Arşivler: Sözlük Terimleri

Aşkla çalışmak

Siyasi faaliyeti ve kamu hizmetini, profesyonel bir görev veya işin ötesinde, derin bir adanmışlık, sevgi ve tutkuyla yapılan bir eylem olarak tanımlayan bir ifadedir. “Gönül Belediyeciliği” gibi kavramlarla birlikte kullanılarak, siyaseti rasyonel ve teknik bir alandan çıkarıp duygusal ve manevi bir alana taşır. Bu söylem, siyasi kadroları ve seçmenleri, bir “dava” uğruna kişisel fedakarlıkta bulunan […]

Atatürk

Mesut Yılmaz’ın söyleminde, özellikle Avrupa Birliği vizyonunu meşrulaştırmak için başvurduğu en önemli tarihi referanstır. Atatürk’ü, Türkiye’nin yönünü Batı’ya çeviren ve modernleşmeyi hedefleyen bir lider olarak sunar. AB üyeliğini savunurken, Atatürk’ün “Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü… kendini Avrupa milletlerine bağlayan rabıtaları kestiği gün başlamıştır. Bu bir hata idi, bunu tekrar etmeyeceğiz” sözüne atıfta bulunarak, kendi projesini Atatürk’ün projesinin […]

Atatürk

Devlet Bahçeli’nin söyleminde Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olmasının ötesinde, milli birliğin çimentosu ve devletin “kırmızı çizgisi” olarak tanımlanır. Bahçeli, Atatürk’ü siyasi tartışmaların üzerinde, milletin ortak paydası olarak konumlandırır. Ona yönelik eleştiri veya hakaretleri, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk milletinin varlığına yapılmış bir saldırı olarak görür ve bunu bir “hiyanet” olarak nitelendirir. “Atatürk Türkiye […]

Atatürk Devrimciliği

Ecevit’in, Kemalizm’i kendi demokratik sol ideolojisiyle bağdaştırmak için geliştirdiği özgün bir yorumdur. Bu konudaki görüşlerini “Atatürk ve Devrimcilik” adlı kitabında detaylandırmıştır. Ecevit’e göre Atatürk devrimciliği iki yönlüdür: “somut” ve “soyut“. Somut yönü, Atatürk’ün hayattayken yaptığı harf devrimi, laiklik, kadın hakları gibi belirli reformları kapsar. Ancak Ecevit için asıl önemli olan “soyut” yönüdür. Bu, devrimciliğin Atatürk’ün […]

Atatürk Metodolojisi

Bayar’ın, Atatürk’ün ilke ve devrimlerini dogmatik birer kural olarak değil, akılcı ve pragmatik bir problem çözme yöntemi olarak yorumlama biçimidir. Bu ifadeyle Bayar, Atatürkçülüğün statik bir ideoloji olmadığını, değişen zamanın koşullarına uyum sağlayabilen dinamik bir düşünce sistemi olduğunu savunur. Retorik olarak bu terim, DP’nin yaptığı yeniliklerin (örneğin ekonomik liberalleşme) Atatürk’ün mirasına bir ihanet değil, tam […]

Atatürk Yolu

Bayar’ın, kendi siyasi çizgisini ve DP’nin misyonunu Atatürk’ün mirasıyla özdeşleştirmek için kullandığı metaforik bir ifadedir. Bu “yol“, CHP’nin takip ettiği bürokratik ve halktan kopuk yolun aksine, Atatürk’ün asıl hedefi olan “milli irade“ye ve tam demokrasiye giden yol olarak tanımlanır. Bu ifade, CHP’nin Atatürk’ün partisiyken, DP’nin Atatürk’ün “yolu“nun takipçisi olduğunu öne sürerek meşruiyet transferi yapmayı amaçlar.

Atatürk’ü Koruma Kanunu

1951 yılında DP hükümeti tarafından çıkarılan ve Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret etmeyi veya sövmeyi suç sayan yasadır. Bu kanunun çıkarılması, Menderes’in siyasi stratejisinin karmaşıklığını gösteren önemli bir adımdır. Bir yandan, DP’yi Atatürk’e ve Cumhuriyet’in kurucu değerlerine karşıymış gibi gösteren CHP propagandasını boşa çıkarmayı hedefler. Diğer yandan, Menderes’in kendisini Atatürk’ün mirasının asıl koruyucusu olarak konumlandırmasına olanak […]

Atını alan Üsküdar’ı geçti

Bir işin geri dönülemez bir şekilde sonuçlandığını, muhaliflerin itirazlarının ve çabalarının artık beyhude olduğunu ifade etmek için kullanılan bir deyimdir. Erdoğan, bu ifadeyi özellikle 2017 Anayasa Referandumu gibi başa baş geçen ve sonucu tartışmalı olan siyasi süreçlerin ardından, zaferi tescil etmek ve meşruiyet tartışmalarını sonlandırmak amacıyla kullanmıştır. Bu kullanım, siyasi süreci bir uzlaşı ve diyalog […]

Avrupa Birliği

Yılmaz’ın siyasi lügatinin merkezinde yer alan, en tutarlı ve en ısrarlı şekilde savunduğu projedir. Onun söyleminde AB, sadece bir ekonomik pazar veya siyasi birlik değil, aynı zamanda Türkiye’nin ulaşması gereken bir “medeniyet projesi“, bir “değerler sistemi” ve “21. yüzyılın en büyük projesidir”. AB üyeliğini, Türkiye’nin demokratik standartlarını yükseltmek, insan haklarını güvence altına almak ve ekonomik […]

Avrupa Birliği’nin yolu Diyarbakır’dan geçer

Yılmaz’ın en ikonik ve vizyoner ifadelerinden biridir. 1999’da kullandığı bu slogan, Türkiye’nin AB üyelik sürecini, ülkenin en çetrefilli iç sorunu olan Kürt meselesinin demokratik çözümüne ve insan hakları standartlarının yükseltilmesine doğrudan bağlamıştır. Bu, AB hedefinin sadece bir dış politika meselesi olmadığını, aynı zamanda köklü bir iç demokratikleşme projesi olduğunu ilan eden radikal bir adımdı. Söylem, […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×