Özal’ın siyasi lügatinin temel taşıdır. Siyaseti, ideolojik tartışmalar ve soyut vaatler arenasından çıkarıp, somut, gözle görülür sonuçlar (yollar, köprüler, barajlar, telefon hatları) alanına taşır. “Laf değil, icraat” sloganı, onun teknokrat ve sonuç odaklı kimliğinin özetidir. Bu kelime, onun döneminde siyasi başarının ana ölçütü haline gelmiştir.
Kişiler: Turgut Özal
İcraatın İçinden
Özal’ın başbakanlığı döneminde TRT’de yaptığı aylık bilgilendirme programının adıdır. Ancak bu isim, programın kendisinden daha büyük bir anlama kavuşarak, Özal’ın siyaset yapma tarzının sembolü haline gelmiştir. “İcraatın İçinden” konuşmak, laf yerine iş üretmek, soyut ideolojiler yerine somut projeleri siyasetin merkezine koymak anlamına gelir. Bu ifade, Özal’ın teknokrat kimliğini pekiştirir ve onu “yapan, sonuç alan lider” […]
İpleri çözmek
Özal’ın, devletin ve bürokrasinin bireylerin ve girişimcilerin önündeki engellerini kaldırma eylemini tanımlamak için kullandığı bir metafordur. Ona göre Türk insanı “fevkalade kabiliyetlidir” ancak bürokrasinin “ipleriyle” bağlanmıştır. Bu ipler çözüldüğünde insanlar “harikalar yaratacaktır”. Bu metafor, onun liberal bireycilik felsefesini ve anti-bürokratik duruşunu halkın anlayacağı basit ve güçlü bir imgeyle ifade eder.
İş bitirme
Özal döneminin zihniyetini yansıtan anahtar bir deyimdir. Kurallara ve prosedürlere takılmadan, pragmatik ve hızlı bir şekilde sonuç almayı ifade eder. Olumlu anlamda, bürokratik engelleri aşan bir dinamizmi çağrıştırırken, olumsuz anlamda, kayırmacılık, yolsuzluk ve kuralsızlığı ima eder. “Benim memurum işini bilir” sözüyle birlikte, dönemin “köşe dönmeci” ahlakını tanımlamak için kullanılmıştır.

Turgut Özal Karnesi
Tematik Odak Dağılımı
Sık Kullandığı Terimler
Kişiler: Turgut Özal Hakkında
Turgut Özal, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik yapısını kökten değiştiren bir lider olmanın ötesinde, bu dönüşümü mümkün kılan özgün bir siyasi dilin de mimarıdır. Onun söylemi, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yarattığı de-politize ortamda, ideolojik kamplaşmaların yerini pragmatizmin ve icraat odaklı bir siyaset anlayışının almasını sağlamıştır. Özal’ın siyasi lügati, sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda onun siyasi projesinin temel taşıyıcısı ve meşrulaştırıcısıdır. Bu söylemin analizi, Özal’ın başarısının ardındaki retorik stratejileri ve Türkiye toplumunda yarattığı derin zihniyet değişimini anlamak için kritik bir öneme sahiptir. Özal’ın dilinin üç temel direği bulunmaktadır: Teknokrat popülizm, liberal-muhafazakâr sentez ve statükoya meydan okuyan kural esnekliği. Bu üç direk, onun siyasi kimliğini inşa etmiş ve lügatinin ana çerçevesini oluşturmuştur.
Halil Turgut Özal, Türk bürokrat, siyasetçi, mühendis ve devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanıdır. Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdür Yardımcısı olarak Türkiye’nin elektrifikasyonu ile ilgili projelerde çalıştı. 1961-62 yılları boyunca askerlik hizmetini Milli Savunma Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu üyesi olarak ifa etmiş ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın kurulmasına katkıda bulunmuştur. Çeşitli sınaî kuruluşlarında görev almış ve 1979 yılı sonlarına doğru Başbakanlık Müsteşarı olarak atanmıştır. Aynı süreçte Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini de vekâleten yürütmüştür. Türkiye ekonomisini liberalleştirmeyi hedefleyen ve 24 Ocak Kararları olarak bilinen geniş çaplı programın hazırlanmasında önemli rol üstlenmiştir. 31 Ekim 1989’da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin sekizinci cumhurbaşkanı olarak seçilmiş olan Özal 9 Kasım 1989 günü bu görevine başlamıştır.