Çiller’in yaptığı bir başka ünlü gaftır. “Milletin cebinden elinizi çekin” demeye çalışırken kelimelerin sırasını karıştırmıştır. Bu dil sürçmesi, tıpkı diğer gafları gibi, rakipleri tarafından onun dikkatsizliğini ve yetersizliğini vurgulamak için kullanılmıştır. Ancak bu ifadenin altında yatan niyet, hükümetin veya belirli çıkar gruplarının halkın parasını israf ettiği veya zimmetine geçirdiği yönündeki popülist bir eleştiridir. Gafın kendisi, […]
Arşivler: Sözlük Terimleri
Çelik Harekatı
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Mart 1995’te Kuzey Irak’taki PKK kamplarına yönelik başlattığı geniş kapsamlı sınır ötesi askeri operasyonun adıdır. Çiller, bu operasyonu “Sakarya’dan, hatta komutanların bana söylediğine göre Plevne’den bu yana en büyük kara harekatı” olarak tanımlamıştır. Bu benzetme, güncel bir askeri operasyonu, Türk tarihinin kahramanlık destanlarıyla (Sakarya Meydan Muharebesi, Plevne Savunması) aynı düzleme koyarak onu […]
Cenab-ı Allah’ı Size Emanet Ediyorum
Çiller’in siyasi kariyeri boyunca yaptığı en meşhur gaflardan biridir. Normalde “Sizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum” olması gereken ifadenin ters çevrilmesi, hem dinleyiciler arasında şaşkınlık yaratmış hem de siyasi rakipleri ve medya tarafından sıkça alay konusu yapılmıştır. Bu tür gaflar, Çiller’in bir yandan halka yakın ve samimi görünmesine neden olurken, diğer yandan entelektüel kapasitesi ve ciddiyeti […]
Çete
Özellikle Susurluk skandalı bağlamında, devlet içindeki yasa dışı, organize suç yapılarını tanımlamak için kullandığı bir terimdir. Yılmaz, bu yapıların üzerine gidilmesi gerektiğini savunarak kendisini temiz siyasetin ve hukuk devletinin yanında konumlandırmıştır. Ancak aynı zamanda, bu “çetelerin” devletin derinliklerindeki gücünün farkında olduğunu ima eden pragmatik bir dil de kullanmıştır. Söyleminde “çete“, sivil siyaseti tehdit eden, hukukun […]
Check-up
Mesut Yılmaz’ın, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecini ve Kopenhag Kriterleri’ni yerine getirme çabasını açıklamak için kullandığı tıbbi bir metafordur. “AB sürecinde deyim yerindeyse dünyanın en iyi hastanesinde check-up’a gidiyoruz” diyerek, bu süreci bir dayatma veya egemenlik devri olarak değil, ülkenin “hastalıklarını” teşhis edip iyileşmesi için bir fırsat olarak sunar. Bu metafor, AB kriterlerini rasyonel, bilimsel […]
Çiftçiyi Milletin Efendisi Yapmak
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sözüne doğrudan bir göndermedir. Kılıçdaroğlu bu ifadeyi, tarım politikalarını ve çiftçilere yönelik vaatlerini (borç faizlerinin silinmesi, kırmızı mazot, alım garantisi vb.) özetlemek için kullanır. Bu söylem, çiftçinin ihmal edildiği ve yoksullaştırıldığı iddiasına karşı, tarımsal üretimi ve üreticiyi yeniden ekonominin merkezine koyma hedefini taşır. Atatürk’e yapılan bu referans, aynı zamanda […]
Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu
1945’te CHP hükümeti tarafından çıkarılan, ancak DP’nin kuruluşuna yol açan tartışmaların fitilini ateşleyen kanundur. Bayar ve arkadaşları, kanunun özellikle büyük toprak sahiplerinin arazilerinin kamulaştırılmasına izin veren maddelerine karşı çıkmışlardır. DP söyleminde bu kanun, özel mülkiyet hakkına bir müdahale ve “devletçiliğin” baskıcı bir uygulaması olarak eleştirilmiştir. Bu eleştiri, DP’nin toprak sahibi ve kırsal kesimdeki muhafazakâr seçmenle […]
Cihad
Erbakan’ın siyasi mücadelesini tanımlamak için kullandığı merkezi İslami kavramlardan biridir. Onun lügatinde cihad, sadece askeri bir mücadele anlamına gelmez; “yeryüzünde Hakk’ın ve adaletin hâkim olması gayesiyle hep beraber disiplinli bir topluluk olarak çalışma görevini ifa etmek” anlamına gelir. Bu, siyasi, ekonomik, kültürel ve ilmi alanlarda “Batıl“a karşı verilen topyekûn bir mücadeledir. “Adil Düzen“i kurmak, “Ağır […]
Cihan Harbi
Bayar’ın, özellikle Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’na atıfta bulunurken kullandığı, dönemin yaygın ifadesidir. Bu terim, savaşların küresel ölçeğini ve yıkıcılığını vurgular. Dış politika konuşmalarında, Türkiye’nin bu büyük çatışmalardan çıkardığı dersleri ve barışı koruma arzusunu belirtmek için bir referans noktası olarak kullanılır.
Çizgimizde Kırıklık Olmaz
MHP’nin ve liderinin siyasi duruşunun ilkesel, tutarlı ve pazarlığa kapalı olduğunu vurgulayan bir ifadedir. Bu slogan, partinin siyasi konjonktüre göre pozisyon değiştiren “fırıldak” partilerden olmadığını, aksine inandığı “dava” yolunda tavizsiz bir şekilde yürüdüğünü iddia eder. Özellikle ittifak politikaları veya siyasi eleştiriler karşısında, MHP’nin duruşunun kişisel çıkarlara veya anlık kazanımlara değil, köklü ilkelere dayandığını göstermek için […]