Arşivler: Sözlük Terimleri

Susurluk

3 Kasım 1996’da Balıkesir’in Susurluk ilçesinde meydana gelen ve devlet-siyaset-mafya ilişkilerini ortaya çıkaran trafik kazasıyla anılan skandaldır. Çiller’in siyasi lügatinde “Susurluk,” onun devlet anlayışını ve güvenlik paradigmasını en net şekilde ortaya koyan olaydır. Kazanın ardından yaptığı “Kurşun atan da yiyen de şereflidir” açıklaması, bu olaya bakışını özetler. Susurluk, Çiller için devletin bekası adına yürütülen “kirli […]

Şuur

Erbakan’ın dilinde, sıradan bir farkındalığın ötesinde, derin bir idrak, bilinç ve basiret halini ifade eder. “Milli şuur” veya “İslami şuur,” bir kişinin veya toplumun kendi tarihini, kimliğini, misyonunu ve içinde bulunduğu “Hak-Batıl mücadelesi“ndeki yerini tam olarak kavramasıdır. Milli Görüş hareketinin temel amaçlarından biri, bu şuuru toplumda uyandırmak ve yaymaktır. Şuur sahibi bir Müslüman, dünyanın gidişatından […]

Tabu

Özal’ın, Türkiye’de konuşulması, tartışılması dahi yasak olan konuları (Kürt sorunu, federasyon, başkanlık sistemi, Atatürk’ün eleştirilmesi vb.) tanımlamak için kullandığı bir kelimedir. Kendi misyonunu, bu “tabuları yıkarak” Türkiye’nin önünü açmak olarak tanımlamıştır. Bu ifade, onun kendisini düşünce özgürlüğünün ve demokratikleşmenin bir şampiyonu olarak sunma stratejisinin bir parçasıdır.

Tahkikat Komisyonu

Nisan 1960’ta, 27 Mayıs Darbesi’nden kısa bir süre önce, DP meclis grubu tarafından kurulan ve olağanüstü yetkilerle donatılmış bir meclis araştırma komisyonudur. Resmi amacı, CHP’nin ve basının “yıkıcı faaliyetlerini” soruşturmaktı. Ancak komisyona verilen; savcı, yargıç gibi hareket etme, yayın yasağı koyma, tutuklama kararı verme gibi yetkiler, onu anayasal güçler ayrılığı ilkesini ihlal eden bir baskı […]

Taklitçiler / Taklitçi Görüş

Erbakan’ın, Milli Görüş dışındaki tüm siyasi partileri ve ideolojileri tanımlamak için kullandığı kapsayıcı ve pejoratif bir terimdir. Bu görüşler, Batı’nın kapitalist veya sosyalist modellerini körü körüne taklit ettikleri, ülkenin kendi “ruh kökü“ne ve milli bünyesine uygun çözümler üretemedikleri için “taklitçi” olarak nitelendirilir. “Taklitçiler zihniyeti,” ülkenin geri kalmışlığının ve sömürüye açık olmasının temel nedeni olarak görülür. […]

Tansu Hanım

Yılmaz’ın, 1990’lardaki en büyük siyasi rakibi Tansu Çiller’e hitap ederken kullandığı standart ifadedir. Bu hitap, resmi bir nezaket içeriyor gibi görünse de, Yılmaz’ın polemikçi bağlamlarında genellikle küçümseyici ve ironik bir alt ton taşır. “Hanımlar… Hanımlar, Tansu Hanım’la uğraşmayın” gibi ifadelerle, onu siyaseten ciddiye alınmaması gereken bir figür olarak konumlandırmaya çalışır. “28 Aralık sabahı Tansu Hanım […]

Tapulu arazime gecekondu yaptırmam

12 Eylül darbesi sonrası askerlerin, merkez sağı kontrol altında tutmak amacıyla yeni partiler kurdurma girişimlerine karşı söylediği bir sözdür. “Tapulu arazi” metaforu, merkez sağ siyasetin doğal ve meşru liderinin kendisi olduğunu, bu alanın kendi “mülkü” olduğunu ifade eder. “Gecekondu” ise askerlerin kurdurduğu partilerin gayrimeşru, yapay ve geçici olduğunu ima eder. Bu ifade, askeri vesayete karşı […]

Tarihe Not Düşmek

Bahçeli’nin, önemli gördüğü bir konuda yaptığı açıklamaların veya sergilediği duruşun, gelecekte hatırlanması ve kimin haklı kimin haksız olduğunun tarih tarafından tescil edilmesi amacıyla söylendiğini belirten bir retorik kalıptır. Bu ifade, konuşmacıya anlık siyasi çekişmelerin üzerinde, bilge ve öngörülü bir devlet adamı kimliği kazandırır. Söylediklerinin sadece bugüne değil, geleceğe de bir mesaj, bir uyarı ve bir […]

Tasarruf

Bayar’ın iktisatçı kimliğinin bir yansıması olarak, hem devlet bütçesinde hem de bireysel harcamalarda israftan kaçınma ve kaynakları verimli kullanma ilkesini ifade eder. Özellikle muhalefet döneminde CHP hükümetlerini “müsrif” olmakla eleştirirken, DP’nin “tasarrufa” dayalı, dengeli bir maliye politikası izleyeceğini vaat etmiştir. Bu terim, onun rasyonel ve pragmatik ekonomi anlayışını simgeler.

Taşeronlar

“Kiralık tetikçiler” ifadesiyle benzer bir anlam taşıyan bu kelime, “dış güçlerin” veya “küresel hasım çevrelerinin” Türkiye içindeki uzantılarını (terör örgütleri, bazı siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları vb.) tanımlamak için kullanılır. Bu ifade, bu grupların kendi iradeleriyle hareket etmediğini, asıl işverenin arkada gizlendiği birer alt yüklenici, birer piyon olduklarını iddia eder. Bu, Türkiye’nin karşılaştığı sorunların kaynağını […]

×

Giriş Yap

Üye Ol

Büyütülmüş Resim ×