“Meclis denetimi” anlamına gelen bu ifade, Dörtlü Takrir‘in ve DP’nin ilk yıllarındaki temel taleplerinden biridir. Hükümetin eylem ve işlemlerinin, milletin temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından etkin bir şekilde denetlenmesi gerektiğini savunur. Bu talep, tek parti döneminde zayıfladığı iddia edilen yasama organının yürütme karşısındaki gücünü yeniden tesis etmeyi ve böylece “Milli İrade“nin üstünlüğünü sağlamayı […]
Kişiler: Celal Bayar
Milletin Sesi
DP’nin ve Bayar’ın, kendilerini halkın gerçek temsilcisi olarak konumlandırmak için kullandığı bir metafordur. Bu ifade, CHP’nin bürokratik ve elitist bir zümrenin sesi olduğunu, DP’nin ise uzun yıllar sessiz kalmış veya sesi duyulmamış olan geniş halk kitlelerinin, köylünün, esnafın, yani “milletin” bizatihi kendisinin sesi olduğunu iddia eder. Bu, DP’nin popülist ve vesayet karşıtı söyleminin temelini oluşturur.
Milli İktisat
Cumhuriyetin ilk yıllarında, yabancı sermayenin egemenliğindeki Osmanlı ekonomisinden, ulusal sermayeye ve yerli üretime dayalı bağımsız bir ekonomi modeline geçiş idealini ifade eden bir kavramdır. Bayar’ın İktisat Vekili olarak yürüttüğü politikaların (İş Bankası’nın kurulması, sanayi planları, devlet tekelleri) temel felsefesidir. Bu terim, ekonomik bağımsızlığın siyasi bağımsızlığın bir ön koşulu olduğu fikrini yansıtır.
Milli İrade
Bayar’ın ve Demokrat Parti’nin siyasi söyleminin temel taşı olan bu kavram, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ve milletin bu egemenliği serbest seçimlerle tecelli ettirdiği fikrini ifade eder. Bayar için “Milli İrade,” parlamentodaki çoğunluğun iradesiyle eş anlamlıdır ve bu iradenin üzerinde hiçbir vesayet (bürokratik, askeri vb.) kabul edilemez. Retorik işlevi çift yönlüdür: 1946-1950 muhalefet döneminde, […]
Milli İrade Yolunu Seçtin
Bayar’ın 1953’te Anıtkabir’de Atatürk’e hitaben yaptığı konuşmada geçen ve onun Atatürk’ü yorumlama stratejisini özetleyen kilit bir ifadedir. Bayar, Atatürk’ün kendisine sunulan padişahlık, halifelik gibi teklifleri reddederek cumhuriyeti ve millet egemenliğini tercih etmesini vurgulayarak, Atatürk’ün en büyük mirasının “milli irade” olduğunu savunur. Bu ifadeyle, kendi “Milli İrade” doktrinini doğrudan Atatürk’ün vizyonuna dayandırır ve DP’nin bu vizyonun […]
Milli Mücadele
1919-1922 yılları arasındaki Türk Kurtuluş Savaşı’nı ifade eden tarihi bir terimdir. Ancak Bayar’ın lügatinde bu, sadece geçmişte kalmış bir olay değil, aynı zamanda siyasi meşruiyetin ve kimliğin de kaynağıdır. Kendi siyasi hayatının başlangıç noktası olarak sürekli Milli Mücadele’ye, özellikle de sivil direniş kanadındaki rolüne atıfta bulunur. DP’nin siyasi mücadelesini de, “tek parti zihniyetine” karşı verilen […]
Müşterek Sulh Cephesi
Bayar’ın, özellikle 1954’te ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmada kullandığı, Soğuk Savaş dönemindeki Batı ittifakını tanımlayan bir ifadedir. Bu terim, Batılı ülkelerin Sovyet tehdidine karşı sadece askeri değil, aynı zamanda barışı (“sulh“) korumak için ortak bir amaç etrafında birleşmiş bir “cephe” olduğunu vurgular. Türkiye’nin bu cephenin önemli bir parçası olduğunu belirterek, ülkenin Batı ittifakı içindeki rolünü ve […]
Muvazeneli Bütçe
“Dengeli bütçe” anlamına gelen bu terim, Bayar’ın iktisatçı kimliğinin bir yansımasıdır. Devletin harcamalarının gelirlerini aşmaması, israftan kaçınılması ve mali disiplinin sağlanması gerektiğini ifade eder. DP’nin muhalefet döneminde, CHP hükümetlerinin bütçelerini “müsrif” ve “dengesiz” olarak eleştirmek için kullanılmıştır. İktisadi rasyonalite ve mali sorumluluk vurgusu taşır

Celal Bayar Karnesi
Tematik Odak Dağılımı
Sık Kullandığı Terimler
Kişiler: Celal Bayar Hakkında
Celal Bayar’ın siyasi kariyeri boyunca kullandığı dil, Türkiye’nin en çalkantılı dönemlerinden bazılarının siyasi ve ideolojik akımlarını yansıtan çok katmanlı bir yapı sergiler. İttihat ve Terakki’den Milli Mücadele’ye, tek parti döneminin iktisat vekilliğinden çok partili hayatın kurucu muhalefet liderliğine ve nihayet cumhurbaşkanlığına uzanan bu uzun soluklu kariyer, söyleminin de farklı bağlamlara göre evrilmesine neden olmuştur. Ancak bu evrime rağmen, Bayar’ın siyasi lügati dört temel ve birbiriyle ilişkili sütun üzerine inşa edilmiştir. Bu sütunlar, onun siyasi kimliğinin ve retorik stratejisinin özünü oluşturur: Pragmatik kuruculuk ve iktisadi rasyonalite; Milli Mücadele ruhu ve sivil direniş mirası; çoğunlukçu demokrasi ve “Milli İrade”nin kutsallığı; ve Atatürk mirasına stratejik sahiplenme.