Eski Türklerde ve Moğollarda edilen en büyük yemindir. Gök (Tengri) tanrı olarak kabul edilir ve bu yemin, “eğer sözümden dönersem Gök Tanrı beni cezalandırsın, kanımı döksün” anlamına gelir. Bahçeli, bu yemini kullanarak, davasına, ülkülerine ve milletine olan bağlılığının mutlak, sarsılmaz ve geri dönülmez olduğunu en güçlü şekilde ifade eder. Bu tarihi ve mitolojik yemin, verilen […]
Kişiler: Devlet Bahçeli
Hasım
“Düşman” kelimesine göre daha stratejik ve kontrollü bir tona sahip olmakla birlikte, yine de siyasi rakibi meşru bir aktör olarak görmediğini belirten bir ifadedir. Bahçeli, Türkiye’nin milli menfaatlerine aykırı hareket eden herkesi “hasım” olarak nitelendirir. Bu kelime, aradaki ilişkinin bir rekabet değil, kökleri derinde olan bir karşıtlık ve mücadele olduğunu vurgular. “Hasım çevreler” ifadesiyle, Türkiye’ye […]
Hesap Hatası
Siyasi rakiplerinin stratejilerini, öngörülerini ve eylemlerini küçümsemek ve bunların başarısız olmaya mahkûm olduğunu belirtmek için kullanılan bir ifadedir. Özellikle erken seçim çağrıları gibi siyasi hamleler karşısında “fazla hesap hatası yapma” diyerek, rakibin durumu yanlış okuduğunu, gücünü abarttığını ve sonuçta hüsrana uğrayacağını ima eder. Bu ifade, Bahçeli’nin kendisini siyasi satrancı daha iyi gören, daha tecrübeli ve […]
Hilal Taktiği
“Turan Taktiği” veya “Kurt Kapanı” olarak da bilinen, eski Türk ve Osmanlı ordularının kullandığı meşhur bir askeri taktiktir. Bu taktik, merkezdeki kuvvetlerin sahte bir geri çekilme yapması ve düşmanı pusuya düşüren kanatlardaki kuvvetler tarafından çembere alınarak imha edilmesi esasına dayanır. Bahçeli, bu askeri metaforu siyasete uyarlayarak, partisinin veya ittifakının rakiplerine karşı izlediği stratejilerin ne kadar […]
Hıyanet
“Vatana ihanet” kavramının en keskin ve duygusal yüklü ifadesidir. Bahçeli’nin söyleminde hıyanet, sadece yasal bir suç olan vatana ihaneti değil, aynı zamanda milli değerlere, tarihe, Atatürk’e veya devletin temel ilkelerine aykırı görülen her türlü söz ve eylemi kapsayan geniş bir ahlaki suçlamadır. Örneğin, Atatürk düşmanlığını “hiyanete hizmettir” olarak tanımlar. Bu kelimenin kullanımı, hedef alınan eylemin […]
Husumet Cephesi
Türkiye’ye karşı birleşmiş olan iç ve dış düşman unsurların tamamını kapsayan kolektif bir ifadedir. “İç ve dış husumet cephesi” kullanımı, terör örgütlerinden muhalefet partilerine, Batılı ülkelerden uluslararası medyaya kadar geniş bir yelpazedeki aktörlerin aslında tek bir merkezden yönetilen, organize bir “cephe” olduğu yönündeki komplo teorisine dayalı bir dünya görüşünü yansıtır. Bu ifade, Türkiye’nin maruz kaldığı […]
İ’la-yi Kelimetullah
“Allah’ın adını/kelamını yüceltmek” anlamına gelen İslami bir kavramdır. Osmanlı İmparatorluğu’nun temel fetih ideolojilerinden biridir. Bahçeli, bu kavramı Türk-İslam Ülküsü’nün nihai hedeflerinden biri olarak zikrederek, milliyetçi davayı İslami bir misyonla birleştirir. Bu, MHP’nin ideolojisindeki “Türk-İslam Sentezi“nin en belirgin yansımalarından biridir. Davanın sadece dünyevi (Turan’a ulaşmak gibi) değil, aynı zamanda uhrevi ve kutsal bir amacı olduğunu, nihai […]
İlkesizler
Siyasi rakipleri, özellikle de sık sık ittifak veya pozisyon değiştirenleri tanımlamak için kullanılan ahlaki bir suçlamadır. “İlkesizlerin bağımsız bir iradesi olamaz” diyerek, bu aktörlerin kendi inançları veya değerleri doğrultusunda değil, anlık çıkarlar veya dış telkinler doğrultusunda hareket ettiğini iddia eder. Bu ifade, MHP’nin “ilkeli” ve “çizgisi net” duruşuyla bir tezat oluşturarak, partinin ahlaki üstünlüğünü vurgulamayı […]
Kader Birliği
Türk milletini oluşturan bireylerin ve grupların (örneğin Türkler ve Kürtler) ortak bir geçmişe, bugüne ve geleceğe sahip olduğunu, sevinçte ve tasada bir olduklarını ifade eden bir kavramdır. Bahçeli, bu ifadeyi özellikle “bölücülük” olarak gördüğü etnik temelli siyasetlere karşı kullanır. Milletin farklı unsurlarının bir “kader birliği” içinde olduğunu vurgulayarak, ayrılıkçı fikirlere karşı milli birliğin ve kardeşliğin […]
Kem Konuşmak
“Kötü, fena, uğursuz konuşmak” anlamına gelen eski bir ifadedir. Bahçeli, rakiplerinin eleştirilerini “boş konuşuyorlar, yalan konuşuyorlar, kem konuşuyorlar” şeklinde nitelendirerek, bu eleştirilerin sadece yanlış veya haksız değil, aynı zamanda ülkeye zarar veren, kötü niyetli ve uğursuz sözler olduğunu ima eder. Bu kullanım, siyasi eleştiriyi şeytanileştirir ve onu ülkenin hayrına olmayan bir eylem olarak kodlar.

Devlet Bahçeli Karnesi
Tematik Odak Dağılımı
Sık Kullandığı Terimler
Kişiler: Devlet Bahçeli Hakkında
Devlet Bahçeli’nin siyasi söylemi, Türk siyasetinde kendine özgü bir yer işgal eden, katmanlı ve stratejik bir yapıya sahiptir. Bu söylem, yalnızca Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) ideolojik çerçevesini yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda Türkiye’nin siyasi gündemini şekillendiren, ittifak dinamiklerini belirleyen ve siyasi meşruiyetin sınırlarını çizen bir işlev görür. Bahçeli’nin lügati, ilk bakışta sert, milliyetçi ve polemikçi bir karakter sergilese de, daha derin bir analiz, bu dilin kendi içinde tutarlı, kapalı bir mantık sistemi üzerine kurulu olduğunu ortaya koyar. Bu sistem, devleti, tarihi, dostu ve düşmanı tanımlayan, her bir kelimenin belirli bir stratejik amaca hizmet ettiği bir retorik evrenidir. Bu evrenin mimarisi üç temel direk üzerine inşa edilmiştir: Devletin varoluşsal bir güvenlik meselesine dönüştürüldüğü “beka doktrini”, geçmişin günümüzdeki siyasi savaşlar için bir meşruiyet alanı olarak kurgulandığı “tarihsel süreklilik anlatısı” ve siyasi alanın ahlaki bir “biz” ve “onlar” mücadelesi olarak tanımlandığı “kutuplaştırıcı ve ahlakçı üslup”.