Arşivler: Sözlük Terimleri

Bu Bacınız Trabzon’u Akdeniz’in İncisi Yapacak

Çiller’in siyasi kariyerindeki en bilinen gaflardan biridir. Bir Trabzon mitinginde, Karadeniz şehri olan Trabzon’u “Akdeniz’in incisi” yapma vaadi, coğrafi bir hatadan kaynaklanmaktadır. Bu gaf, rakipleri tarafından onun ülkenin temel gerçeklerinden ne kadar kopuk olduğunu göstermek için sıkça kullanılmıştır. Siyasi söylem açısından bu tür gaflar, bir yandan halkta tebessüm yaratarak “doğal” ve “içten” bir lider imajına […]

Bu düzen değişmelidir

Ecevit’in özellikle 1970’lerdeki CHP liderliği döneminde kullandığı, radikal bir toplumsal ve ekonomik dönüşüm talebini ifade eden temel slogandır. Aynı zamanda bu başlıkla bir kitap da yayımlamıştır. Bu slogan, sadece küçük reformlar veya iyileştirmeler değil, sömürüye, gelir adaletsizliğine ve imtiyazlı zümrelerin egemenliğine dayandığını iddia ettiği mevcut sistemin kökten değiştirilmesi gerektiğini savunur. “Düzen” kelimesi, sadece hükümeti değil, […]

Bu işi çözemezsem başbakanlık bana haram olsun

Susurluk skandalının aydınlatılması konusunda sergilediği kararlılığı ve kamuoyuna verdiği sözü ifade eden iddialı bir cümledir. “Haram olsun” gibi güçlü bir ahlaki ve dini referans kullanarak, konuyu basit bir siyasi vaadin ötesine taşıyıp, kişisel bir namus meselesi haline getirir. Retorik işlevi, halk nezdinde güven tazelemek, skandalın üzerine gideceği konusunda en ufak bir şüpheye yer bırakmamak ve […]

Bu Terör Ya Bitecek Ya Bitecek

Çiller’in başbakanlığı döneminde PKK terörüyle mücadeledeki kararlılığını ve tavizsiz tutumunu ifade eden en ikonik sloganıdır. Söylem, soruna müzakere veya siyasi çözüm kapılarını kapatarak, sadece askeri ve güvenlikçi bir çözümün mümkün olduğunu ima eder. Tekrarlanan “ya bitecek” yapısı, retorik olarak kesinlik, kaçınılmazlık ve mutlak bir irade sergiler. Bu ifade, 90’ların güvenlikçi politikalarının ve “düşük yoğunluklu savaş” […]

Buhran Tellallığı

Menderes’in, özellikle 1950’lerin ikinci yarısında yaşanan ekonomik sıkıntıları (enflasyon, mal darlığı vb.) dile getiren muhalefet partilerini, basını ve aydınları suçlamak için kullandığı bir terimdir. Bu ifadeye göre, ortada gerçek bir ekonomik “buhran” yoktur; sadece muhalefet, halkı paniğe sevk etmek ve hükümeti zayıflatmak için kasıtlı olarak “buhran” söylentisi yaymaktadır. “İsmet Paşa buhran var diyor. Buhran İsmet […]

Bunlar

Popülist “Biz ve Onlar” ikileminin ikinci ve karşıt kutbunu oluşturan işaret zamiridir. “Bunlar,” “Biz” olarak tanımlanan homojen ve erdemli halkın dışında kalan herkesi kapsayan, dışlayıcı ve çoğu zaman aşağılayıcı bir kategoridir. Bu kategoriye siyasi muhalefet partileri, eleştirel medya, hükümet politikalarına karşı çıkan sivil toplum kuruluşları, “elitist” ve “halktan kopuk” olarak görülen aydınlar (“monşerler“), “faiz lobisi” […]

Bunlar daha iyi günleriniz

Muhaliflere, eleştirel seslere veya memnuniyetsizliğini dile getiren kesimlere yönelik kullanılan üstü kapalı bir tehdit ve uyarı ifadesidir. Genellikle ekonomik zorluklar veya siyasi baskılarla ilgili şikayetlere yanıt olarak söylenir ve mevcut durumdan şikayet edenleri, gelecekte daha da kötü koşullarla karşılaşabilecekleri imasıyla susturmayı hedefler. Bu, tartışmayı bitiren ve gücü elinde bulunduranın belirleyici olacağını hatırlatan cepheleşmeci bir retoriktir.

Bürokrasi

Özal’ın söyleminde “bürokrasi“, nötr bir devlet aygıtı değil, ilerlemenin, kalkınmanın ve bireysel girişimin önündeki en büyük engeldir. Sık sık bürokrasinin “ağlarını örerek” insanları nasıl bağladığından şikayet eder ve kendi misyonunu bu “ipleri çözmek” olarak tanımlar. Bu anti-bürokratik söylem, özelleştirme ve devletin ekonomiden çekilmesi gibi politikalarını meşrulaştırmak için kullandığı temel bir araçtır.

Bürokratik Vesayet

DP söyleminde, CHP’yi ve onun temsil ettiği iddia edilen devlet yapısını tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. “Milli İrade“nin üzerinde, halka rağmen devleti yöneten sivil ve askeri bürokrasinin gücünü ifade eder. DP, kendisini bu bürokratik vesayeti kıracak ve yönetimi doğrudan millete devredecek siyasi hareket olarak konumlandırır. Bu terim, seçilmişlerin atanmışlar üzerindeki üstünlüğünü savunan popülist bir retoriğin […]

Büyük Adam

Bayar’ın anılarında ve konuşmalarında Mustafa Kemal Atatürk’e atıfta bulunurken kullandığı saygı ve hayranlık dolu bir ifadedir. Bu hitap, sadece resmi bir unvanın ötesinde, Atatürk’ün tarihsel büyüklüğünü, vizyonunu ve kişisel karizmasını teslim eden samimi bir ton taşır. Bayar, bu ifadeyi kullanarak Atatürk ile olan kişisel ve duygusal bağını vurgular, bu da onun Atatürk mirasının varisi olduğu […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×