Ecevit’in devletçilik anlayışının bir parçası olarak, ekonomik ve sosyal gelişmenin tesadüflere bırakılmaması gerektiğini savunan ilkedir. “Ortanın Solu” kitabında, ortanın solundakilerin “plancı” olduğunu belirtir. Ancak bu, Sovyet tipi merkezi ve emredici bir planlama değildir. Ecevit’in plancılığı, demokratik bir süreçle belirlenen ulusal öncelikler doğrultusunda, kamu ve özel sektör yatırımlarını yönlendirmeyi, bölgesel gelişmişlik farklarını gidermeyi ve kaynakların verimli […]
Dilbilgisel Kategoriler: İsim
Pragmatizm
Özal’ın siyaset yapma tarzını en iyi özetleyen felsefi yaklaşımdır. İdeolojik dogmalar ve katı ilkeler yerine, pratik sonuçlara ve somut faydaya odaklanmayı ifade eder. “Anayasayı bir kere delmek” veya “Bir koyar üç alırız” gibi ifadeler, bu pragmatik yaklaşımın en uç örnekleridir. Bu kelime, hem destekçileri tarafından “sonuç odaklılık” ve “vizyonerlik” anlamında övgüyle, hem de muhalifleri tarafından […]
Proje
“İcraat” kelimesiyle birlikte, Özal’ın siyaseti teknik bir yönetim faaliyetine indirgeme stratejisinin bir parçasıdır. Siyasi hedefler, “projeler” (GAP projesi, otoyol projesi vb.) olarak adlandırılarak, ideolojik tartışmalardan arındırılır ve teknik olarak çözülmesi gereken meseleler olarak sunulur. Bu dil, Özal’ın teknokrat kimliğini pekiştirir ve siyasi muhalefeti, ülkenin “büyük projelerine” karşı çıkan engelleyici bir güç olarak konumlandırır.
Provokasyon
Toplumsal olayları, protestoları veya gerilimleri, halkın organik tepkileri olarak değil, belirli iç veya dış “şer odakları” tarafından kasıtlı olarak çıkarılan kışkırtmalar olarak tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bir eylemi “provokasyon” olarak nitelemek, o eylemin meşruiyetini ortadan kaldırır ve katılımcılarını, farkında olarak veya olmayarak, kötü niyetli bir planın parçası haline getirir. Bu, hükümetin bu tür olaylara […]
Rant Ekonomisi
Erbakan’ın, özellikle 1980’ler ve 1990’lar Türkiye’sinde uygulanan ve üretime değil, faiz, borsa gibi finansal spekülasyonlara dayalı olarak servet birikimini teşvik eden ekonomik modeli tanımlamak için kullandığı eleştirel bir terimdir. Bu ekonomi, çalışmadan, üretmeden, “paradan para kazanma“ya dayalı olduğu için haksız ve gayri ahlakidir. “Rant ekonomisi,” gelir dağılımını bozar, küçük bir azınlığı zenginleştirirken geniş halk kitlelerini […]
Refahyol Hükümeti
28 Haziran 1996’da Necmettin Erbakan’ın liderliğindeki Refah Partisi (RP) ile Tansu Çiller’in liderliğindeki Doğru Yol Partisi (DYP) arasında kurulan koalisyon hükümetidir. Erbakan, bu hükümette başbakanlık görevini üstlenmiştir. Bu dönem, Erbakan’ın siyasi kariyerinin zirvesidir ve Milli Görüş ideallerini (D-8’in kurulması, memur ve emekli maaşlarına yapılan yüksek zamlar, havuz sistemi vb.) hayata geçirmeye çalıştığı bir dönemdir. Ancak […]
Referandum
Özal’ın, siyasi yasakların kaldırılması gibi konularda TBMM’yi veya diğer denge-denetleme mekanizmalarını aşarak doğrudan halka gitme stratejisidir. Söyleminde referandumu, “milletin iradesine” başvurmanın en demokratik yolu olarak sunmuştur. Ancak bu strateji, aynı zamanda temsili demokrasi kurumlarını zayıflatan ve liderin halkla doğrudan bağ kurarak gücünü pekiştirmesini sağlayan popülist bir araç olarak da görülebilir.
Reis
Resmi unvanların ötesinde, lider ile tabanı arasında kurulan karizmatik, duygusal ve hiyerarşik bağı tanımlayan en yaygın ve sembolik hitaptır. Arapça’dan gelen bu kelime “başkan,” “reis” gibi anlamlara gelse de, Türk siyasi kültüründe bir grubun tartışmasız lideri ve yol göstericisi anlamına gelir. Bu terim, Erdoğan’ı bir “devlet başkanı” olmaktan öte, kendisini davasına adamış, karizmatik, cesur ve […]
Saadet Dünyası
Erbakan’ın nihai hedefi olan “Yeni Bir Dünya“nın niteliğini tanımlayan bir ifadedir. “Saadet,” sadece maddi refahı değil, aynı zamanda manevi huzuru, adaleti, barışı ve insan onuruna yaraşır bir yaşamı içeren bütüncül bir mutluluk halini ifade eder. “Adil Düzen“in kurulmasıyla önce Türkiye’de, ardından D-8’in öncülüğünde tüm dünyada bir “saadet dünyası” kurulacağı vaat edilir. Bu ifade, mevcut “zulüm […]
Sabır
Milli Görüş’ün “fiziğini” oluşturan beş temel erdemden sonuncusudur. Sabır, dava yolunda karşılaşılan zorluklara, engellemelere ve baskılara karşı metanetle direnmek, yılgınlığa kapılmamak anlamına gelir. Kur’an’daki “Başına gelenlere sabret, çünkü bunlar, azmi gerektiren işlerdendir” (Lokman Suresi, 17) ayeti bu erdemin temelini oluşturur. Siyasi bağlamda sabır, uzun soluklu bir mücadele olan “cihad“ın vazgeçilmez bir parçasıdır. Parti kapatmaları, siyaset […]