Bayar’ın söyleminde, özellikle DP’nin muhalefet yıllarında, CHP iktidarının keyfi ve partizan uygulamalarına karşı bir talep olarak öne çıkar. Adalet, sadece hukuki bir kavram değil, aynı zamanda ekonomik kaynakların dağılımındaki eşitsizliklerin, bürokratik baskıların ve siyasi tarafgirliğin sona erdirilmesi anlamında geniş bir siyasi ve toplumsal içerik taşır. DP programında, devletin adalet dağıtma işlevinin hızlandırılması ve hukukun üstünlüğünün […]
Dilbilgisel Kategoriler: İsim
Adap, Edep
Bahçeli’nin siyasi rakiplerini eleştirirken sıklıkla başvurduğu ahlaki kavramlardır. Rakiplerini politik argümanlarla çürütmek yerine, onların “üslup bilmediğini, adap bilmediğini, edepten haberleri olmadığını” iddia ederek ahlaki bir zeminde gayrimeşrulaştırır. Bu kullanım, siyaseti bir fikirler rekabeti olarak değil, bir ahlak ve erdem mücadelesi olarak gördüğünü gösterir. “Adap” ve “edep” yoksunluğu suçlaması, rakibin sadece siyasi olarak yanlış değil, aynı […]
Adil Düzen
Erbakan’ın siyasi projesinin temel taşı olan “Adil Düzen,” mevcut kapitalist (“köle düzeni,” “faizci kapitalist sistem“) ve sosyalist sistemlere alternatif olarak sunulan bütüncül bir sosyo-ekonomik ve ahlaki sistemin adıdır. Temelinde “Hakkı Üstün Tutmak” ilkesi yatar ve “Kuvveti Üstün Tutan” mevcut sistemlere karşı ahlaki bir üstünlük iddiası taşır. Ekonomik olarak; faizin tamamen kaldırılması, binlerce haksız verginin üretilen […]
Ağır Sanayi Hamlesi
Türkiye’nin ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını sağlamak, “montaj sanayi“ne dayalı ekonomiden “üretim sanayi“ne geçmek için geliştirilmiş kapsamlı bir sanayileşme projesidir. Bu vizyon, sadece demir-çelik gibi geleneksel ağır sanayi kollarını değil; motor (TÜMOSAN), takım tezgâhları (TAKSAN), elektronik (TESTAŞ), uçak ve savunma sanayi (TUSAŞ, ASELSAN) gibi yüksek teknoloji gerektiren alanları da kapsar. Hamlenin felsefesi “Milli, Güçlü, Süratli, Yaygın […]
Ahlak ve Maneviyat
Erbakan’ın siyasi felsefesinin ve Milli Görüş ideolojisinin temelini oluşturan kavram çiftidir. “Önce Ahlak ve Maneviyat” sloganıyla formüle edilen bu ilke, maddi kalkınmanın ancak ahlaki ve manevi bir temel üzerinde yükselebileceğini savunur. Bu anlayışa göre, bir toplumun ekonomik ve teknolojik başarısı, o toplumu oluşturan bireylerin manevi değerlere bağlılığına, dürüstlüğüne ve ahlaki karakterine endekslidir. Erbakan, Batı medeniyetini […]
ANAP
Anavatan Partisi’nin kısaltmasıdır. Ancak Özal’ın dilinde ANAP, sadece bir parti adı değil, aynı zamanda onun siyasi felsefesinin, yani “dört eğilimi” birleştiren merkezci, pragmatik ve kalkınmacı projenin de adıdır. ANAP, 12 Eylül öncesi ideolojik kutuplaşmanın bir reddiyesi ve yeni bir toplumsal uzlaşı vaadi olarak sunulmuştur.
ANAP
Yılmaz’ın siyasi kimliğinin ve söyleminin merkezinde yer alan partidir. Konuşmalarında ANAP’ı, Turgut Özal’ın “yaşayan en büyük eseri” ve Türkiye’de “sivil, demokrat, özgürlükçü çizginin” temsilcisi olarak tanımlar. Söyleminde ANAP, sadece bir siyasi parti değil, aynı zamanda bir modernleşme ve liberalleşme projesinin taşıyıcısıdır. Partisine yönelik saldırıları, aslında bu ilerici çizgiye yönelik saldırılar olarak çerçeveler. Özal’ın mirasını sahiplenirken, […]
Arayış
Bülent Ecevit’in 12 Eylül 1980 darbesi sonrası siyasetten yasaklı olduğu dönemde, 1981 yılında çıkarmaya başladığı haftalık derginin adıdır. Bu isim, Ecevit’in o dönemdeki siyasi ve entelektüel durumunu yansıtır. Askeri yönetimin baskısı altında doğrudan siyasi faaliyetin imkansız olduğu bir ortamda, “Arayış” dergisi, demokrasiye, özgürlüğe ve yeni bir siyasi yola dair düşünsel bir platform işlevi görmüştür. İsim, […]
Asayiş
Özellikle Bayar’ın iktidar dönemlerinde, toplumsal düzenin ve devlet otoritesinin korunmasına yönelik vurguyu ifade eden bir terimdir. Muhalefetin sertleştiği ve toplumsal gerilimin arttığı dönemlerde, hükümetin eylemlerini meşrulaştırmak ve muhalefetin faaliyetlerini “asayişi bozucu” olarak nitelendirmek için kullanılmıştır. “Kanun hâkimiyeti” ve “otorite” gibi kavramlarla birlikte, istikrarın sağlanmasının en temel devlet görevi olduğunu belirtir.
Atatürk
Devlet Bahçeli’nin söyleminde Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olmasının ötesinde, milli birliğin çimentosu ve devletin “kırmızı çizgisi” olarak tanımlanır. Bahçeli, Atatürk’ü siyasi tartışmaların üzerinde, milletin ortak paydası olarak konumlandırır. Ona yönelik eleştiri veya hakaretleri, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk milletinin varlığına yapılmış bir saldırı olarak görür ve bunu bir “hiyanet” olarak nitelendirir. “Atatürk Türkiye […]