Arşivler: Sözlük Terimleri

Teknokrat

Siyasi bir ideologdan çok, teknik bilgi ve uzmanlığa sahip bir yöneticiyi tanımlayan bir sıfattır. Özal, siyasi kariyerinin başından itibaren kendisini bir “teknokrat” olarak sunmuştur. Bu kimlik, onun 12 Eylül sonrası de-politize ortama uyum sağlamasını ve politikalarını ideolojik değil, rasyonel ve bilimsel çözümler olarak pazarlamasını sağlamıştır. “İcraatın İçinden” programı, bu teknokrat kimliğin halka sunulduğu ana platformdur.

Temiz Enerji / Para / Toplum

“İkinci Yüzyıla Çağrı” vizyonunun temel sütunlarından birini oluşturan bir kavram setidir. “Temiz Enerji” ile fosil yakıtlardan yenilenebilir kaynaklara geçişi; “Temiz Para/Fonlar” ile ülkeye kara para yerine şeffaf ve yasal yollarla yatırım çekmeyi; “Temiz Toplum” ile de yolsuzluktan ve suçtan arınmış bir sosyal yapıyı hedefler. “Temiz” sıfatının tekrarı, kurulacak yeni düzenin ahlaki ve çevresel olarak sürdürülebilir […]

Terör Seviciler

Terör örgütlerine doğrudan destek vermese bile, onlara sempati duyduğunu, siyasi olarak onlarla aynı çizgide durduğunu veya onların eylemlerini yeterince kınamadığını düşündüğü siyasetçileri, aydınları ve aktivistleri tanımlamak için kullanılan son derece ağır bir suçlamadır. Bu ifade, hedefteki kişileri teröristlerle aynı ahlaki kategoriye sokar ve onları vatan haini olarak damgalar.

Terörle Mücadele

Bahçeli’nin siyasi söyleminin ve MHP’nin politikalarının en temel ve tavizsiz alanıdır. “Terörle mücadele“, sadece askeri operasyonları değil, aynı zamanda terörün siyasi, sosyal ve finansal tüm uzantılarına karşı verilecek topyekûn bir savaşı ifade eder. Bu mücadelede hiçbir tavize yer yoktur ve “terörle arasına mesafe koymayan” her yapı, terörün bir parçası olarak kabul edilir. Bu konu, MHP’nin […]

Terörsüz Türkiye

Hükümetin terörle mücadeledeki nihai hedefini ve vizyonunu özetleyen bir slogandır. Bu ifade, sadece askeri operasyonları değil, aynı zamanda kalkınma, refah ve güçlenmeyi de içeren bütüncül bir gelecek vaadi olarak sunulur. “Önce terörsüz Türkiye, ardından terörsüz bölge” hedefiyle, mücadele ulusal sınırların ötesine taşınır ve proaktif bir güvenlik anlayışını yansıtır. Bu söylem, terörle mücadeleyi partiler üstü bir […]

Ters mıknatıslanma

Erdoğan’ın siyasi kariyerinin başlarında, RP İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde (1994) kullandığı bir ifadedir. “Hem laik, hem Müslüman olunmaz. İkisi bir arada olunca ters mıknatıslanma yapar” sözleriyle, laiklik ile Müslüman kimliğinin bir arada bulunamayacak, birbirini iten iki zıt kutup olduğunu iddia etmiştir. Bu ifade, daha sonra “Milli Görüş gömleğini çıkardığı” dönemdeki muhafazakâr demokrat kimliğiyle tam […]

Teşebbüs özgürlüğü

Özal’ın liberal felsefesinin üç temel ayağından biridir (diğerleri din ve düşünce özgürlüğü). Bireylerin ve şirketlerin ekonomik faaliyette bulunma, yatırım yapma ve girişim kurma hakkını ifade eder. Söyleminde bu özgürlüğü, kalkınmanın ve bireysel refahın motoru olarak tanımlamıştır. “İpleri çözmek” metaforu, tam olarak bu özgürlüğün önündeki bürokratik engellerin kaldırılması anlamına gelir.

Teşkilatlanma

Bayar’ın siyasi kariyerinin her döneminde öne çıkan bir yeteneği ve kavramdır. İttihat ve Terakki’de, Milli Mücadele’de ve Demokrat Parti’nin kuruluşunda gösterdiği örgütlenme başarısını ifade eder. Bayar için “teşkilatlanma“, bir fikri veya bir mücadeleyi halka yaymanın ve tabandan güç alarak başarıya ulaşmanın temel yöntemidir. Bu kavram, onun pragmatik ve halka dayalı siyaset anlayışını yansıtır.

Timsah (metafor)

Erbakan’ın “Siyonizm” veya “ırkçı emperyalizm” olarak adlandırdığı küresel sömürü sistemini görselleştirmek ve somutlaştırmak için kullandığı alegorik bir metafordur. Bu timsahın anatomisi detaylı bir şekilde tanımlanmıştır: Üst çenesi ABD, alt çenesi AB, kuyruğu İsrail, gövdesi ise G-7 ülkeleri ve onlarla işbirliği yapan yerli iş adamları, gazeteciler ve yöneticilerdir. Bu metafor, karmaşık jeopolitik ilişkileri, dinleyicinin zihninde kolayca […]

Toprak işleyenin, su kullananın

Ecevit’in 1970’lerdeki halkçı söyleminin en temel ve en radikal sloganıdır. Bu slogan, Türkiye’nin en köklü sorunlarından biri olan toprak mülkiyeti ve ağalık düzenine doğrudan meydan okur. Üretimi yapanın, yani toprağı eken köylünün ve suyu kullanan çiftçinin, o kaynaklar üzerinde öncelikli hak sahibi olması gerektiğini savunur. Bu, sadece bir toprak reformu vaadi değil, aynı zamanda feodal […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×