Dilbilgisel Kategoriler: Metafor

Baronlar

Genellikle “uyuşturucu baronları” şeklinde kullanılan bu ifade, Türkiye’de faaliyet gösteren büyük ölçekli organize suç örgütlerinin liderlerini tanımlar. Kılıçdaroğlu, bu ifadeyi kullanarak mevcut hükümetin ülkeyi “gri listeye” soktuğunu, kara para aklamaya ve uyuşturucu ticaretine göz yumduğunu iddia eder. “Yargıdaki çeteler” söylemiyle birleştiğinde, devletin bazı unsurlarıyla organize suç arasında bir ilişki olduğu imasını güçlendirir. Bu terim, ülkedeki […]

Bazlama – börek milliyetçileri

“Tatlı su milliyetçileri” ifadesinin bir varyasyonu olarak, özellikle MHP’ye yönelik eleştirilerinde kullandığı alaycı ve küçümseyici bir nitelemedir. Bu ifadeyle Yılmaz, rakiplerinin milliyetçiliğini sığ, folklorik ve sadece rahat zamanlarda sergilenen, gerçek bir fedakarlık veya derin bir ideoloji içermeyen bir duruş olarak tasvir eder. “Bazlama” ve “börek” gibi gündelik ve geleneksel yiyecek metaforları, bu milliyetçilik anlayışının ciddiyetten […]

Ben Anayım

2005 yılında siyasete dönmesi için yapılan çağrılara yanıt olarak kullandığı, siyasi pozisyonunu annelik metaforu üzerinden açıkladığı bir ifadedir. “Ben anayım. Bölen olmam, birleştiren olurum” sözü, siyasi arenadaki potansiyel rolünü, kişisel hırsların ötesinde, birleştirici, toparlayıcı ve fedakar bir “anne” rolü olarak tanımlar. Bu ifade, siyasete dönme ihtimalini dışlamazken, bunu ancak bir “birleştirici güç” olarak yapacağının altını […]

Beşli Çete

Kılıçdaroğlu’nun iktidar döneminde kamu ihalelerinin büyük bir kısmını aldığı iddia edilen ve iktidara yakın olduğu öne sürülen beş büyük inşaat ve altyapı şirketini tanımlamak için popülerleştirdiği bir metafordur. Bu ifade, basit bir eleştirinin ötesinde, sistemik bir yolsuzluk düzenini, kayırmacılığı ve kamu kaynaklarının belirli bir sermaye grubuna aktarılmasını simgeler. “Çete” kelimesinin kullanımı, bu durumu organize bir […]

Beyaz İhtilal

DP’nin 14 Mayıs 1950’de seçimle iktidara gelmesini tanımlamak için kullanılan güçlü bir metafordur. “İhtilal” kelimesinin seçilmesi, bu olayın basit bir hükümet değişikliği olmadığını, 27 yıllık CHP düzeninin kökten ve geri dönülmez bir şekilde yıkıldığını ima eder. “Beyaz” sıfatı ise bu devrimin kansız, şiddetsiz ve en önemlisi halkın oylarıyla, yani demokratik ve lekesiz bir şekilde gerçekleştiğini […]

Bir Çiçekle Bahar Olmaz ama Her Bahar Bir Çiçekle Başlar

Erbakan’ın, özellikle 1969’da Konya’dan bağımsız milletvekili seçildiğinde, hareketinin başlangıçtaki küçüklüğüne ve yalnızlığına yönelik eleştirilere verdiği cevaptır. Bu aforizma, büyük değişimlerin ve toplumsal dönüşümlerin küçük, kararlı adımlarla başladığını ifade eder. “Bir çiçekle bahar olmaz” kısmı, tek bir kişinin veya küçük bir grubun tek başına sistemi değiştiremeyeceği gerçeğini kabul ederken; “her bahar bir çiçekle başlar” kısmı, her […]

Bir koyar üç alırız

Körfez Savaşı sırasında Türkiye’nin ABD’nin yanında aktif olarak savaşa girmesi gerektiğini savunurken kullandığı bu tüccar mantığına dayalı ifadedir. Türkiye’nin askeri ve siyasi risk alarak, savaş sonrası kurulacak yeni Ortadoğu düzeninde büyük ekonomik ve jeopolitik kazançlar elde edeceği vaadini içerir. Bu söylem, Özal’ın dış politikayı ideolojik ve tarihsel bagajlardan arındırıp, tamamen pragmatik bir kar-zarar hesabına indirgeme […]

Bir şeyler olacak yarın

Ecevit’in bir şiirinin başlığı ve aynı zamanda tüm şiirlerini topladığı kitabının adıdır. Bu dize, Ecevit’in siyasi kişiliğinin temelini oluşturan “umut” temasının en lirik ve özlü ifadesidir. Belirsiz ama olumlu bir gelecek beklentisi yaratarak, mevcut durumun zorluklarına karşı dayanma gücü ve değişim iradesi aşılar. Siyasi bir vaatten çok, felsefi bir duruşu ve iyimser bir dünya görüşünü […]

Çağ atlamak

Özal döneminin temel vaadini ve vizyonunu özetleyen anahtar metafordur. Türkiye’nin yavaş ve sancılı bir gelişim süreci yerine, kendi liderliğinde ekonomik, teknolojik ve zihinsel bir sıçrama yaparak gelişmiş ülkeler seviyesine hızla ulaşacağı iddiasını taşır. Bu ifade, sadece ekonomik kalkınmayı değil, aynı zamanda bir zihniyet devrimini de içerir; içe kapanmacı, devletçi ekonomiden dışa açık, liberal bir topluma […]

Can Veririm Ama Çakıl Taşı Vermem

1996’daki Kardak Krizi sırasında ulusal egemenlik konusundaki tavizsiz tutumunu ifade etmek için kullandığı bir sözdür. Bu ifade, vatan toprağının en küçük parçasının bile can pahasına savunulacağını belirterek, milliyetçi duyguları en üst seviyeye çıkarmayı hedefler. “Çakıl taşı” metaforu, soyut bir kavram olan “vatan toprağını” somutlaştırarak, mesajın halk tarafından kolayca anlaşılmasını ve benimsenmesini sağlar. Bu söz, Çiller’in […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×