Erbakan’ın siyasi, sosyal ve uluslararası tüm olayları yorumlamak için kullandığı temel analitik çerçevedir. Bu kavramsallaştırmaya göre, insanlık tarihi Hz. Adem’den bu yana “Hak”kı temsil eden peygamberlerin yolu ile “Batıl“ı temsil eden sömürücü ve zalim güçlerin mücadelesinden ibarettir. Günümüzde bu mücadelenin “Hak” tarafında İslam ve Milli Görüş, “Batıl” tarafında ise Siyonizm/ırkçı emperyalizm ve onların yerli/yabancı müttefikleri […]
Kişiler: Necmettin Erbakan
Heyecan, Heyecan, Heyecan
Erbakan’ın, özellikle miting konuşmalarında, tabanını motive etmek ve harekete geçirmek için kullandığı bir retorik araçtır. Bu “heyecan,” sıradan bir coşku değil, ahlaki bir amaca yönelmiş bir enerjidir. Erbakan bu heyecanın ne için olması gerektiğini somut örneklerle açıklar: “Filistin’deki savunmasız yavruyu… kurtarmak için, heyecan istiyorum. Afrika’da en basit bir ilacı bulamadığı için ölen yavrunun kurtarılması için […]
Hidayet
Milli Görüş’ün “fiziğini” oluşturan beş temel erdemden ilkidir ve Erbakan’a göre Allah’ın insana bahşettiği en büyük lütuftur. Hidayet, doğru yolu bulma, hakikate erme anlamına gelir. Siyasi bağlamda hidayet, Milli Görüş davasının doğruluğunu ve haklılığını anlamak ve ona tabi olmaktır. Erbakan’ın sıkça kullandığı “Davet bizden, hidayet Allah’tandır” sözü , hareketin görevinin “tebliğ” (doğruyu anlatma) olduğunu, ancak […]
Hoca
Necmettin Erbakan’ın siyasi kariyeri boyunca kendisiyle özdeşleşen ve en sık kullanılan lakabıdır. Bu unvan, çift katmanlı bir anlama sahiptir. İlk katman, onun akademik kariyerinden gelir: İstanbul Teknik Üniversitesi’nde profesör olması, Almanya’da önemli mühendislik çalışmaları yapması, ona bir bilim insanı ve teknokrat (“hoca“) kimliği kazandırmıştır. İkinci ve daha baskın katman ise, onun İslami bir cemaatin lideri, […]
İman
Erbakan’ın söyleminde siyasi ve toplumsal dönüşümün temel itici gücüdür. İman, sadece bir inanç meselesi değil, aynı zamanda bir şuur, bir duruş ve bir eylem kaynağıdır. “İnanıyorsanız en üstünsünüz, zafer ise elbette inananlarındır” gibi sıkça atıf yapılan ayetler , imanın siyasi başarı için bir ön koşul ve garanti olduğu fikrini pekiştirir. Milli Görüş hareketi, temellerini “iman […]
Irkçı Emperyalizm
Erbakan’ın “Siyonizm” kavramıyla birlikte, dünyadaki küresel sömürü sistemini tanımlamak için kullandığı bir terimdir. Bu ifade, Batı emperyalizminin sadece ekonomik ve siyasi bir sömürüye dayanmadığını, aynı zamanda kendisini diğer ırklardan üstün görme gibi ırkçı bir temele oturduğunu iddia eder. Erbakan’a göre bu zihniyet, dünyayı kendi çıkarları için yönetmeyi ve diğer milletleri köleleştirmeyi hedefler. “Irkçı emperyalizm,” uluslararası […]
İslam Birliği
Erbakan’ın dış politika vizyonunun nihai hedefidir. Tüm Müslüman ülkelerin siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel alanlarda bir araya gelerek Batı merkezli küresel düzene karşı bir güç merkezi oluşturması idealini ifade eder. Bu birlik, “ırkçı emperyalizmin” sömürüsünden kurtulmanın ve “Yeni Bir Dünya” kurmanın tek yolu olarak görülür. Erbakan, bu hedefe ulaşmak için beş somut adım önerir: Müslüman […]
İslam Dinarı
Erbakan’ın “İslam Ortak Pazarı” ve “İslam Birliği” projelerinin ekonomik ayağını oluşturan ortak para birimi önerisidir. Bu öneri, Müslüman ülkeleri, “faizci kapitalist sistemin” sömürü aracı olarak görülen dolara ve diğer Batı para birimlerine olan bağımlılıktan kurtarmayı amaçlar. Erbakan, bu fikrin somutluğunu göstermek için 1990’larda bir prototip “1 Dinar” yaptırmış ve bunu TBMM kürsüsünden kamuoyuna tanıtmıştır. Bu […]
