Dilbilgisel Kategoriler: Kavram

24 Ocak Kararları

Turgut Özal’ın Başbakanlık Müsteşarı iken mimarı olduğu ve Türkiye ekonomisini kökten değiştiren istikrar ve liberalleşme paketinin adıdır. Özal’ın siyasi kimliği bu kararlarla özdeşleşmiştir. Söyleminde bu kararları, Türkiye’yi içe kapalı, verimsiz bir ekonomiden kurtarıp dünyaya açan, “çağ atlamanın” zorunlu bir adımı olarak sunmuştur. Eleştirilere karşı “acelemiz var” diyerek bu dönüşümün kaçınılmazlığını vurgulamıştır. Retorik işlevi, kendi siyasi […]

Adalet

Bayar’ın söyleminde, özellikle DP’nin muhalefet yıllarında, CHP iktidarının keyfi ve partizan uygulamalarına karşı bir talep olarak öne çıkar. Adalet, sadece hukuki bir kavram değil, aynı zamanda ekonomik kaynakların dağılımındaki eşitsizliklerin, bürokratik baskıların ve siyasi tarafgirliğin sona erdirilmesi anlamında geniş bir siyasi ve toplumsal içerik taşır. DP programında, devletin adalet dağıtma işlevinin hızlandırılması ve hukukun üstünlüğünün […]

Adap, Edep

Bahçeli’nin siyasi rakiplerini eleştirirken sıklıkla başvurduğu ahlaki kavramlardır. Rakiplerini politik argümanlarla çürütmek yerine, onların “üslup bilmediğini, adap bilmediğini, edepten haberleri olmadığını” iddia ederek ahlaki bir zeminde gayrimeşrulaştırır. Bu kullanım, siyaseti bir fikirler rekabeti olarak değil, bir ahlak ve erdem mücadelesi olarak gördüğünü gösterir. “Adap” ve “edep” yoksunluğu suçlaması, rakibin sadece siyasi olarak yanlış değil, aynı […]

Ahlak ve Maneviyat

Erbakan’ın siyasi felsefesinin ve Milli Görüş ideolojisinin temelini oluşturan kavram çiftidir. “Önce Ahlak ve Maneviyat” sloganıyla formüle edilen bu ilke, maddi kalkınmanın ancak ahlaki ve manevi bir temel üzerinde yükselebileceğini savunur. Bu anlayışa göre, bir toplumun ekonomik ve teknolojik başarısı, o toplumu oluşturan bireylerin manevi değerlere bağlılığına, dürüstlüğüne ve ahlaki karakterine endekslidir. Erbakan, Batı medeniyetini […]

Alternatifsiz Lider

Özal’ın, özellikle Demirel, Ecevit, Erbakan ve Türkeş gibi eski liderleri “vizyonsuzlukla” itham ederek kendisini konumlandırdığı bir sıfattır. 12 Eylül öncesinin kaos ortamını yaratan siyasi figürlerin karşısına, Türkiye’yi yeni bir çağa taşıyacak tek seçenek olarak kendisini koymuştur. Bu söylem, temsili demokrasi kurumlarını ve rakip partileri önemsizleştirme eğilimi taşır. Retorik işlevi, seçmeni eski ile yeni arasında net […]

Arayış

Bülent Ecevit’in 12 Eylül 1980 darbesi sonrası siyasetten yasaklı olduğu dönemde, 1981 yılında çıkarmaya başladığı haftalık derginin adıdır. Bu isim, Ecevit’in o dönemdeki siyasi ve entelektüel durumunu yansıtır. Askeri yönetimin baskısı altında doğrudan siyasi faaliyetin imkansız olduğu bir ortamda, “Arayış” dergisi, demokrasiye, özgürlüğe ve yeni bir siyasi yola dair düşünsel bir platform işlevi görmüştür. İsim, […]

Atatürk

Devlet Bahçeli’nin söyleminde Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olmasının ötesinde, milli birliğin çimentosu ve devletin “kırmızı çizgisi” olarak tanımlanır. Bahçeli, Atatürk’ü siyasi tartışmaların üzerinde, milletin ortak paydası olarak konumlandırır. Ona yönelik eleştiri veya hakaretleri, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk milletinin varlığına yapılmış bir saldırı olarak görür ve bunu bir “hiyanet” olarak nitelendirir. “Atatürk Türkiye […]

Atatürk Devrimciliği

Ecevit’in, Kemalizm’i kendi demokratik sol ideolojisiyle bağdaştırmak için geliştirdiği özgün bir yorumdur. Bu konudaki görüşlerini “Atatürk ve Devrimcilik” adlı kitabında detaylandırmıştır. Ecevit’e göre Atatürk devrimciliği iki yönlüdür: “somut” ve “soyut“. Somut yönü, Atatürk’ün hayattayken yaptığı harf devrimi, laiklik, kadın hakları gibi belirli reformları kapsar. Ancak Ecevit için asıl önemli olan “soyut” yönüdür. Bu, devrimciliğin Atatürk’ün […]

Atatürk Metodolojisi

Bayar’ın, Atatürk’ün ilke ve devrimlerini dogmatik birer kural olarak değil, akılcı ve pragmatik bir problem çözme yöntemi olarak yorumlama biçimidir. Bu ifadeyle Bayar, Atatürkçülüğün statik bir ideoloji olmadığını, değişen zamanın koşullarına uyum sağlayabilen dinamik bir düşünce sistemi olduğunu savunur. Retorik olarak bu terim, DP’nin yaptığı yeniliklerin (örneğin ekonomik liberalleşme) Atatürk’ün mirasına bir ihanet değil, tam […]

Batı

Ecevit’in söyleminde çift anlamlı ve zamanla değişen bir kavramdır. Bir yandan, Türkiye’nin modernleşme hedefi ve demokratik değerler sistemi olarak olumlanan bir “Batı” vardır. NATO üyeliği ve Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ilişkiler bu çerçevede değerlendirilir. Ancak diğer yandan, özellikle ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda, Türkiye’ye baskı yapan, çifte standart uygulayan ve emperyalist emeller taşıyan bir “Batı” […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×