Dilbilgisel Kategoriler: İsim

Batı Kulübü

Erbakan’ın, Türkiye’de Batı medeniyetini ve değerlerini taklit eden, Batı’nın çıkarlarına hizmet ettiğini düşündüğü siyasi, ekonomik ve entelektüel elitleri tanımlamak için kullandığı pejoratif bir ifadedir. Bu grup, “taklitçiler” olarak da adlandırılır ve Milli Görüş’ün “biz” kimliğinin karşısındaki “onlar“ı oluşturur. “Batı Kulübü,” milli ve manevi değerlerden kopuk, halkın “ruh kökü“ne yabancı ve ülkenin gerçek potansiyelini (Ağır Sanayi, […]

Batıl

Erbakan’ın dünya görüşünün temelini oluşturan “Hak-Batıl mücadelesi” diyalektiğinin olumsuz kutbudur. Kur’ani bir terim olan “batıl,” hakkın ve doğrunun zıddı olan her türlü yanlışlığı, zulmü ve sömürüyü ifade eder. Erbakan’ın söyleminde Batıl, somut siyasi ve ideolojik karşılıklar bulur: Siyonizm, emperyalizm, faizci kapitalizm, komünizm ve materyalizm bu düzenin temel unsurlarıdır. “Kuvveti üstün tutan” zihniyeti temsil eder ve […]

Beka

Devlet Bahçeli’nin siyasi lügatinin anahtar taşı, temel direği ve en sık başvurduğu kavramdır. Kelime anlamı “kalıcılık, süreklilik, sonsuzluk” olan beka, Bahçeli’nin söyleminde devletin ve milletin varlığının ebediyen korunması için verilen kesintisiz ve varoluşsal mücadeleyi ifade eder. Beka, sadece dış tehditlere karşı bir savunma durumu değil, aynı zamanda iç siyasetteki her konuyu (seçimler, ekonomi, yargı kararları) […]

Bölücüler

Türkiye’nin üniter yapısına ve toprak bütünlüğüne karşı faaliyet gösterdiğine inanılan kişi ve grupları, özellikle PKK terör örgütünü ve onunla ilişkili olduğu iddia edilen siyasi yapıları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bahçeli’nin söyleminde “bölücüler“, “teröristler” ile eş anlamlı olarak kullanılır ve mutlak düşman kategorisinde yer alır. TBMM’yi “teröristlerin, bölücülerin aklanma, sığınma mekanı” olmamalıdır diyerek, bu grupların […]

Bürokrasi

Özal’ın söyleminde “bürokrasi“, nötr bir devlet aygıtı değil, ilerlemenin, kalkınmanın ve bireysel girişimin önündeki en büyük engeldir. Sık sık bürokrasinin “ağlarını örerek” insanları nasıl bağladığından şikayet eder ve kendi misyonunu bu “ipleri çözmek” olarak tanımlar. Bu anti-bürokratik söylem, özelleştirme ve devletin ekonomiden çekilmesi gibi politikalarını meşrulaştırmak için kullandığı temel bir araçtır.

Çalışma Bakanlığı

Ecevit’in siyasi kariyerinde bir dönüm noktası olan ve onun “halkçı” kimliğinin temellerini attığı görevdir (1961-1965). Bu dönemde, Türkiye’de ilk defa grev ve toplu sözleşme hakkını yasalaştıran kanunların çıkarılmasına öncülük etmiştir. Bu nedenle “Çalışma Bakanlığı,” onun söyleminde sadece bir bürokratik makamı değil, emeğin ve işçi haklarının devlet katında tanınmasının ve sosyal devlet anlayışının kurumsallaşmasının bir simgesini […]

Çapulcu

İlk olarak 2013 Gezi Parkı protestoları sırasında protestocuları tanımlamak için kullanılan, aşağılayıcı ve küçümseyici bir ifadedir. Bu terimle, protestocuların meşru talepleri olan vatandaşlar değil, düzene ve kamu malına zarar veren, yağmacı ve başıboş bir güruh olduğu ima edilmiştir. “Çapulcu” kelimesinin kullanımı, toplumsal bir muhalefet hareketini kriminalize etme ve siyasi taleplerini itibarsızlaştırma stratejisinin bir parçasıdır. Protestocuların […]

Çelik Harekatı

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Mart 1995’te Kuzey Irak’taki PKK kamplarına yönelik başlattığı geniş kapsamlı sınır ötesi askeri operasyonun adıdır. Çiller, bu operasyonu “Sakarya’dan, hatta komutanların bana söylediğine göre Plevne’den bu yana en büyük kara harekatı” olarak tanımlamıştır. Bu benzetme, güncel bir askeri operasyonu, Türk tarihinin kahramanlık destanlarıyla (Sakarya Meydan Muharebesi, Plevne Savunması) aynı düzleme koyarak onu […]

Çete

Özellikle Susurluk skandalı bağlamında, devlet içindeki yasa dışı, organize suç yapılarını tanımlamak için kullandığı bir terimdir. Yılmaz, bu yapıların üzerine gidilmesi gerektiğini savunarak kendisini temiz siyasetin ve hukuk devletinin yanında konumlandırmıştır. Ancak aynı zamanda, bu “çetelerin” devletin derinliklerindeki gücünün farkında olduğunu ima eden pragmatik bir dil de kullanmıştır. Söyleminde “çete“, sivil siyaseti tehdit eden, hukukun […]

Cihad

Erbakan’ın siyasi mücadelesini tanımlamak için kullandığı merkezi İslami kavramlardan biridir. Onun lügatinde cihad, sadece askeri bir mücadele anlamına gelmez; “yeryüzünde Hakk’ın ve adaletin hâkim olması gayesiyle hep beraber disiplinli bir topluluk olarak çalışma görevini ifa etmek” anlamına gelir. Bu, siyasi, ekonomik, kültürel ve ilmi alanlarda “Batıl“a karşı verilen topyekûn bir mücadeledir. “Adil Düzen“i kurmak, “Ağır […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×