Bayar’ın siyasi lügatinin, özellikle 1946 sonrası döneminin en merkezi kavramıdır. Ancak bu kavramı, liberal demokrasilerdeki gibi denge-denetleme mekanizmalarını içeren çoğulcu bir yapıdan ziyade, halkın iradesinin sandık yoluyla doğrudan iktidara yansıdığı çoğunlukçu bir sistem olarak tanımlar. DP’nin kuruluş amacı “memlekette demokrasinin tam manasıyla tahakkuk etmesi” olarak açıklanmıştır. Muhalefetteyken CHP’ye karşı bir özgürlük ve meşruiyet talebi olan […]
Kişiler: Celal Bayar
Devletçilik
Bayar’ın kariyerinde anlamı ve çağrışımı değişen bir kavramdır. 1930’larda İktisat Vekili iken, ülkenin sanayileşmesi için gerekli ve pragmatik bir yöntem olarak savunduğu “güdümlü ekonomi” politikasını ifade eder. 1946’dan sonra ise DP lideri olarak, CHP’nin ekonomi politikasını eleştirmek için kullandığı, özel teşebbüsü boğan, verimsiz ve bürokratik bir sistemi tanımlayan negatif bir terime dönüşür. Bayar’ın bu kavrama […]
Devletin Bekası
Devletin varlığının ve bütünlüğünün korunmasının her türlü siyasi mülahazanın üzerinde olduğu fikrini ifade eden bir kavramdır. Bayar bu terimi, özellikle dış tehditler veya iç karışıklıklar karşısında milli birliği ve devletin otoritesini vurgulamak için kullanmıştır. Bu, onun İttihat ve Terakki geleneğinden gelen devlet merkezli siyaset anlayışının bir yansımasıdır.
Devr-i Sabık Yaratmayacağız
DP’nin 1950 seçimlerini kazandıktan sonra, 27 yıllık CHP iktidarı döneminin hesabını sormayacaklarına, geçmişin defterlerini karıştırmayacaklarına dair verdikleri bir politik taahhüttür. Bu ifade, iktidar değişiminin bir intikam veya tasfiye hareketine dönüşmeyeceğini belirterek, gergin bir siyasi ortamda yumuşamayı ve toplumsal barışı sağlamayı amaçlamıştır. Siyasi bir centilmenlik ve olgunluk mesajı vererek, kansız ve demokratik bir iktidar devrini mümkün […]
Devrimlere Bağlılık
DP’nin kuruluş programında ve Bayar’ın konuşmalarında, partinin Atatürk devrimlerinin temel ilkelerine sadık olduğunu belirtmek için kullanılan stratejik bir ifadedir. Bu vurgu, DP’nin muhafazakâr ve dindar kesimlerden oy alırken, laik ve cumhuriyetçi çevrelerde “irtica” endişesi yaratmasını engellemeye yönelik bir güvencedir. Retorik olarak, DP’nin bir “karşı-devrim” hareketi olmadığını, aksine devrimleri demokrasiyle taçlandırmayı hedeflediğini savunur.
Dörtlü Takrir
7 Haziran 1945’te Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan tarafından CHP meclis grubuna sunulan ve Türkiye’de çok partili hayata geçişin başlangıç noktası kabul edilen önergedir. Takrir, anayasanın tam olarak uygulanmasını, meclis denetiminin işletilmesini ve siyasi özgürlüklerin güvence altına alınmasını talep ediyordu. Bayar’ın söyleminde bu olay, anti-demokratik “tek parti zihniyetine” karşı başlatılan meşru […]
 
                Celal Bayar Karnesi
Tematik Odak Dağılımı
Sık Kullandığı Terimler
Kişiler: Celal Bayar Hakkında
Celal Bayar’ın siyasi kariyeri boyunca kullandığı dil, Türkiye’nin en çalkantılı dönemlerinden bazılarının siyasi ve ideolojik akımlarını yansıtan çok katmanlı bir yapı sergiler. İttihat ve Terakki’den Milli Mücadele’ye, tek parti döneminin iktisat vekilliğinden çok partili hayatın kurucu muhalefet liderliğine ve nihayet cumhurbaşkanlığına uzanan bu uzun soluklu kariyer, söyleminin de farklı bağlamlara göre evrilmesine neden olmuştur. Ancak bu evrime rağmen, Bayar’ın siyasi lügati dört temel ve birbiriyle ilişkili sütun üzerine inşa edilmiştir. Bu sütunlar, onun siyasi kimliğinin ve retorik stratejisinin özünü oluşturur: Pragmatik kuruculuk ve iktisadi rasyonalite; Milli Mücadele ruhu ve sivil direniş mirası; çoğunlukçu demokrasi ve “Milli İrade”nin kutsallığı; ve Atatürk mirasına stratejik sahiplenme.