İslam Ortak Pazarı
Erbakan’ın, Türkiye’nin Avrupa Ortak Pazarı’na (AET) girmesine alternatif olarak 1970’lerden itibaren savunduğu bir projedir. Bu proje, Türkiye’nin “tarihi ve kültürel bağlarla bağlı olduğu” Müslüman ülkelerle ekonomik bir birlik kurmasını öngörür. Bu pazarın, üye ülkeler arasında gümrüklerin kaldırılması, mal, sermaye ve emek dolaşımının serbest bırakılması gibi adımları içermesi hedeflenir. Amaç, Müslüman ülkelerin kendi aralarındaki ticareti artırarak […]
Kayıp Trilyon Davası
Refah Partisi’nin 1998’de kapatılmasının ardından, partinin devletten aldığı Hazine yardımının yaklaşık bir trilyon liralık kısmının sahte belgelerle harcanmış gibi gösterildiği iddiasıyla açılan davadır. Dava sonucunda Necmettin Erbakan da dahil olmak üzere çok sayıda parti yöneticisi hapis cezasına çarptırılmıştır. Erbakan’ın siyasi hayatında önemli bir dönüm noktası olan bu dava, onun söyleminde siyasi bir komplo ve Milli […]

Necmettin Erbakan Karnesi
Tematik Odak Dağılımı
Sık Kullandığı Terimler
Kişiler: Necmettin Erbakan Hakkında
Necmettin Erbakan’ın yarım asra yayılan siyasi kariyeri boyunca inşa ettiği dil, Türk siyasi tarihinde kendine özgü bir yer işgal eder. Bu dil, sadece politik bir pozisyonu ifade etmenin ötesinde, bütüncül bir dünya görüşünü, alternatif bir medeniyet tasavvurunu ve bu tasavvurun hayata geçirilmesi için gerekli olan kurumsal ve ahlaki altyapıyı tanımlayan karmaşık bir yapıdır. Erbakan’ın söyleminin merkezinde, hem bir mühendis-profesör olarak sahip olduğu teknik yetkinliği hem de İslami bir cemaatin manevi rehberi kimliğini birleştiren “Hoca” personası yer alır. Bu çift yönlü kimlik, onun siyasi iletişim stratejisinin temelini oluşturur. Bir yandan “Ağır Sanayi Hamlesi” ve “Adil Düzen” gibi projeleri somut, rasyonel ve teknik verilerle sunarak teknokratik bir meşruiyet alanı yaratırken ; diğer yandan bu projeleri İslami referanslar ve ahlaki bir zorunluluk çerçevesine oturtarak manevi bir mobilizasyon sağlar. Erbakan’ın siyasi lügatini anlamak, bu iki damarın nasıl iç içe geçtiğini ve birbirini nasıl beslediğini çözümlemeyi gerektirir. Bu giriş bölümü, Erbakan’ın söylemini ayakta tutan dört temel direği analiz ederek onun siyasi dilinin analitik bir çerçevesini sunmaktadır: Didaktik-teknokrat söylem, Manichean dünya görüşü, ahlaki ve manevi üstünlük retoriği ve inşacı (yapıcı) dil.
Necmettin Erbakan, Türk siyasetçi, mühendis ve akademisyendir. Başbakan yardımcılığı ve başbakanlık görevlerinde bulunmuştur. Başbakanlık görevini 28 Haziran 1996 ile 30 Haziran 1997 tarihleri arasında devam ettirmiştir. 28 Şubat sürecinden sonra istifa etmeye zorlanmış ve kendisine 5 yıl süreliğine siyaset yasağı verilmiştir. Alman Ekonomi Bakanlığı için motorların daha az yakıt kullanımı konusunda araştırmalar yapmış ve bu konuda ilgili bakanlığa bir rapor sunmuş olan Erbakan’ın bu dönemde yazdığı dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuşturulduğunu matematik bağlamında izah etmiş ve bu doçentlik tezi Alman ilim çevrelerinde büyük ilgi görmüştür. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Alman üniversitelerinde ilk Türk ilim adamı olan Erbakan, 1953’te doçentlik sınavını vermek üzere Türkiye’ye dönmüş ve bu sınavı başarıyla vererek henüz 27 yaşındayken Türkiye’nin en genç doçenti olmuştur.