaktır. Bu söz, […]

Süleyman Demirel Karnesi
Tematik Odak Dağılımı
Sık Kullandığı Terimler
Kişiler: Süleyman Demirel Hakkında
Süleyman Demirel’in Türk siyasi hayatındaki 40 yıla yayılan etkinliği, sadece siyasi manevraları ve icraatları ile değil, aynı zamanda kendine özgü, çok katmanlı ve son derece işlevsel dil kullanımıyla da şekillenmiştir. Demirel’in söylemi, akılda kalıcı aforizmalar ve nüktelerden ibaret bir koleksiyon değil, Türkiye’nin çalkantılı siyasi zemininde uzun süre ayakta kalabilmek ve krizleri yönetebilmek için tasarlanmış sofistike ve tutarlı bir retorik sistemidir. Bu sistem, birbiriyle sinerji içinde çalışan dört temel direk üzerine inşa edilmiştir: Pragmatist realizm, kalkınmacı popülizm, “halkın adamı” mitosu ve nüktedan kriz yönetimi. Bu direkler, Demirel’in merkez sağ siyasetteki merkezi konumunu pekiştirmiş ve onu hem askeri vesayetle müzakere edebilen hem de geniş halk kitleleriyle doğrudan bağ kurabilen ender liderlerden biri yapmıştır.