Yılmaz’ın, kendisine ve partisine yönelik yolsuzluk iddialarını ve siyasi saldırıları, bir hukuk mücadelesi veya meşru bir eleştiri olarak değil, siyasi bir komplo olarak nitelemek için kullandığı bir ifadedir. “Ortalığı toza dumana katarak karmaşada kelle götürme hesabı yapanlar” diyerek, rakiplerinin amacının gerçeği ortaya çıkarmak değil, siyasi rakiplerini (kendisini) yok etmek (“kelle götürmek“) olduğunu iddia eder. Bu […]
Arşivler: Sözlük Terimleri
Kem Konuşmak
“Kötü, fena, uğursuz konuşmak” anlamına gelen eski bir ifadedir. Bahçeli, rakiplerinin eleştirilerini “boş konuşuyorlar, yalan konuşuyorlar, kem konuşuyorlar” şeklinde nitelendirerek, bu eleştirilerin sadece yanlış veya haksız değil, aynı zamanda ülkeye zarar veren, kötü niyetli ve uğursuz sözler olduğunu ima eder. Bu kullanım, siyasi eleştiriyi şeytanileştirir ve onu ülkenin hayrına olmayan bir eylem olarak kodlar.
Kendi Celladınızı Seçmeyin
Seçmenlere, özellikle ekonomik krizden ve yoksulluktan şikayetçi olanlara yönelik güçlü bir uyarıdır. Bu ifade, mevcut iktidara oy vermenin, aslında kendi kötü durumlarının devamına ve hatta daha da kötüleşmesine neden olacağını, yani bir nevi kendi “idam fermanlarını” imzalamak anlamına geleceğini ima eder. Seçmenin kararının sonuçları üzerine düşünmesini sağlamayı ve duygusal bir şok etkisi yaratarak oy tercihini […]
Kendim için bir şey istiyorsam namerdim
Siyasi mücadelesini kişisel çıkarları için değil, “memleket meseleleri” ve milletin refahı için verdiğini vurgulamak amacıyla kullandığı popülist bir yemindir. Bu ifade, siyaseti bir kamu hizmeti olarak yüceltir ve siyasetçinin fedakarlığına vurgu yapar. Retorik işlevi, kendisine yönelik olası çıkar veya koltuk sevdası eleştirilerini peşinen savuşturmak ve eylemlerini daha ulvi bir amaçla (“millet hizmeti“) gerekçelendirmektir. Bu, dinleyici […]
Kenya Fatihi
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi operasyonu sonrasında Ecevit için kullanılan bir lakaptır. Bu ifade, 1974’teki “Kıbrıs Fatihi” lakabına bir gönderme yapsa da, Ecevit’in kendisi tarafından hiçbir zaman benimsenmemiştir; hatta bir mitingde bu pankartın indirilmesini istediği bilinmektedir. “Kıbrıs Fatihi” ulusal bir zaferi ve halkçı bir coşkuyu temsil ederken, “Kenya Fatihi” […]
Kerkük Türk’tür, Türk Kalacak
MHP’nin Irak’ın Kerkük şehri üzerindeki tarihi ve kültürel hak iddiasını ve Türkmenlerin haklarını savunma politikasını özetleyen en bilinen sloganlarından biridir. Bahçeli için “Kerkük neyse İstanbul odur“, “Musul Ankara’dır” Bu slogan, MHP’nin Misak-ı Milli sınırlarına ve sınır ötesindeki Türk varlığına olan duyarlılığını gösterir. Sadece bir dış politika pozisyonu değil, aynı zamanda Türk milliyetçiliğinin “vatan” kavramının mevcut […]
Kim ne verirse 5 lira fazlası
Özellikle tütün gibi tarım ürünlerinin taban fiyatlarının belirlendiği dönemlerde, muhalefetteyken kullandığı iddia edilen bir seçim vaadidir. Bu ifade, rakip partilerin vaatlerini anlamsızlaştıran ve kendisini çiftçinin tek ve en cömert savunucusu olarak konumlandıran bir açık artırma stratejisidir. Popülist siyasetin en saf hallerinden biridir; ekonomik rasyonaliteyi veya bütçe gerçeklerini göz ardı ederek, doğrudan seçmen kitlesinin maddi çıkarına […]
Kimmiş Avrupa?
Erbakan’ın, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme çabalarını ve bu süreci bir lütuf gibi sunanları eleştirmek için kullandığı meşhur retorik sorusudur. “Adam kalkıyor, ‘Efendim! Avrupa bizi, Avrupa Topluluğu’na layık gördü.’ diyor… Kimmiş Avrupa? Nereye girmemize layık görüyormuş! Biz tarihin en şerefli milletiyiz. Biz Avrupa’yı bir şeye layık görürüz veya görmeyiz” şeklindeki ifadesi, bu söylemin en bilinen örneğidir. […]
Kimse kusura bakmasın
Genellikle sert bir eleştiri, radikal bir karar veya tavizsiz bir duruş sergilenmeden hemen önce kullanılan bir söz kalıbıdır. Görünüşte bir nezaket ifadesi gibi dursa da asıl işlevi, söylenecek olan sözün veya yapılacak olan eylemin ne kadar sert olursa olsun meşru ve gerekli olduğunu, bu konuda geri adım atılmayacağını ve karşı tarafın hislerinin veya itirazlarının bir […]
Kimse Türkiye’nin Bir Kadın Başbakanı Kadar Mağdur Edilmedi
Çiller’in kendisine yöneltilen eleştirileri ve siyasi saldırıları kişisel ve cinsiyet temelli bir mağduriyet anlatısına dönüştürmek için kullandığı kilit bir ifadedir. Bu sözle, yaşadığı zorlukların sadece siyasi bir rekabetten kaynaklanmadığını, aynı zamanda “kadın” olduğu için daha fazla ve haksız bir şekilde hedef alındığını ima eder. Bu retorik, hem kadın seçmenlerle empati kurmayı hem de rakiplerini “kadın […]