Arşivler: Sözlük Terimleri

Çiftçiyi Milletin Efendisi Yapmak

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sözüne doğrudan bir göndermedir. Kılıçdaroğlu bu ifadeyi, tarım politikalarını ve çiftçilere yönelik vaatlerini (borç faizlerinin silinmesi, kırmızı mazot, alım garantisi vb.) özetlemek için kullanır. Bu söylem, çiftçinin ihmal edildiği ve yoksullaştırıldığı iddiasına karşı, tarımsal üretimi ve üreticiyi yeniden ekonominin merkezine koyma hedefini taşır. Atatürk’e yapılan bu referans, aynı zamanda […]

Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu

1945’te CHP hükümeti tarafından çıkarılan, ancak DP’nin kuruluşuna yol açan tartışmaların fitilini ateşleyen kanundur. Bayar ve arkadaşları, kanunun özellikle büyük toprak sahiplerinin arazilerinin kamulaştırılmasına izin veren maddelerine karşı çıkmışlardır. DP söyleminde bu kanun, özel mülkiyet hakkına bir müdahale ve “devletçiliğin” baskıcı bir uygulaması olarak eleştirilmiştir. Bu eleştiri, DP’nin toprak sahibi ve kırsal kesimdeki muhafazakâr seçmenle […]

Cihad

Erbakan’ın siyasi mücadelesini tanımlamak için kullandığı merkezi İslami kavramlardan biridir. Onun lügatinde cihad, sadece askeri bir mücadele anlamına gelmez; “yeryüzünde Hakk’ın ve adaletin hâkim olması gayesiyle hep beraber disiplinli bir topluluk olarak çalışma görevini ifa etmek” anlamına gelir. Bu, siyasi, ekonomik, kültürel ve ilmi alanlarda “Batıl“a karşı verilen topyekûn bir mücadeledir. “Adil Düzen“i kurmak, “Ağır […]

Cihan Harbi

Bayar’ın, özellikle Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’na atıfta bulunurken kullandığı, dönemin yaygın ifadesidir. Bu terim, savaşların küresel ölçeğini ve yıkıcılığını vurgular. Dış politika konuşmalarında, Türkiye’nin bu büyük çatışmalardan çıkardığı dersleri ve barışı koruma arzusunu belirtmek için bir referans noktası olarak kullanılır.

Çizgimizde Kırıklık Olmaz

MHP’nin ve liderinin siyasi duruşunun ilkesel, tutarlı ve pazarlığa kapalı olduğunu vurgulayan bir ifadedir. Bu slogan, partinin siyasi konjonktüre göre pozisyon değiştiren “fırıldak” partilerden olmadığını, aksine inandığı “dava” yolunda tavizsiz bir şekilde yürüdüğünü iddia eder. Özellikle ittifak politikaları veya siyasi eleştiriler karşısında, MHP’nin duruşunun kişisel çıkarlara veya anlık kazanımlara değil, köklü ilkelere dayandığını göstermek için […]

Çılgın proje

Kanal İstanbul gibi büyük ölçekli, vizyoner ve genellikle maliyeti veya çevresel etkileri nedeniyle tartışmalı olan mega altyapı projelerini tanımlamak için kullanılan bir ifadedir. Bu terim, ilk kez 2011 yılında Kanal İstanbul projesi için kullanılmıştır. “Çılgın” sıfatı, projenin hem ölçeğinin büyüklüğünü ve hayal gücünü zorlayan niteliğini vurgular hem de ona yönelik eleştirileri, vizyonsuzluk ve statükoculuk olarak […]

Çıraklık/Kalfalık/Ustalık

Erdoğan’ın kendi siyasi kariyerini ve AK Parti iktidar dönemlerini, geleneksel esnaf loncalarındaki (Ahilik) hiyerarşiye benzer bir şekilde aşamalara ayıran bir metafordur. Bu anlatıya göre, 2002-2007 arası “çıraklık,” 2007-2011 arası “kalfalık” ve 2011 sonrası ise “ustalık” dönemidir. Erdoğan, daha sonra “baş ustalık için icazet” istediğini de belirtmiştir. Bu metafor birkaç önemli işleve sahiptir: Birincisi, iktidarın zaman […]

Çoban Sülü

Demirel’in siyasi kariyerinin başlarında, Isparta’nın İslamköy’ünden gelmesi ve köylü kökenini vurgulamak için kullanılan, zamanla kendisinin de benimsediği bir lakaptır. Bu lakap, onu halktan biri, Anadolu’nun bağrından çıkmış samimi bir lider olarak konumlandırır. “Çoban” imgesi, hem alçakgönüllülük hem de bilge liderlik (sürüsünü güden) gibi pozitif çağrışımlar içerir. Bu, onun şehirli ve bürokratik elite karşı “çevre“nin temsilcisi […]

Çoğunluk Demokrasisi

Bayar’ın demokrasi anlayışını tanımlayan, “Milli İrade” doktrininin teorik ifadesidir. Bu anlayışa göre, seçimlerde çoğunluğu elde eden partinin, bir sonraki seçime kadar ülkeyi yönetme konusunda mutlak ve sınırsız bir yetkisi vardır. Azınlık hakları, güçler ayrılığı veya anayasal denge-denetleme mekanizmaları, bu çoğunluk iradesini engelleyici unsurlar olarak görüldüğünde ikincil kalır. Bu kavram, DP’nin iktidarını meşrulaştırma biçimini ve muhalefetle […]

Corç / Hans

Türkiye’nin iç işlerine müdahale ettiği veya politikalarını eleştirdiği varsayılan Batılı (özellikle Amerikalı ve Alman) güçleri ve liderleri temsil etmek için kullanılan sembolik ve küçümseyici isimlerdir. “Corç ne der, Hans ne der, ona bakmam” gibi kullanımlar, Batı’dan gelen eleştirileri umursamadığını, milli ve bağımsız bir politika izlediğini vurgulayan bir meydan okumadır. Bu, “monşer” eleştirisinin uluslararası siyasete uyarlanmış […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×