Arşivler: Sözlük Terimleri

Onu işte ben yaptım!

Ülkedeki büyük altyapı projelerini (köprüler, barajlar, fabrikalar vb.) kişisel olarak sahiplenmek için kullandığı, kendine güvenen ve sahiplenici bir ifadedir. Bu söz, soyut “devlet yaptı” veya “hükümet yaptı” ifadeleri yerine, icraatı doğrudan kendi şahsıyla özdeşleştirir. Retorik işlevi, seçmenin zihninde kalkınma ile Demirel arasında doğrudan bir bağ kurmaktır. Bu, onun “icraatçı” kimliğini pekiştiren ve seçmenden somut eserler […]

Önyargı

Yılmaz’ın, özellikle Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan Avrupalı siyasetçilerin veya Türkiye içindeki AB karşıtlarının tutumunu eleştirmek için kullandığı bir terimdir. AB genişleme sürecinin başarısı için “yersiz kaygı ve kuşkulardan arınması, önyargılardan ve bencil yaklaşımlardan kurtulması gerekir” diyerek, karşıt argümanların rasyonel değil, duygusal ve irrasyonel temellere dayandığını ima eder. Bu, rakibin pozisyonunu akıl dışı ilan ederek […]

Orta Direk

Özal’ın siyasi projesinin sosyolojik hedef kitlesini ve toplumsal idealini tanımlamak için popülerleştirdiği bir kavramdır. Geleneksel “orta sınıf” yerine, daha halka yakın ve samimi bir tınısı olan “orta direk,” toplumun bel kemiğini oluşturan esnaf, memur, küçük ve orta boy işletme sahibi, çiftçi gibi kesimleri kapsar. Özal’ın ekonomik politikalarının bu kesimi zenginleştireceği ve güçlendireceği vaadini içerir. Siyasi […]

Ortanın Solu

1965 yılında İsmet İnönü tarafından ilk kez kullanılan ancak içini Bülent Ecevit’in doldurup kitleselleştirdiği ideolojik bir konumlanma ifadesidir. Bu terim, 1960’ların siyasi konjonktüründe CHP için hayati bir stratejik hamleydi. Bir yandan, yükselen ve CHP’den oy çalan Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) devrimci sosyalizminden kendini ayrıştırıyor, diğer yandan Adalet Partisi’nin (AP) sağcı politikalarına bir alternatif sunuyordu. “Ortanın […]

Örtülü Ödenek

Başbakanların devletin gizli hizmet ve giderleri için kullandığı, denetime tabi olmayan bütçe kalemidir. Tansu Çiller’in siyasi kariyeri, örtülü ödenekle ilgili iki büyük skandalla anılır: Selçuk Parsadan dolandırıcılığı ve başbakanlığı devretmeden önce ödenekten 500 milyar TL çektiği iddiası. Çiller’in söyleminde bu terim, genellikle reddettiği, komplo olarak nitelediği ve aklanmakla övündüğü bir suçlama konusudur. Bu konu, onun […]

Osmanlı Beşlisi

2002 seçimleri öncesinde rakiplerini hedef alırken kullandığı bir el hareketini ve metaforu tanımlar. “Bu nedir? Bir elin beş parmağı. Bunu ne yapacaksın? Bunların üstüne bir Osmanlı beşlisini indireceksin” sözüyle, rakiplerine karşı sert ve cezalandırıcı bir tavır takınacağını ima eder. “Osmanlı beşlisi” veya “Osmanlı tokadı” deyimi, gücü, kararlılığı ve tarihi bir devamlılığı simgeler. Bu ifade, seçmene […]

Otorite

Bayar’ın söyleminde otorite, şahısların keyfi hâkimiyeti değil, “kanunların otoritesi” olarak tanımlanır. Devletin meşru gücünü ve düzeni sağlama kapasitesini ifade eder. Bu vurgu, Bayar’ın düzen ve istikrara verdiği önemi gösterir. Muhalefetin eylemlerinin “anarşiye” veya “şekavete” dönüşmemesi için devletin ve kanunların otoritesinin korunması gerektiğini savunur

Otoriter Yapı

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni ve mevcut iktidarın yönetim tarzını tanımlamak için kullanılan bir ifadedir. Güçler ayrılığının ortadan kalktığı, denge ve denetleme mekanizmalarının zayıfladığı, medyanın baskı altında olduğu ve muhalif seslerin kısıldığı bir yönetim biçimini ifade eder. Gençlere seslenirken, “demokratik yollarla otoriter bir yönetimi değiştirdiler” diyerek, sandıkta bu yapıyı değiştirme görevini onlara yükler.

Özalizm

Turgut Özal’ın şahsıyla özdeşleşen siyasi ve ekonomik felsefeyi tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Genellikle ekonomik liberalizm, siyasi pragmatizm, sosyal muhafazakârlık ve teknokratik yönetim anlayışının bir karışımını ifade eder. Bu kavram, Özal’ın politikalarının sadece dönemsel bir iktidar pratiği olmadığını, aynı zamanda kendine özgü bir ideolojik çerçeveye sahip olduğunu ima eder.

Özel Teşebbüs

DP’nin ekonomik ideolojisinin temel taşıdır. Menderes’in söyleminde “özel teşebbüs” (veya “hususi teşebbüs”), CHP’nin “devletçilik” modelinin karşısına konulan dinamik, verimli ve refah yaratıcı bir güç olarak yüceltilir. Menderes’e göre, ekonomik kalkınmanın motoru devlet değil, bireyler ve şirketler olmalıdır. DP hükümetinin politikaları, özel sektörü kredilerle, teşviklerle ve yabancı sermaye ortaklıklarıyla desteklemeye odaklanmıştır. Bu söylem, DP’ye özellikle iş […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×