5 Nisan 1994’te Tansu Çiller hükümeti tarafından açıklanan, yüksek enflasyon ve mali krizle mücadele etmeyi amaçlayan radikal ekonomik istikrar paketidir. Bu kararlar, Cumhuriyet tarihinin en büyük devalüasyonlarından birini içermiş, kamu harcamalarında ciddi kesintiler yapmış ve KİT ürünlerine büyük zamlar getirmiştir. Siyasi söylem açısından “5 Nisan Kararları,” Çiller’in teknokrat kimliği ile popülist vaatleri arasındaki gerilimin zirveye […]
Kişiler: Tansu Çiller
9 Kez Hesap Verdim, 99 Kez Daha Veririm
Çiller’in, özellikle örtülü ödenek ve mal varlığı iddiaları nedeniyle hakkında açılan Meclis soruşturmaları ve Yüce Divan tartışmaları sırasında kullandığı meydan okuyucu bir ifadedir. Bu söz, kendisine yöneltilen suçlamaları bir aklanma ve hesap verme süreci olarak değil, sürekli tekrarlanan bir siyasi taciz olarak çerçeveler. “99 kez daha veririm” ifadesi, bu saldırılardan yılmadığını, aklanacağından emin olduğunu ve […]
Anne Şefkati
Bu metafor, Çiller’in özellikle terörle mücadele gibi sert güç kullanımını gerektiren politikalarını meşrulaştırmak ve yumuşatmak için kullandığı bir araçtır. Şırnak’ta söylediği “Devletin gücünü anne şefkatiyle sararak getireceğiz” sözü, devletin cezalandırıcı yüzünü, koruyucu ve şefkatli bir anne figürüyle birleştirerek çelişkili bir görüntü yaratır. Bu, hem güvenlik bürokrasisine kararlılık mesajı verirken hem de kamuoyuna devletin “şefkatli” olduğunu […]
Asil ve Soylu Aile
Çiller’in, genel başkanlıktan ayrıldığı kongrede Doğru Yol Partisi (DYP) camiasını tanımlamak için kullandığı duygusal bir ifadedir. “Hayatımın en büyük gururu… bu asil ve soylu ailenin… genel başkanı olmak olmuştur” sözü, parti üyeliğini ve siyasi davayı, kan bağına benzer kutsal ve onurlu bir aidiyete dönüştürür. Bu ifade, siyasi bir organizasyonu, duygusal bağları güçlü, ortak bir geçmişe […]
Başım Dik, Dimdik Ayaktayım
Medya ve siyasi rakiplerinden gelen yoğun eleştiri ve suçlamalar karşısında sergilediği dirençli ve meydan okuyan duruşu özetleyen bir ifadedir. “Başım göğe değecek kadar dik” gibi varyasyonlarla da kullanılmıştır. Bu söylem, Çiller’in kendisini haksız saldırılara uğrayan ancak ahlaki olarak temiz ve güçlü kalan bir lider olarak konumlandırma stratejisinin bir parçasıdır. Dinleyici üzerinde, ne kadar saldırıya uğrarsa […]
Bayrak İnmez, Ezan Susmaz
Terörle mücadele bağlamında kullanılan ve Türk milliyetçiliğinin iki temel sembolü olan bayrak ve ezanı bir araya getiren güçlü bir slogandır. Bu ifade, mücadeleyi sadece bir toprak bütünlüğü meselesi olarak değil, aynı zamanda ulusun dini ve milli kimliğine yönelik bir tehdit olarak çerçeveler. Söylemin retorik gücü, bu iki kutsal değeri tehlike altında göstererek, verilecek mücadelenin meşruiyetini […]
Bazlama-Börek Milliyetçileri
Çiller’in 1999 seçimleri sürecinde koalisyon ortağı MHP’yi hedef almak için kullandığı aşağılayıcı bir ifadedir. Bu terim, MHP’nin milliyetçiliğini, derinliği olmayan, yüzeysel, folklorik ve sadece basit kültürel unsurlara dayanan bir “göstermelik milliyetçilik” olarak tasvir eder. “Tatlı su milliyetçileri” ifadesiyle birlikte, rakibinin ideolojik temelini zayıflatmayı ve kendi partisinin merkez sağdaki “gerçek” vatanseverliğini öne çıkarmayı hedefler.
Ben Anayım
2005 yılında siyasete dönmesi için yapılan çağrılara yanıt olarak kullandığı, siyasi pozisyonunu annelik metaforu üzerinden açıkladığı bir ifadedir. “Ben anayım. Bölen olmam, birleştiren olurum” sözü, siyasi arenadaki potansiyel rolünü, kişisel hırsların ötesinde, birleştirici, toparlayıcı ve fedakar bir “anne” rolü olarak tanımlar. Bu ifade, siyasete dönme ihtimalini dışlamazken, bunu ancak bir “birleştirici güç” olarak yapacağının altını […]
Bir Cenab-ı Allah’ın, Bir de Türk Milletinin Önünde Eğilirim
Çiller’in siyasi lügatindeki en ikonik ve en sık tekrarladığı ifadelerden biridir. Özellikle medya patronları ve siyasi rakipleriyle girdiği mücadelelerde kullandığı bu söz, kendisini sadece iki üstün güce (Allah ve millet) karşı sorumlu tuttuğunu, bunun dışındaki hiçbir baskı grubuna, kartele veya siyasi güce boyun eğmeyeceğini ilan eder. Bu, kendisini milletin iradesinin yegane temsilcisi olarak konumlandıran ve […]
Bu Bacınız
Çiller’in özellikle mitinglerde ve halka sesleniş konuşmalarında kendisinden bahsederken kullandığı samimi bir hitap biçimidir. “Bacı” (kız kardeş) kelimesi, lider ile halk arasında hiyerarşik bir ilişki yerine, ailevi, yatay ve duygusal bir bağ kurmayı hedefler. Bu ifade, onun Batılı eğitim almış, elit imajını halk nezdinde daha ulaşılabilir ve sıcak bir karaktere dönüştürme işlevi görür. Siyasi mesajlarını […]

Tansu Çiller Karnesi
Tematik Odak Dağılımı
Sık Kullandığı Terimler
Kişiler: Tansu Çiller Hakkında
Tansu Çiller’in siyasi sahneye çıkışı, Türkiye’nin 1990’lı yıllarının kaotik ve belirsiz atmosferi içinde değerlendirilmelidir. Bu on yıl; yüksek enflasyon, kırılgan koalisyon hükümetleri, PKK ile tırmanan çatışma, Susurluk skandalı gibi olaylarla devlet-siyaset-mafya ilişkilerinin sorgulanması ve siyasal İslam’ın yükselişi gibi köklü dönüşümlerle karakterize olmuştur. Çiller’in siyasi söylemi, bu çalkantılı ortama verilmiş stratejik bir yanıtlar bütünü olarak okunmalıdır. Söylemi, tek bir ideolojik eksene sabitlenmek yerine, dönemin gerektirdiği farklı kimlikleri aynı anda veya art arda sergileyebilen performatif bir nitelik taşır. Bu çok katmanlı retorik yapıyı anlamak için, söyleminin dayandığı dört temel direği analiz etmek gerekmektedir: Teknokrat kimlik ve popülist vaatlerin sentezi, “şahin” milliyetçilik ve devletin bekası söylemi, cinsiyetlendirilmiş siyaset ve “milletin anası/bacısı” arketipi, ve son olarak kutuplaştırıcı ve meydan okuyan polemik dili. Bu dört direk, Çiller’in siyasi lügatinin hem yapı taşlarını hem de stratejik esnekliğini ortaya koymaktadır.