Kişiler: Devlet Bahçeli

Üç Hilal

Milliyetçi Hareket Partisi’nin resmi amblemidir. Tarihsel olarak Osmanlı sancağında da yer alan bu sembol, MHP için İslam’ı, Türklüğü ve Cihan Hakimiyeti ülküsünü temsil eder. Bahçeli’nin söyleminde ve partisinin görsel kimliğinde Üç Hilal, hareketin kimliğini, ideolojisini ve tarihsel köklerini ifade eden en temel semboldür. “Üç hilalde gönlü kalmış” gibi ifadelerle, partiye olan sevgi ve bağlılık bu […]

Ülkü

“İdeal, mefkûre” anlamına gelen bu kelime, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in nihai hedeflerini ve ulaşmak istediği yüce amacı ifade eder. “Ülkü“, “dava” ile eş anlamlı olarak, hareketin mücadelesine kutsal ve aşkın bir boyut katar. “Ülkücü” ise bu ülküye kendini adamış kişi demektir. Bahçeli’nin dilinde ülkü, maddi çıkarların ve günlük siyasetin ötesinde, nesiller boyu sürecek olan büyük bir vizyonu […]

Uşaklaşmış Mihraklar

“Uşak” kelimesinin aşağılayıcı anlamından yola çıkarak, dış güçlere hizmet eden, onların emirlerini yerine getiren iç odaklar anlamına gelir. Bu ifade, “taşeronlar” veya “kiralık akıl” gibi terimlerle benzer bir işleve sahiptir. Hedefteki grupların (genellikle muhalefet veya eleştirel sesler) bağımsız bir iradeye sahip olmadığını, birilerinin “uşaklığını” yaptığını iddia ederek onları onursuzlaştırır ve gayrimilli ilan eder.

Devlet Bahçeli

Devlet Bahçeli Karnesi

Tematik Odak Dağılımı

Sık Kullandığı Terimler

Kişiler: Devlet Bahçeli Hakkında

Devlet Bahçeli’nin siyasi söylemi, Türk siyasetinde kendine özgü bir yer işgal eden, katmanlı ve stratejik bir yapıya sahiptir. Bu söylem, yalnızca Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) ideolojik çerçevesini yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda Türkiye’nin siyasi gündemini şekillendiren, ittifak dinamiklerini belirleyen ve siyasi meşruiyetin sınırlarını çizen bir işlev görür. Bahçeli’nin lügati, ilk bakışta sert, milliyetçi ve polemikçi bir karakter sergilese de, daha derin bir analiz, bu dilin kendi içinde tutarlı, kapalı bir mantık sistemi üzerine kurulu olduğunu ortaya koyar. Bu sistem, devleti, tarihi, dostu ve düşmanı tanımlayan, her bir kelimenin belirli bir stratejik amaca hizmet ettiği bir retorik evrenidir. Bu evrenin mimarisi üç temel direk üzerine inşa edilmiştir: Devletin varoluşsal bir güvenlik meselesine dönüştürüldüğü “beka doktrini”, geçmişin günümüzdeki siyasi savaşlar için bir meşruiyet alanı olarak kurgulandığı “tarihsel süreklilik anlatısı” ve siyasi alanın ahlaki bir “biz” ve “onlar” mücadelesi olarak tanımlandığı “kutuplaştırıcı ve ahlakçı üslup”.

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×