2005 yılında siyasete dönmesi için yapılan çağrılara yanıt olarak kullandığı, siyasi pozisyonunu annelik metaforu üzerinden açıkladığı bir ifadedir. “Ben anayım. Bölen olmam, birleştiren olurum” sözü, siyasi arenadaki potansiyel rolünü, kişisel hırsların ötesinde, birleştirici, toparlayıcı ve fedakar bir “anne” rolü olarak tanımlar. Bu ifade, siyasete dönme ihtimalini dışlamazken, bunu ancak bir “birleştirici güç” olarak yapacağının altını […]
Arşivler: Sözlük Terimleri
Ben de Yazdım
Celal Bayar’ın, Milli Mücadele ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına dair anılarını topladığı 8 ciltlik eserinin adıdır. Bu başlık, Atatürk’ün “Nutuk“una bir gönderme içerir. Atatürk’ün “tarihi yazdığı” Nutuk’a karşılık, Bayar’ın “Ben de Yazdım” demesi, kendisini o dönemin en önemli tanıklarından ve aktörlerinden biri olarak konumlandırma ve kendi perspektifini tarihe not düşme arzusunu yansıtır. Eser, Bayar’ın “Galip Hoca” […]
Ben Erbakan değilim!
28 Şubat sürecinin en gerilimli günlerinde sarf edilen bu söz , Yılmaz’ın askeri vesayet karşısındaki konumunu net bir şekilde ortaya koyma amacı taşır. İfadenin bağlamı, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantılarındaki tutumudur. Yılmaz bu sözle, kendisini Necmettin Erbakan’dan ayrıştırarak, MGK’da alınan kararlara (askerin “tavsiyelerine“) direnmeyeceğini, aksine onlarla uyum içinde hareket edeceğini ima etmektedir. Bu, bir yandan […]
Ben zenginleri severim
Türkiye’nin geleneksel popülist söyleminde genellikle “halk” ve “yoksul” övülürken, Özal’ın bu ifadesi bir tabuyu yıkmıştır. Zenginliğin ve zenginleşmenin meşru ve hatta arzu edilir bir hedef olduğunu açıkça dile getirir. Bu söz, onun liberal ekonomi anlayışının ve “köşe dönme” kültürünü teşvik ettiği yönündeki eleştirilerin bir özetidir. Retorik işlevi, girişimciliği ve sermaye birikimini kutsayarak, neoliberal ekonomik model […]
Beni Atatürk Keşfetti
Menderes’in, siyasi kariyerinin başlangıcını doğrudan Mustafa Kemal Atatürk’e bağlayan ve sıkça tekrarladığı bir anlatıdır. Bu ifadeye göre, Atatürk bir Aydın ziyareti sırasında genç Menderes’in yeteneklerini fark etmiş ve onun milletvekili adayı olmasını bizzat sağlamıştır. Bu anlatının retorik işlevi çok katmanlıdır: 1) Menderes’in siyasi meşruiyetini, rakibi olan CHP’nin kurucusuna dayandırarak güçlendirir. 2) Kendisini, İsmet İnönü gibi […]
Benim köylüm
Demirel’in kırsal kesimdeki seçmenine hitap ederken sıkça kullandığı sahiplenici bir ifadedir. Bu hitap, kendisini o kitlenin bir parçası, onların içinden çıkmış ve onların çıkarlarını savunan biri olarak konumlandırır. “Benim” kelimesi, siyasetçi ile seçmen arasında kişisel, samimi ve korumacı bir bağ kurar. Bu dil, merkez-çevre ayrımında “çevre“nin sesi olma iddiasını pekiştirir ve bürokratik elite karşı “köylünün […]
Benim memurum işini bilir
Düşük memur maaşlarıyla ilgili bir soruya verdiği bu cevap, Türk siyasi dilinin en çok anlam katmanına sahip ifadelerinden biridir. İlk ve en masum anlamı, memurların tutumlu ve becerikli olduğu, ek işler yaparak geçimlerini sağlayabildikleridir. Ancak, ifadenin yaygın ve kalıcı anlamı, rüşvet, yolsuzluk ve kamu kaynaklarının kişisel çıkar için kullanılmasına göz yumulduğu, hatta bunun teşvik edildiği […]
Benim milletim
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından bahsederken kullanılan, güçlü bir aidiyet ve sahiplenme bildiren bir ifadedir. Bu kullanım, lider ile millet arasında rasyonel bir siyasi temsiliyet ilişkisinden öte, kişisel, duygusal ve paternalist (babacan) bir bağ kurar. “Benim milletim” ifadesi, liderin milletin iradesini, değerlerini ve çıkarlarını en iyi bilen ve koruyan yegâne kişi olduğu imasını taşır. Bu, popülist liderin […]
Benzin vardı da biz mi içtik?
1970’lerdeki petrol krizi ve benzin kıtlığı sırasında, hükümetinin sorumluluğuna dair eleştirilere verdiği efsanevi yanıttır. Bu retorik soru, absürt bir mantık kullanarak suçlamayı püskürtmeyi hedefler. Siyasi işlevi, sorunun kaynağının küresel bir kriz olduğunu ve kendi hükümetinin kontrolü dışında geliştiğini ima etmektir. “İçmek” fiilinin kullanılması, durumu trajikomik bir hale getirerek gerilimi düşürür ve eleştirinin ciddiyetini azaltır. Bu […]
Beraber yürüdük biz bu yollarda
Aslen bir pop şarkısı olan ancak AK Parti’nin siyasi yolculuğunun gayriresmi marşı haline gelen bir ifadedir. Partinin kuruluşundan itibaren yaşanan zorlukları, elde edilen başarıları ve seçmenle kurulan kader birliğini ifade eder. Mitinglerde ve kongrelerde kullanıldığında, sadece bir şarkı olmanın ötesinde, ortak bir geçmişe ve duygusal bir tarihe gönderme yaparak “dava” ruhunu canlandıran, vefayı ve sadakati […]