Necmettin Erbakan tarafından 1960’ların sonunda kurulan ve onun liderliğinde gelişen siyasi-İslami hareketin ve ideolojinin adıdır. Erbakan’a göre Milli Görüş, ithal ve “taklitçi” diğer ideolojilerin aksine, “bu milletin inancı, tarihi, kimliği, ruh köküdür” ; yani milletin kendisidir. Temel özellikleri arasında İslamcılık, ümmetçilik, anti-emperyalizm, anti-Siyonizm, yerlilik ve millilik bulunur. Siyasi hedefi, “Önce Ahlak ve Maneviyat” ilkesiyle “Yeniden […]
Dilbilgisel Kategoriler: İsim
Milliyetçi Cephe Hükümetleri
1970’li yıllarda Türkiye’de kurulan ve Necmettin Erbakan’ın Milli Selamet Partisi’nin (MSP) de ortak olduğu sağ partilerden oluşan koalisyon hükümetleridir. Erbakan, I. Milliyetçi Cephe (Mart 1975) ve II. Milliyetçi Cephe (Temmuz 1977) hükümetlerinde devlet bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev yapmıştır. Bu dönemler, Erbakan’ın “Ağır Sanayi Hamlesi” kapsamında yüzlerce fabrikanın temelini attığı ve bürokraside kendi kadrolarını […]
Milliyetçilik
Ecevit, milliyetçilik kavramını sağ partilerin tekelinden alıp, sol bir içerikle yeniden tanımlamaya çalışmıştır. Onun milliyetçilik anlayışı, ırkçı veya yayılmacı değil, anti-emperyalist, bağımsızlıkçı ve halkçıdır. “Biz milliyetçiliği sokak duvarlarına değil; Kıbrıs’ın topraklarına, Ege’nin deniz yataklarına yazmışız” sözü, bu anlayışın manifestosudur. Ona göre gerçek milliyetçilik, hamasi sloganlar atmak değil, ülkenin ulusal çıkarlarını (Kıbrıs, Ege, haşhaş ekimi) uluslararası […]
Milliyetçilik
Yılmaz’ın siyasi kimliğinde liberalizmle birlikte dengeleyici bir unsur olarak yer alan bir kavramdır. Ancak onun milliyetçilik anlayışı, rakiplerinin (özellikle MHP’nin) milliyetçiliğinden farklıdır. “Tatlı su milliyetçileri” veya “Bazlama – börek milliyetçileri” gibi ifadelerle, rakip milliyetçiliği sığ ve folklorik olmakla eleştirir. Kendi pozisyonunu ise daha rasyonel, pragmatik ve Batı ile entegrasyonu dışlamayan bir “vatanseverlik” olarak sunar. Onun […]
Monşer
Fransızca “mon cher” (azizim, dostum) ifadesinden gelen ve Türk siyasi dilinde, özellikle Dışişleri Bakanlığı’ndaki eski tip, Batılılaşmış, elitist ve halkın değerlerinden kopuk diplomatları ve bürokratları aşağılamak için kullanılan bir terimdir. Erdoğan bu ifadeyi, kendi “yerli ve milli” dış politika anlayışını, eski Türkiye’nin “vesayetçi” ve “halktan kopuk” elitlerinin anlayışından ayırmak için kullanır. “Monşer” olarak etiketlenen figürler, […]
Montaj Sanayi
Erbakan’ın, Türkiye’nin sanayileşme modelini eleştirmek için kullandığı bir terimdir. “Montaj sanayi,” kendi teknolojisini ve markasını üretmek yerine, dışarıdan getirilen parçaları sadece birleştirerek üretim yapan, dolayısıyla dışa bağımlı ve katma değeri düşük bir sanayi modelini ifade eder. Erbakan’a göre bu model, bir “müstemleke tipi kalkınma“dır ve Türkiye’yi Batı’nın pazarı haline getirir. “Ağır Sanayi Hamlesi,” bu “montaj […]
Muhalefet
Menderes’in siyasi söyleminde anlamı ve çağrışımı sürekli değişen bir kavramdır. Kendi muhalefet yıllarında (1946-1950), “muhalefet”i demokrasinin olmazsa olmaz bir unsuru, iktidarı denetleyen meşru bir güç olarak tanımlamıştır. Ancak iktidara geldikten sonra, özellikle CHP’ye yönelik olarak “muhalefet” kelimesine olumsuz anlamlar yüklemeye başlamıştır. İktidarının sonlarına doğru “muhalefet”, artık yapıcı eleştiri getiren bir kurum değil, ülkenin kalkınmasını engellemeye […]
Musul
Körfez Savaşı sırasında Özal’ın, Türkiye’nin savaşa girmesi karşılığında Musul ve Kerkük üzerinde hak iddia edebileceği yönündeki vizyonunu ifade eden bir terimdir. Bu, onun “bir koyar üç alırız” pragmatizminin ve Misak-ı Milli’ye gönderme yapan revizyonist dış politika anlayışının bir yansımasıdır. Bu tartışmayı açması, devletin geleneksel, pasif dış politika anlayışına meydan okuması anlamına geliyordu.
Müteahhit
1999 Depremi’nin sorumlularını işaret ederken kullandığı bir meslek grubudur. “Müteahhitlerimiz malzemeden çalmıştır” ifadesi, felaketin nedenlerinden birini somut ve kişisel bir düzeye indirir. Bu, halkın öfkesini yöneltebileceği açık bir hedef gösterir. Ancak Yılmaz, suçu sadece müteahhitlere yıkmakla kalmaz, “imar düzenimiz laçkadır” diyerek, bu duruma izin veren sistemik soruna da dikkat çeker. Dolayısıyla “müteahhit“, onun söyleminde hem […]
Nakşibendilik
Milli Görüş hareketinin ortaya çıkışında ve tabanının oluşumunda etkili olan önemli tasavvufi ekollerden biridir. Erbakan’ın kendisinin de bu geleneğe mensup olduğu ve özellikle Gümüşhanevi Dergahı’ndan etkilendiği bilinmektedir. Hareketin “nefis terbiyesi,” “ahlak ve maneviyat” gibi temel vurguları, bu tasavvufi kökenlerle yakından ilişkilidir. Siyasi analizlerde Milli Görüş, Nakşibendiliğin siyasi alandaki modern bir tezahürü olarak da yorumlanmıştır. Bu […]