Arşivler: Sözlük Terimleri

Şer odakları

Türkiye’nin istikrarına, hükümetin politikalarına ve “milli iradeye” karşı faaliyet gösterdiği varsayılan, kimliği genellikle belirsiz bırakılan iç ve dış düşman gruplarını tanımlayan bir ifadedir. “Faiz lobisi,” “üst akıl,” “ihanet şebekeleri” gibi diğer komplo anlatılarıyla eşanlamlı olarak kullanılır. “Şer” kelimesi, bu grupların eylemlerini siyasi bir muhalefet olmaktan çıkarıp, ahlaki olarak mutlak “kötülük” kategorisine sokar. Bu, siyasi mücadeleyi […]

Serbest Milletler

“Hür Dünya” ile eş anlamlı olarak kullanılan, Batı Bloku’na üye demokratik ülkeleri tanımlayan bir ifadedir. Bu terim, bu ülkelerin Sovyetler Birliği’nin etkisi altındaki “esir milletlerin” aksine, kendi kaderlerini tayin etme özgürlüğüne sahip olduğunu vurgular. Bayar, Türkiye’yi bu “serbest milletler” topluluğunun onurlu bir üyesi olarak takdim eder.

Serbest piyasa

Özal’ın ekonomik felsefesinin temel kavramıdır. Devlet müdahalesinin en aza indirildiği, fiyatların arz ve talebe göre belirlendiği, rekabetin ve bireysel girişimin esas olduğu ekonomik modeli ifade eder. Söyleminde serbest piyasayı, refahın, kalkınmanın ve demokrasinin ön koşulu olarak sunmuştur. Bu kavram, onun “Devlet Baba” anlayışına karşı yürüttüğü mücadelenin ekonomik alandaki karşılığıdır.

Serçeysen Serçeliğini Bil, Sakın Kuzgunluğa Heves Etme

Bir halk deyişi olan bu ifade, Bahçeli tarafından, kendi haddini ve sınırlarını aşarak, özellikle dini ve manevi değerler gibi hassas konularda ahkam kesen kişileri uyarmak ve küçümsemek için kullanılmıştır. “Serçe“, küçük, güçsüz ve sıradan olanı; “kuzgun” ise büyük, yırtıcı ve hadsiz olanı temsil eder. Bu metafor, muhatabına “boyunun ölçüsünü al” mesajı verirken, onu yetkin olmadığı […]

Şerefsizler

“Alçaklar” kelimesi gibi, düşman olarak kodlanan kişi ve gruplar için kullanılan en ağır hakaret ifadelerinden biridir. Şeref, Türk kültüründe en önemli ahlaki değerlerden biridir ve birini “şerefsiz” olarak nitelendirmek, onu insan olarak en onursuz ve değersiz noktaya koymak anlamına gelir. Bahçeli, bu ifadeyi özellikle “vatan hainleri” ve “terör destekçileri” için kullanarak, onlarla hiçbir ortak ahlaki […]

Sivil Mukavemet

“Sivil direniş” anlamına gelen bu terim, Bayar’ın Milli Mücadele’deki “Galip Hoca” rolünü tanımlar. Düzenli ordunun müdahalesinden önce, halkın kendi inisiyatifiyle işgale karşı koymasını ifade eder. Bu kavram, Bayar’ın sivil siyasetin ve halk inisiyatifinin gücüne olan inancını yansıtır ve onun askeri kökenli liderlerden farkını ortaya koyar.

Sivil Savunma

1999 Depremi sonrası devletin yetersizliğini itiraf ederken kullandığı bir kavramdır. “Sivil savunma hizmetlerimiz aksamıştır” ifadesi, devletin en temel görevlerinden biri olan vatandaşını doğal afetlere karşı koruma ve kurtarma kapasitesindeki başarısızlığına işaret eder. Bu, spesifik bir kurumsal zafiyeti dile getirerek özeleştirisini somutlaştıran bir ifadedir.

Sivil Siyaset

Mesut Yılmaz’ın siyasi lügatinin temel taşı ve en sık başvurduğu meşruiyet zeminidir. Onun söyleminde “sivil siyaset“, askeri ve bürokratik vesayetin karşıtıdır; millet iradesinin tecelli ettiği tek meşru alandır. Özellikle 28 Şubat ve Susurluk gibi krizlerde, “sivil siyasete sahip çıkılması” gerektiğini vurgulayarak, mücadelesini bir demokrasi mücadelesi olarak çerçeveler. Rakiplerini sık sık “sivil siyaset dışı unsurların taşeronu” […]

Sivil Siyaset Dışı Unsurlar

Yılmaz’ın, askeri ve sivil bürokrasi içindeki vesayetçi odakları, derin devlet yapılarını veya yargı içindeki belirli grupları doğrudan isimlendirmekten kaçınarak, üstü kapalı bir şekilde tanımlamak için kullandığı örtmeceli (euphemistic) bir ifadedir. Bu terim, sivil ve demokratik siyaset alanının dışında kalan, ancak siyasete müdahale etme gücüne sahip olan tüm aktörleri kapsar. Retorik işlevi, tehlikeli ve güçlü odakları […]

Sivil toplum

Özal’ın dilinde “sivil toplum“, Batılı anlamdaki özerk ve bağımsız örgütlenmelerden çok, devletin kontrolü dışındaki dini cemaatleri, vakıfları ve tarikatları meşrulaştırmak için kullanılan bir şemsiye kavramdır. Dini grupları “sivil toplum” olarak adlandırarak, onlara kamusal alanda meşru bir aktör statüsü kazandırmış ve devletin geleneksel laik yapısını esnetmiştir. Bu, onun liberal-muhafazakâr sentezinin ve sivil dindarlık projesinin önemli bir […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×